05 / 11 / 2024

Orhan Sayım: Bursa'da verimli araziler imara açılmamalı!

Orhan Sayım: Bursa'da verimli araziler imara açılmamalı!

Bursa'daki inşaat sektörünün Türkiye geneline bağlantılı olarak hızlı ilerlediğini söyleyen Orhan Sayım, Bursa Hayat'a özel açıklamalarda bulundu. Sayım, "Verimli toprakların imara açılıp üzerine beton yığınlarının yapılması çok büyük sıkıntılar doğurur. " dedi.




Bursa'daki inşaat sektörünün Türkiye geneline bağlantılı olarak hızlı ilerlediğini söyleyen Orhan Sayım, Bursa Hayat'a özel açıklamalarda bulundu. Sayım, "Verimli toprakların imara açılıp üzerine beton yığınlarının yapılması çok büyük sıkıntılar doğurur. Belediyelerin taşın altına elini koyması lazım" dedi.


Özel bir inşaat firması sahibi ve inşaat mühendisi Orhan Sayım, inşaat sektörü hakkında Bursa Hayat Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sektör hakkında birçok konuya temas eden Sayım, üniversitedeki eğitimle, iş hayatının birbirinden tamamen farklı olduğunu belirtti.


Üniversite yıllarınızda öğrendiğiniz bilgilerin meslek hayatınıza yansımaları nasıl oldu?


Ben Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği'nden bu yıl mezun oldum. Okul hayatınızda öğrendiğiniz bilgiler teorik bilgiler olduğu için meslek hayatına yansımaları biraz sıkıntılı oluyor. Okulda gördüğünüz şeyleri gerçekte uygulayamıyorsunuz. Bazen sizin uygulamak istediğiniz sistemleri inşaat sektöründe çalışan işçiler, ustalar yapamıyorlar. Proje ofisinde çalışan arkadaşlar okulda öğrendiği bilgileri kullanabiliyor ancak ben şu an şantiye şefliği yaptığım için bilgilerimi henüz çoğu alanda kullanabilmiş değilim. Okulda öğrenilenle sektör arasına çok büyük uçurumlar var.


İnşaat sektöründe dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?


Binanın yapım aşamasında binanın iskeleti diyebileceğimiz kolonlar vardır.  Kolonlara çok önem verilmesi gerekiyor. Vibratör dediğimiz bir alet var. Bu alet betonun sıkılaştırılmasını sağlıyor. Onun dikkatli ve tam kararında kullanılması gerekiyor ki betonda boşluk kalmayıp dayanıklılığı proje tasarımına uygun olsun. Aslında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta iş güvenliği konusudur. İnşaat sektörü, yüksek risk grubuna giren bir sektördür. İnşaat sektöründe çalışan kişiler genelde bilinçsiz insanlar oldukları için iş güvenliği konusu büyük önem taşıyor. Daire almak isteyen insanlar inşaat yapımlarında evin yapım aşamasını görmek istiyor ancak inşaat tehlikelerle dolu bir ortam. Çivi batabilir, asansör boşluklarına düşebilirsiniz, başınıza beton düşebilir bu yüzden bu gibi konularda çok dikkat olunması gerekiyor. Türkiye'de bu konularda kanun ve yasa anlamında nizami bir düzenleme var ancak uygulaması ve denetlenmesi anlamında maalesef çok fazla eksiklikler var. Bugün yapı denetim şirketleri var. İnşaat sahipleri bu yapı denetim şirketleriyle anlaşırken diyor ki, 'inşaata gelecek misin? Gelmeyecek misin? Geleceksen yapı denetimini sana vermeyeceğim'  Herkes böyle yapıyor demiyorum ancak bu tarz şeylerle çok fazla karşılaşıyoruz. Bu konuların daha sıkı incelenmesi gerekiyor.  


