Sektörel

Neden barınma krizi yaşıyoruz? Deva Partili Cem Avşar: Dar ve orta gelirliler değil, lüks konutlar öncelik oluyor!

Barınma krizi Türkiye genelinde gün geçtikçe büyüyor. Kira bedelleri neredeyse asgari ücrete denk duruma gelirken, ev alabilmek de imkansızlaştı. Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, konuyu Meclis'te değerlendirdi ve 'Neden barınma krizi yaşıyoruz?' sorusunun yanı

Son senelerde kendini iyiden iyiye gösteren barınma krizi, henüz çözülemedi. Kiralara getirilen yüzde 25 zam sınırının 1 Temmuz'da sona ermesi kiracıları tedirgin ederken, fahiş oranlarda artan satılık ev fiyatları sebebiyle konut alabilmek de imkansız hale geldi. 

Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, Meclis'te barınma krizi ile ilgili bir açıklamada bulundu. Meclis'te Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili görüşme yapıldı. 

Cem Avşar, söz konusu açıklamasına "Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerinde konuşuyoruz fakat ticaret konuşacaksak önce akıl dışı uygulanan ekonomik politikaların faturasının neden orta direğe kesildiğini, kırk yıllık sanayicinin de 40 yıllık esnafın da “Ben bu kadar kötü bir dönem hatırlamıyorum”u niye sürekli kullandığını konuşmak lazım. Ticaret konuşacaksak hazine destekli diye verilen esnaf kredi faizleri neden artırılıyor, hataları ve ceremesi de esnafın sırtına neden yükleniyor, bunu konuşmak gerekiyor" diyerek başladı. 

Avşar, ancak bu durumdan daha akut bir şey olduğuna dikkat çekti ve bunun da toplumu virüs gibi günbegün saran ve yayılan yoksulluk, barınma gibi krizler olduğuna dikkat çekti. 

KİRALAR ASGARİ ÜCRETE DENK 

Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, "Ekonomide kötü gidişin neticesi olan bu sorunlar parasızlığın ötesinde toplumsal huzuru tehdit eden tehlikeli bir hâl almaya her geçen gün devam ediyor. Kimi yerde ailesine yetememenin getirdiği cinnet hâliyle işlenen cinayetler ve intiharlar, kimi yerde ölümlü ev sahibi-kiracı kavgaları, kimi yerde suça itilen çocuklar, kimi yerde gasp, şiddet sonuçlarıyla her gün farklı bir olay karşımıza çıkmakta" dedi ve vatandaşların ş barınma ve beslenme gibi çok temel iki insani ihtiyacına ulaşamadıkça da bu sorunların artacağını belirtti. 

"TÜRK-İŞ verilerine göre, nisan ayı açlık sınırı 17.725 lira, yoksulluk sınırı da 57 binlerde; buna karşın asgari emekli maaşı 10 bin lirayken asgari ücret de 17.002 lira. Bunun şöyle bir önemi var: Bu rakamların hepsi en az toplumun yüzde 50’sini ilgilendiriyor. Hâl böyleyken ortalama kira fiyatları da 10-15 bin lira arasında değişmekte, neredeyse bir asgari ücrete denk gelmekte" bilgilerini veren Avşar, depremden bağımsız şekilde barınma ve konut krizinin yıllardır çözülemeyen temel bir sorun olduğuna dikkat çekti. 

Avşar, "Peki, yirmi küsur yıldır -öncesi de var- dağ, taş betona gömülmüşken, iktidarın inşaat noktasındaki iştahının namı yedi düveli aşmışken nasıl oluyor da bu memlekette hâlen daha barınma krizi yaşanıyor? 2002 yılında 16 milyon civarı olan konut sayısı bugün 41 milyona gelmişken neden vatandaş kiralık ev bulamıyor veya ev satın alamıyor? Değerli milletvekilleri, bunun cevapları uzun, çokça konuşulup tartışılabilir fakat basitçe sıralamak gerekirse kurdaki patlama, maliyet artışları, 250 bin dolara daire alma karşılığı verilen vatandaşlıklar, mükerrer daire sahipliği gibi gibi nedenler sayılabilir ama bir de konut yapmakla, sosyal konut yapmakla yükümlü olan TOKİ, Emlak GYO gibi kamu kuruluşlarının sosyal konutu değil lüks konutu önceleyen, dar ve orta gelirli vatandaşı ev sahibi yapmak yerine rantı tercih eden, uzun yıllardır devam eden politikası da var." ifadelerini kullandı. 

KİRAYA YÜZDE 25 ZAM SINIRI KALKARSA FATURAYI MİLLET ÖDER

Cem Avşar, söz konusu açıklamasında 20 senede Emlak Konut GYO tarafından inşa edilen 90 bini aşkın konutun yüzde 69’unun lüks olduğunu, TOKİ'nin de 22 yılda ürettiği 1 milyon 200 bin küsur konutun sadece yüzde 15'inin dar gelirliye yönelik olduğunu söyledi. 

"Bugün Türkiye'nin en lüks, en kupon arazilerindeki projelere baktığınız zaman ya TOKİ tabelası görüyorsunuz ya Emlak GYO tabelası görüyorsunuz" diye konuşan Avşar, "Geçen hafta Bakanlığın üstlendiği Fikirtepe projesinde 1.615 adet bağımsız bölüm Emlak GYO tarafından satın alındı. Satın alma işleminin tutarı 11,5 milyar TL, satın alma işleminde birim başına ortalama 7,1 milyon TL düşüyor. Açıklamada bağımsız bölümlerin satıcısının hangi şirket olduğu belli değil. Emlak Konut onca tasarruf tedbiri açıklanırken bu ölçüde büyük bir alımı niye yaptı? Açıklama yok, belli değil. Hangi müteahhitler kurtarıldı? Ne kadar kamu zararı oluşturuldu? Hiçbiri hakkında en ufak bir açıklama yok, kapalı kutu. Tüm bu sebeplerden ötürü 2002'de yüzde 73 olan konut
sahipliği bugün yüzde 56'lara kadar gerilemiş durumda" açıklamasında bulundu. 

Kiralara yüzde 25 artış sınırlamasına da değinen Avşar, "Bakın, sadece İstanbul'da konut kiralarının iki yıldaki artış oranı yüzde 226. İki sene piyasa mekanizmalarına müdahale ederek, hem ev sahibini hem kiracıyı mahkemeleri düşürerek seyredilen süreci “Şimdi de kaldırdık.” diye, yeni sürecin faturası milletin sırtına yüklenmek isteniyor" şeklinde konuştu. 

Cem Avşar, konuya ilişkin açıklamasında  yanlış politikalarla başlayıp yanlışlarla devam eden sürecin anayasal bir hak olan barınma hakkının yaşadığı krizi çözemeyeceğini vurguladı. 

Avşar, açıklamasını "Üstelik, bu sorunlar öyle “Yapay gündemler yaratalım.” “Yirmi iki yıl önceyle sürekli bugünü kıyaslayalım.” gibi nutuklarla da artık kurtarılamaz çünkü artık, bu konu hakkında mızrak çuvala sığmıyor, lafla peynir gemisi yürümüyor. Vatandaş ekonomiye, yoksulluğa, geçim sıkıntısına, barınma krizine kesin çözüm bekliyor" diyerek tamamladı. 

Emekli Temmuz zammı için kötü haber geldi! 16 milyon emekli bekliyordu, reddedildi!

Galatasaray'ın Florya konut projesi nasıl inşa edilecek? Son dakika açıklaması geldi! 

Arazi yatırımında popüler iller ve bölgeleri hangileri? Alırken ve beklerken nelere dikkat edilmeli?