Nusr'ET, akademi kurup aşçı yetiştirecek!
2013'te ABD'yle yurtdışına açılmayı planlayan Nusr'ET, akademi kurup aşçı, kasap ve garson yetiştirecek. Nusr'ET'in ortağı Gökçe, Trakya Bölgesi'nde kendi hayvanlarını yetiştirecekleri bir çiftlik kuracaklarını da söyledi
Bostancı'da kasaplık yaparken, tekstilci arkadaşı Mithat Erdem'i de yanına alarak 2010'da Nusr'ET'i açan Nusret Gökçe, yurtdışına açılmayı planlıyor. Özellikle iş dünyasının uğrak yeri haline gelen Nusr'ET'in başarısı genç işletmecininDoğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk'le ortak olmasını sağladı. 29 yaşındaki Gökçe'nin şimdiki hayali dünya markası haline gelmek. Hedefinin ilk durağı olarak ABD'yi seçen Gökçe, 2013'te New York'ta şube açmayı planlıyor. ABD'den sonra Londra ve Dubai'de de restoran açmayı düşünüyor. Biz de bu hafta Nusret Gökçe ile bir araya gelerek planlarını konuştuk. Ankara'da Arjantin, İstanbul'da ise Bağdat Caddesi'nde restoran açacaklarını anlatan Nusret Gökçe, kendi aşçısı, kasabı ve garsonunu yetiştirmek için de akademi kuracaklarını söylüyor.
İki yıl önceki Nusr'ET ile bugünkü Nusr'ET arasındaki fark nedir?
Yeni yerdeyiz. Eskiden amatör ligdeydik, bugün profesyonel ligdeyiz. Her şeyi bilimsel olarak yapıyoruz.
Ferit Şahenk ile ortaklık nasıl gidiyor?
Haftanın 3 günü burada... Deniz (Şahenk) hanım da artık çok geliyor. Kendisi de et sever. Burayı da çok seviyor. Zaman bulursa geliyor. Lokum Burger'i ve sırtı çok sever. Son bir ay içinde müşteri sayımız ve ciromuz yüzde 25 arttı.
Ortak olduktan sonra hayatınızda ne değişti?
Eskiden 18 saat çalışıyordum şimdi 20 saat çalışıyorum. Sorumluluklarımız arttığı için insanlar en iyisini ve en güzelini istiyor. Bunun gerçekleşmesi için de kendinizden ve zamanınızdan fedakarlık yapıyorsunuz.
Yeni mekânınızın kuver sayısı 270, günde ortalama kaç kişi giriyor?
Şu anda 220 kişiye net olarak veriyorum. Günde ortalama 700-800 kişi yemek yiyor.
Doğuş ile ortak olduktan ve şubeleşeceğinizi açıkladıktan sonra, herkes şöyle bir kanıya vardı. 'Nusr'ET şubeleşemez. Çünkü işadamları Nusr'ET'i restoranda görmek istiyor. Onun olmadığı yere gitmek istemeyecekler.' Bu konuda ne diyeceksiniz?
Et kalitesi hiç değişmeyecek. Buraya hangi eti alıyorsak oralara da gidecek. Adamlar burada ne yaptığımızı görüyorlar. Gençleri yetiştiriyoruz. Burada aldığı servisi orada da alacak. Küçük Nusr'ET'ler yetişiyor. Bir de dükkânlar arası canlı yayın bağlantısı yapacağız. Ben ekrandan işadamı ile görüşüp siparişini alabileceğim.
Gelecekteki yatırımlarınız neler?
Bizim bir akademimiz olacak. Aşçımızı, garsonumuzu, kasabımızı aynı yerde yetiştireceğiz. Bir de çiftliğimiz olacak. Kendi hayvanlarımızı da orada yetiştireceğiz. Diğer şubelerimize oradan sunumları yapacağız. Trakya Bölgesi'nde büyük bir çiftlik olacak.
İleriye dönük hayalleriniz neler?
Amerika'da New York'ta seneye bir yer açmak. Onun dışında Londra ve Dubai'de... Nusr'ET'i dünya markası yapmak. Türkiye'de büyümüş, bizi yurtdışında temsil edecek bir markamız olması için çalışıyoruz.
Restorana gelenler hangi eti seviyor?
İstanbul'daki işadamlarının et haritasını çıkarabilir miyiz?
* Bakan Suat Kılıç: Mönüyü bana bırakır.
* Bakan Egemen Bağış: Mönüyü bana bırakır.
* Hüsnü Özyeğin: Benim yapmış olduğum menüyü yiyor.
* Ali Ağaoğlu: Nusr'ET spesiyali (lokum, kafes, pirzola ve asado) sever. Ama bol tereyağlı...
* Mustafa Koç: Lokum et, kaşarlı köfte, pirzola ve sırt sever.
* Ali Koç: Dün geldi. Küşneme yaptım bayıldı. Şaşlık çok sever. Sırt ve kafes yer.
* Tuncay Özilhan: Mönüyü bana bırakır; spaghetti et, lokum, sırt ve ceviz sever.
* Cem Boyner: Sadece evine alışveriş yapıyor. Rib eye steak, New York Steak ve lokum ister.
* Cem Hakko: O da lokum ile sırt yer.
* Erdinç Varlıbaş: Lokum, sırt ve kafes seviyor.
* Cihan Kamer: Dallas steak, dana pirzola, lokum ve kaşarlı köfte...
* Mehmet Zilan: Kaşarlı köfte, spagetti et, lokum, antrikotu sever.
* İmam Altınbaş: Spagetti et, lokum ve toskana steak sever.
* Ajda Pekkan: Sahneye çıktığı zaman, konserden sonra mutlaka yakınlarda bir yerdeyse gelir. Önden steak tartar yer. Lokumu, sırtı ve kafesi çok sever.
* Tarkan: En son geldiğinde ona bir mönü yapmıştık. Nusret mönü... Spaghetti, lokum, şaşlık ve kafesten oluşan...
Demirören arkadaşlarıyla 4 saatte 2.5 kilo et yedi
Bir oturuşta et yeme rekoru kimde?
Yıldırım Demirören'de. Dört saatte arkadaşlarıyla 2.5 kilo et yedi. Bizim burada etin önüne geçecek etin hızını kesecek bir şey yok. Ekmek bile vermiyoruz. Restoranlarda önce zeytinyağı ve ekmek getirirler. Biz burada onu yapmıyoruz.
İyi et bulmak için günde 500 km yapıyor
Nusret Gökçe, restoranı açmadan önce New York'ta farklı steakhouse'larda çalıştı, Arjantin'de et pişirme teknikleri üzerine eğitim aldı. Günde dört saatten fazla uyumuyor, et alacağı zaman günde 500 kilometre yol yapıyor. Sabahın 05.00'inde Gebze, Tuzla, Beşiktaş, Kağıthane ve Hadımköy'deki mezbahâlâra gidiyor. Müşterileriyle bizzat kendi ilgilenen Nusret Gökçe, her birine tek tek "canlı menü" olarak yardımcı oluyor. Bu yüzden restoranda klasik menü bulunmuyor.
KENDİSİNİ "ET SANATÇISI" OLARAK TANIMLIYOR
Gökçe kendine 'et sanatçısı' ve 'et sihirbazı' diyor. Ete satır darbelerini hoyratça indirmiyor. Eti sanki kesmiyor da okşuyor. Elindeki bıçağı cerrah titizliğinde kullanıyor.
Sabah/Sinan Özedincik