Türkiye'nin deprem bölgesinde olduğunu biliyoruz. Sizce yapılan inşaatların depreme dayanıklılığı ne durumda?


Yapılan inşaatların çoğu depreme dayanıklıdır ama bazı yanlış uygulamalar da var. Beton dökülürken içine su katılmamalıdır ancak çoğu usta gerek beton dökerken gerekse betondan sonra mastar yaparken suyu çok fazla katmak istiyor. Bunun yapılması ustanın işini kolaylaştırıyor ama bu sistem tehlikeli sonuçlara yol açabilir. İnşaatta bulunan yapı denetim uzmanlarının, şantiye şeflerinin bu uygulamaya karşı çıkması lazım. Deprem yönetmeliklerini değiştirerek sıkıntılar çözülmeye çalışıyorlar ama ne kadar yeterli olur bunu zaman gösterecek. İnşallah deprem olmaz ama deprem Türkiye'nin bir kaçınılmazı.


Piyasadaki çalkantıların inşaat sektörüne bir yansıması oldu mu? Doların artması sizi nasıl etkiledi?


Dolar kuru ülkenin kaderi bundan kaçış yok. İnşaatın temel giderlerinden biri olan demirin fiyatı yükseldi. İnce işçilik fiyatları yükselişe geçti. Doların artmasından inşaat sektörünün etkilenmemesi gibi bir olay yok, her sektörde olduğu gibi inşaat sektörü de doların çıkışından etkilendi. Bir sene önce 1200 TL'ye alınan demir şuan 1700 TL'ye çıktıysa bu tabii ki müşteriye yansıyacaktır. Daire fiyatları artacaktır.


Dairelere talepler nasıl? İnşaat sektöründe bir yavaşlama var mı?


Talepler aynı hızda devam ediyor. İnsanlar piyasadan pek etkilenmemiş gibi duruyor. Bir-iki sene öncesine göre taleplerde biraz farklılık olsa da beklediğimizden fazla bir şekilde satışlar yaşanıyor. Ben az olan bu düşüşün dolardan çok insanların daha büyük inşaat firmalarından ev almak istemelerinden kaynaklandığını düşünüyorum.


Bursa'da inşaat sektörü Türkiye'ye oranla ne durumda?


Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Bursa'da inşaat sektöründe çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Benim anlamadığım şöyle bir şey var; ülkede yeni yerleşim alanları genelde tarım arazileri üzerine kuruluyor. Verimli toprakların imara açılıp üzerine beton yığınlarının yapılması çok büyük sıkıntılar doğurur. Günümüz şartlarında bunu engellemek mümkün olmasa da bunu minimuma indirmemiz gerekiyor. Belediyelerin ve inşaat işiyle uğraşan herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor.


Teknolojik gelişmeler inşaat sektörünü nasıl etkiliyor?


Ustalar önceden betonu elle atıyorlardı. Beton dökme makinesinin içine suyunu, çakılını, çimentosunu atıyordu ve o makinenin içinde bir hesaplama olmadan kendi kafasına göre attığı malzemeleri karıştırıyordu. Şimdi ise beton santralini arıyorsun ve gün alıyorsun. Beton makinesinin geleceği güne kadar kalıbını hazırlıyorsun ve beton makinesi gelip beton pompasıyla betonu atıyor.  Bu da zaman kaybına engel oluyor. Önceden iki veya üç günde dökülen beton şu an birkaç saat içinde dökülebiliyor. Karayollarında kullanılan başka bir teknoloji de asfalt dökme makinesinin içine asfaltı atıyorsun makine kendi kendine asfaltı seriyor. Üstünden birkaç kez geçerek asfalt çalışması tamamlanıyor. Önceden bu olay böyle ilerlemiyordu. Kamyon gelip asfaltı döküyordu işçiler de bu asfaltı düzeltmeye çalışıyordu. Yani kısaca teknolojik gelişmeler her sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de zaman kaybını engelledi. 


