ODTÜ girişindeki araziye ne yapılacak?
Eskişehir yolu üzerindeki Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) girişindeki köşe arazide yapılan periyodik çalışmalar merak konusu oldu. ODTÜ, ağaçlık alandaki birçok ağacı kendisi keserek boş bir alan oluşturdu.
Eskişehir yolu üzerindeki Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) girişindeki köşe arazide yapılan periyodik çalışmalar merak konusu oldu. Yeni yolun açılması sırasında Büyükşehir Belediyesi’nin ağaç kesme ve taşıma işine karşı çıkan ODTÜ, bu kez ağaçlık alandaki birçok ağacı kendisi keserek boş bir alan oluşturdu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ arazisinden geçirdiği yol çalışması ülke gündemini uzunca bir süre meşgul etmişti. Başta ODTÜ yönetimi ve öğrencileri olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları ağaçların kesilmesine tepki göstermişti. Hatta yol çalışmaları sırasında zaman zaman protestolar ve çatışmalar yaşanmıştı. Bu kez roller değişti. ODTÜ’nün girişinde bulunan köşe arazideki ağaçlar son bir yıldır belirli aralıklarla kesilerek boş bir alan oluşturuldu. Zamana yayılarak yapılan işleme ne ODTÜ yönetimi ne öğrenciler ne de Büyükşehir Belediyesi tepki gösterdi. Fakat bu çalışmalar, konunun hassaslığını bilen ve çevreye duyarlı olan bazı yurttaşların dikkatini çekti. Vatandaşlar bu çalışmaların amacını ve ardındaki gerçekleri bilmek istiyor.
“EYLEM VE SÖYLEM ÇELİŞİYOR”
ODTÜ’deki çalışmaları bizzat izleyen Şehir Plancısı Akademisyen Tahir Çalgüner, konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Çalgüner, meslek odalarının "tünel yol" olmamasına ilişkin açtıkları dava gerekçeleri ile ODTÜ rektörünün "Tünel yol" olsun söyleminin meslek odalarının görüşleri ile uyuşmadığını ve çelişkili olduğunu söyledi. Çalgüner, “ODTÜ rektörünün 2. yol önerisine dava açmadığını da düşünürsek, mahkeme aşamasında bu durum Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e rahat bir manevra yaratacaktır” dedi.
“ODTÜ VE MESLEK ODALARINA SORDUM”
“Bu haliyle Gökçek, ister tünel yapar, ister yüzeyden geçirir, kendilerine kalmış” diyen Çalgüner, açılan davalarda koordinasyon eksikliğinin olduğunu, bütünleşik bir "güzergah davası" açılmadığını söyledi. Çalgüner, şöyle devam etti:
“Bu durumu hem ODTÜ rektörüne hem de meslek odaları başkanlarına defalarca anlatmama rağmen bir sonuç alamadım. İmar hukuku tarihine geçecek teknik ve hukuki skandal ile karşılaşılmıştır. Davaların kazanılması çok zor. Konu bu haliyle sadece “yolun yapım tekniğine’ indirgenecek. Bu noktada Gökçek'in belediye bütçesinde parası olmadığından bahisle yeni bir fiili durum yaratarak, tünel yolun finansman seçeneği için ODTÜ'ye köşeye sıkıştırma seçeneğini kullanması da mümkün. Mesele yoldur. Sit koruma davası öncelikli bir konu değildir. Yarın bir gün sit sınırları ve dereceleri bir gecede değişirse tüm davalar konusuz kalır. Çayyolu'ndan başlayıp Dikmen'e giden bir güzergahtan bahsediyoruz. Bu, iç çevre yolu demektir. Neden açılan davalarda yeni fiili durum ve konulara tek satır değinilmemiş. Cevap bekliyoruz.”
Çalgüner, ŞPO Başkanı’nın eski davaya atıfta bulunarak, bu yol Danıştay'ca "fi tarihinde" iptal edilmişti; dolayısıyla konu hukuksuzdur açıklamalarını ise talihsiz ve bir o kadar da ciddiyetten uzak olarak değerlendirdi.
TEK GÜZARGAH, İKİ PLAN
Çalgüner, “ODTÜ arazisinden geçirilmesi planlanan tek güzergah var. Bunlardan birinci etabı, ODTÜ ormanı ile 100. Yıl ve Çiğdem mahallelerinden geçerek Eskişehir Yolu ile Konya Yolu'nu, birbirine bağlaması planlanan ODTÜ Yolu projesi. Yapımı planlanan ikinci etap ise, ODTÜ arazisinden tünel olarak geçirilmesi planlanan yol.” diye konuştu.
ODTÜ rektörüne bazı sorular yönelterek, “Rant tek taraflı değil. İki taraflıdır” diyen Çalgüner; “Rant kolesterol gibidir. İyi kolesterol ve kötü kolesterol vardır. Önemli olan rantın iyi bir planlamayla topluma ve kamuya dönüşüm oranıdır” diyerek ODTÜ mescit olayları kuru gürültüsünün altında meselenin özüne dair ipuçları olduğunu vurguladı.
Şehir Plancısı Tahir Çalgüner’in ODTÜ Rektörü'ne yönelttiği yedi soru şöyle:
1. Şimdiye kadar Rektörlük olarak ODTÜ yollarına açtığınız bir dava var mı? Açılan davalara müdahil oldunuz mu?
2. Eskişehir yolu üzerindeki araziniz içindeki sözde hocalar metroya özel otolarıyla rahat ulaşsın diye düzenlediğiniz depo otopark alanı için kaç ağacı kaç sene içinde peyderpey kestiniz?
3. Tünel yolun finansmanı ne ile sağlanacaktı ki; Gökçek'le aranız neden bozuldu? DOP arazisi neresi belirlenmişti?
4 .Gökçek'ten ne farkınız var? Akademik özerkliğe sahip çıktığınız kadar üniversitenin ön ve arka bahçesine sahip çıkabildiniz mi? Ya da akademik ifade özerkliği ve özgürlüğü çerçevesinde ODTÜ'lü hocalar; Tünel yollara ve OTOPARKA da karşı çıkan, (icazetiniz dışında) bir bildirge yayınladı da bizim haberimiz mi olmadı?
5. İki yol var diyorsunuz. İki yol yok. tek güzergâh ve tek yol var. Yolun tamamı iki etapta yapılacak. Neden kelime oyunları yapıyorsunuz? Vişnelik Kavşağı'ndan neden söz etmiyorsunuz? Örneğin AUAP 2038 çalışması neden açıklama metninde yer almamış? Gazi üniversitesi AUAP ekibiyle üniversite olarak katılımcı bir çalışma içine girdiniz mi? Yoksa bu plandan ve çalışmadan haberiniz bile yok mu? ODTÜ'ye transit geçmesi düşünülen ve güneyden kampüsü dikeyde geçecek olan 3. ana yol önerisinden de mi haberiniz yok?
6. Yolun Tünel olup olmaması çok mu önemli? Sizler geçmişte tünel yollara, köprülü alt-geçitlere karşı değil miydiniz? Melih Gökçek'i bu yüzden eleştirmiyor muydunuz? Ankara’yı "köstebek yuvasına dönüştürüyor" demiyor muydunuz?
7. Yolun hemzemin olması ile "tünel olması" arasında ne fark tespit ettiniz? Ağaç kıyımı daha mı azalıyor? "Kampüsün" fiziki bütünlüğünden bahsederken, ODTÜ "arazisinin" "kadastral" bütünlüğü görmezden mi gelindi?
Yedigün Gazetesi/Kenan Ergen