Müzik ve mimari medeniyetin iki mührüdür!
Dr. Savaş Ş. Barkçin, Osmanlı'da “umran” olarak geçen; şehirleşmek, şehirlileşmek anlamlarına gelen medeniyetin durağan bir kavram olmadığını, her an kendini yenileyen ve değişen bir yapısı olduğunu söyledi.
Bir kültürün mabet mimarisi ve müziği incelendiğinde, o kültürün medeniyetiyle ilgili genel bir kanaata ulaşılacağını söyleyen Dr. Savaş Ş. Barkçi, müzik ve mimarinin bir medeniyetin iki mührü olduğunu vurgulayarak, “Mimari, yapılarla yapılan müzik; müzik ise seslerle yapılan mimaridir” diye konuştu.
TOKİ Dergi’deki habere göre, Barkçin, müzik ve mekân ilişkisinin temel bir ilişki olduğunu ve musikideki makam, perde ve usul kavramlarının mekânsal olduğunu aktardı. Bunların her birinin mimaride de bir karşılığı olduğuna değinen Barkçin, “Medeniyetimizdeki bütün makamların ve usullerin temeli, kulluğun dışa yansımasıdır. Dolayısıyla müzikteki makam aslında içimizdeki âlemlerin her birinin adıdır” dedi.
Barkçin ayrıca, “Bir şeyi ölçülü, ahenkli ve güzel yaptığını zaman biz ona müzik deriz, mimari deriz. Bu ölçüye sahi olmayan medeniyet, mimari ya da müzik, insanlığa bir şey katmaz” şeklinde konuştu.
"MÜZİK VE MİMARI MEDENİYETİN İKİ MÜHRÜDÜR"
TOKİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığınca düzenlenen Ev ve Şehir Seminerleri’nin 23’üncüsü gerçekleştirildi. “Medeniyet, Müzik ve Mimari” konulu seminerde konuşan, siyaset bilimci, şair, yazar ve müzisyen Dr. Savaş Ş. Barkçin, müzik ve mimarinin, medeniyetin iki mührü olduğunu ve mekân ile zamanın şerefinin insandan geldiğini söyledi.
“MEDENİYET KENDİNİ SÜREKLİ YENİLEYENDİR”
Osmanlı'da medeniyete “ümran” dendiğini ve ümran ile mimari kelimesinin aynı kökten geldiğini belirten Barkçin, bu iki kelimenin “ömür” kavramında birleştiğini söyledi. İnsan, kendini aşan ve vefatından sonra da ayakta kalacak bir eser yapmışsa, insanın da bir medeniyet olduğunu ifade eden Barkçin, “İmarla, ömürlendirmekte uğraşmak lazım. Bu sadece binalarla olmaz, bina bunun sembolüdür” dedi.
Mimar Sinan’ın eserlerinden örnekler veren Barkçin, şunları söyledi: “Onun eserlerinin her biri yenidir, hiçbiri birbirine benzemez; çünkü insan, mekân ve zaman değişir. Zaten medeniyet dediğimiz şey de kendini sürekli yenileyendir.”
“İSLAM AÇIK BİR DİNDİR”
İslam’ın açık bir din olduğunu, bugün belli noktalara sıkıştırılmaya çalışılan medeniyet kavramının, İslam’ın özünde bu şekilde olmadığına dikkat çeken Barkçin, “Medeniyet, bir kunduracı ile bir sultanın edebinin aynı olması, caminin mimarisiyle bir sehpanın bacağı arasında uyum olmasıdır” dedi.