ALDIĞINIZ EVDEN MUTLU OLUN


Ev fiyatları her geçen gün artıyor bunun nedeni nedir? Ev alacak vatandaşlara ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?    


Sektörde daire fiyatları artmaya başladı. Bunun en büyük nedeni kat karşılığı alınan komisyonlar. Mesela müteahhit olarak bir arsayı kat karşılığı almak istiyorsunuz. Buranın değeri yüzde 30 civarında ancak size satan kişi diyor ki, 'yüzde 32'den aşağıya vermem.' Siz de bunu kabul etmek zorunda kalıyorsunuz. Daha sonra başka bir müteahhit hemen o arazinin yan tarafından başka bir araziyi almak istiyor. Bu sefer toprak sahibi diyor ki, 'başka müteahhit yüzde 32 verdi. Sen yüzde 35 ver.' Bu şekilde arazi fiyatları yükseldiği için müteahhitler de daha fazla kar etmek için daire fiyatlarını arttırıyor. İnsanlarda yanlış bir algı var. Müteahhitlerin çok para kazandığını zannediyorlar. Mesela inşaat firması sahibinin elinde 1 milyon TL para var. Bir inşaat işinde bu para firma sahibine 200 ya da 100 bin TL kazandırıyor. Yani müteahhit, büyük paraya göre küçük para kazanıyor diyebiliriz. 1999 yılı depreminden sonra yöneticiler inşaatların böyle olmayacağına dair bir karar aldı. Sistemin değişmesinin gerektiğinin farkına vardılar. Bu şekilde yapı denetim sistemleri, hazır beton sistem gibi yeni sistemler getirdiler. O dönemde piyasada depreme dayanıklı olamayan binalar yıkıldı.  O ara birkaç sene belediye kimseye ev yapma ruhsatı vermedi. Bu da piyasada daire gereksinimine neden oldu. O devirde inşaatla uğraşan insanlar yüksek paralar kazandı ama şu an böyle bir sistem yok. Günümüzde komisyon sistemi bu şekilde devam ettiği sürece daire fiyatları yükselmeye devam edecektir. Ev alacak insanlar öncelikle paralarına dikkat etsinler. Bugün piyasalar yüksek ve bu şekilde de devam edecektir. Evini krediyle ya da borçla alacak insanlar bir sene boyunca para biriktirip aldıkları borcu ya da krediyi ödeyip ödeyemeyeceklerine baksınlar. Bugün kredi çekerken aldığınız faizler yüzde 0.88 veya yüzde 0.90 olarak aylık hesaplanan faizler. Bu faizleri 10 yıla veya 5 yıla vurduğunuz zaman 100 bin TL'ye 40 bin, 50 bin TL gibi faiz ödüyorsunuz. İnsanlar 100 bin TL çekip 150 bin TL ödüyorlar bunlar büyük külfetler. Bu ödemeleri insanlar iyi hesaplasınlar.  Paradan başka dikkat edilmesi gereken konular da var ancak normal vatandaşlar, bu işin içinde olmayan insanlar evin kalitesinden pek fazla anlamıyor. Örneğin ben bir kolonun içine 10 demir gerekirken 8 demir koyarsam bunu bir insanın anlaması çok zor. Bizim şu anki projelerimizde 70 tane kolon var herkesin bunları tek tak sayması imkansız. Yapı denetimler zaten bu tür uygulamaları kontrol ediyor. İnsanlar kendilerini mutlu edecek evleri alsın. Yarın aldığı evin içinde yaşamaya başladığında kendini mutsuz edecek evler almasınlar.


TEORİ DERSLE İLERLEME SAĞLANMIYOR


Bursa'da kentsel dönüşümler yapılıyor. Yeni kentsel dönüşüm projeleri de var. Sizce kentsel dönüşümler nerelerde yapılmalı? Nelere dikkat edilmeli?


Kentsel dönüşüm çok hızlı başlayıp sonradan yavaşlıyor. Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde kentsel dönüşüme fazlasıyla ihtiyaç var. Şu an buralarla uğraşılıyor ama yeterli seviyeye henüz ulaşılmadı. Kentsel dönüşümde dikkat edilmesi gereken nokta çok. İki katlı bir evi kentsel dönüşüme tabii tutarak 5 kata çıkarıyorsunuz böyle olunca da gider gibi, içme suyu gibi, doğalgaz gibi alt yapı sorunları meydana çıkıyor.  Bunların haricinde de birçok sorun meydana geliyor. Bursa'da otopark gibi büyük bir sıkıntı meydana çıktı. Yani kentsel dönüşüm yapılırken bu konuların daha çok düşünülmesi lazım.  Kentsel dönüşümde yapılan diğer bir yanlış ise, boş arazilere yapılan inşaatların kentsel dönüşümün içinde sayılması. Kentsel dönüşümün ana mantığında böyle bir şey olmaması lazım. Mesela bir bina var ve bu bina depremde hasar görmüş. Bu binaya onarım güçlendirme yapmak zorundasın ama binalarda onarım ve güçlendirme yapmak çok sağlıklı olmadığı için bu binayı yıkmak zorunda kalıyorsun. Bu bina yıkılmadan önce 7 katlı ise kentsel dönüşümden sonra bu kadar kat çıkılmamalı çünkü daha öncesinde çıkılmış ve sorunlar yaşamışsınız. 


İnşaat sektörünün en büyük sıkıntıları neler? Siz genç nesil olarak neleri değiştirmeyi planlıyorsunuz?


Ben Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdim. Dışarıda İnşaat Mühendisliğini bitiren çok fazla mezun var. İş imkanı mezun olanları kaldıracak kapasitede değil. Bugün bir inşaat mühendisi 16 senesini okul hayatına vermesine rağmen mezun olduktan soran 1300 TL gibi bir rakamla işe girmeye çalışıyor ve çoğu yerde tecrübeyi bahane edip bu insanları işe almıyor. Bu bence sektörün en önemli sorunlarından biri ve sektörün bu sorunu kendi içinde çözmesi gerekiyor. İnşaat sektörü her geçen gün artıyor ama bence bir yerde tıkanacak. İnşaat Mühendisliği ileriki yıllarda tercih edilmeyen bir bölüm olacak diye düşünüyorum. Bugün bende kendi önümü çok göremiyorum. Belki de ilerleyen yıllarda inşaatlarda usta olarak çalışacağım ya da getir götür işlerine bakacağım. Bugün baktığınız da bir ustanın günlük aldığı ücret 130 TL ve 30 gün sigortalı olarak çakılı çalışıyorlar. Bu da demek oluyor ki, bir usta 3 bin 600 TL maaş alırken bir inşaat mühendisinin maksimum aldığı ücret 2 bin 500 TL. Bunun için 16 sene okumaya değer mi? İnşaat sektöründe değişmesi gereken çok şey var. Sektörde yönetmeliklerle birlikte değişmeye başlayan uygulamalar da var. Elini taşın altına koymaya çalışan insanlar var. Benim gibi yeni mezun insanlar piyasa çıktıkları zaman sudan çıkmış balığa dönüyor. Bu sistemi değiştirmek gerekiyor. Bu değişimi de sıradan insanların yapacağını düşünüyorum. Üniversitelerin inşaat mühendisi öğrencilerini, gerçek hayata göre eğitmeleri gerekiyor. Teori dersleriyle bir ilerleme sağlanmıyor. Bugün inşaattaki ustalara ben teorik bilgilerimi anlatsam zaten anlamıyorlar. Böyle olunca inşaat mühendisleri sektörde eziliyor. Şahsen ben, inşaat sektöründen önce eğitim sistemini değiştirmek isterdim.


Bursa Hayat


Geri Dön