Pekin sanatın başkenti olmaya soyunuyor!
Eski ve yeniyi, egzotikle çağdaşı bir arada bulunduran heybetli bir başkent Pekin. Uzun, geniş bulvarlarında dev binalar yükseliyor. Kent, çok köklü bir tarih ve geçmişe de sahip, acı-tatlı birçok anısıyla
Şehir, başta Olimpiyat Stadı olmak üzere Rem Koolhaas, Herzog & de Meuron, Philippe Starck gibi dünyaca ünlü mimarların eserleriyle çağdaş bir kimlik de kazanmaya başlamış. Hızla çoğalan lüks tüketim markaları ve onları barındıran şık mağazalarda çalışan gençler, giyimleri ve tavırlarıyla Çin'in yeni yüzünü simgeliyor. Pekin, kesinlikle sanatın başkenti olmaya aday. Chaoyang bölgesindeki 798 Art Zone'u gördüğünüzde bana hak vereceksiniz. Şehrin kuzey doğusunda havaalanı yolu üzerinde bulunan bu mahalle, binalarını 1950'li yıllarda Doğu Almanların inşa ettiği, 640 bin metrekareyi kapsayan, gizli silah üretimi yapılan bir fabrika bölgesiymiş. 798 Art Zone, Pekin'in dünyaya fark attığı ve atacağı en önemli bölge. Son yıllarda yükselen modern Çin sanatının kalbi. Bölge, 2001'den bu yana sadece sanata hizmet ediyor ve çağdaş sanat galerileri, kafeler, Çinli yerli tasarımcıların giysi ve işlerinin satıldığı küçük dükkanlar ve kitapçılardan oluşuyor. Sokaklar dolusu galeri haricinde birçok çağdaş sanat eseri, sokak ortasında sergileniyor. Çok etkileyici ve mutlaka görülmesi gereken bir yer. Gezilebilecek en ilginç galeriler, Red Gate Gallery, 798 Space, Pace Gallery ve White Museum. Son İmparator filmine konu olan bu muhteşem şehir içinde yasak şehri görmeden dönmek olmaz. 1400'li yılların başında yapılan ve imparatorluk zamanında gece sadece erkek olarak imparatorun kaldığı ve diğer tüm ahalinin kadın ve hadımağlarından oluştuğu bu yasak ve gizemli saraya 'Yasak Şehir' deniyor. 9 bin 999 odadan ve yüzlerce küçük saraydan oluşan, sayısız roman ve filme konu olmuş bu büyülü masal şehrini gezmemek, Pekin'i hiç ziyaret etmemek demek. İçeride kilometrelerce yol yürüyeceğinizi düşünerek, rahat ayakkabılarla gitmeniz tavsiye edilir. Pekin'in en önemli özelliklerinden biri, 800 kilometre uzunluğunda olan, Çin'in kuzeyinde boydan boya uzanan ve dünyanın yedi harikasından biri olan Çin Seddi'ne yakınlığı... Sedde farklı yerlerden gitmek mümkün. 45 dakikada Pekin şehir merkezinden ulaşılabilen Badaling, biraz fazla kalabalık ve turistik, bu yüzden daha az keşfedilmiş, bir saat uzaklıktaki Mutianyu daha ilginç. Küçük teleferikler sizi sedde kadar çıkarıyor ve bu dünyanın en önemli yapılarından birinde, dilediğiniz kadar yürüyebilmenizi sağlıyor. "Seddin daha bakir bir yerine gitmek istiyorum," derseniz, Pekin'e 60 kilometre uzaklıktaki Huanghuacheng'ı tercih edin. Ancak bir tam günü gözden çıkarmanız gerekecek.
NEREDEN ALIŞVERİŞ ETMELİ
Son yıllarda dünyaca ünlü tüm markalar Çin'e geldi. Özellikle de büyük alışveriş merkezlerinde yer alan bu markalar için China World Shopping Mall, Peninsula Palace Hotel'in Shopping Arcadi ve yeni açılan Sanlitun Shopping Village en iyi adresler. Çin, ozellikle küçük pazarlarından alacağınız hediyeler cenneti. İpek, el yapımı uçurtmalar, terakota askerler, kıldan yapılmış fırçalar, farklı taşlardan tesbihler, yeşil çayın binbir çeşidi, porselen çay takımları sizi büyülüyor. Pazarlık burada oyunun kuralı, zira fiyatlar pazarlık sonrası söylenenin dörtte birine kadar inebiliyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmasına rağmen bu ülke hala nakit paraya tapıyor. Bu yüzden yanınızda bol miktarda nakitle gezmenizi öneririm.
PEKİN ÖRDEĞİ YEMEDEN DÖNMEYİN
Pekin, başta ördeği olmak üzere eskiden kalma rafine bir imparatorluk mutfağı ve kuzey Çin yemekleri ile ünlü. Her ne kadar oteller ve "Bilindik lokantalar harici yemek yemeyin," dense de, en lezzetli Çin yemeği aslında sokakta olanlar. Hijyen açısından içinizin rahat olmasını isterseniz, alışveriş merkezlerinin food courtları'nı tercih edin. Hem temiz hem çok lezzetli hem de çok ucuz. Bunun yanında dünyanın en iyi restoranlarını Pekin'de bulmak mümkün. Pekin ördeği ve kuzey Çin mutfağını tadabileceğiniz en iyi yerlerden biri Grand Hyatt'ın şık restoranı Made in China. Şehrin en şık lokantalarından biri olan Green Tea House, elegan bir yemek yeme bölümünün haricinde çay seramonilerinin yapıldığı bir galeriye de sahip. Çay bazlı organik, natürel yiyeceklerin Çin pişirme teknikleriyle birleşmesinden oluşan sade ve şık mönü, gene çok sade olarak sunuluyor tabaklada. Pekin'in en şık restoranı burası desek yeri. Hiçbir şehir Philippe Starck'ın yaratıcılığından eksik kalmamalı bence. Starck, Pekin'de de maharetini bu şehirdeki ilk işi olan LAN restoran ve kulüple göstermiş. LG Twin Tower binasının dördüncü katını kaplayan bu kulüpte, tavandan sarkan dev Baccarat avizeler ayrı bir hava vermiş. Şehrin en hip yerlerinden biri.
NEREDE KALMALI
Pekin, otel bakımından dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Uluslararası otel zincirlerinin dışında çok şık butik oteller de mevcut. Şehir çok büyük. Dolayısıyla oteller de bu büyük bölgeye yayılmış. Regent, Opposite House, Grand Hyatt gibi otellerin yanında Commune by the Great Wall veya Red Capital Residence otelleri gibi Pekin'e bir saat uzaklıkta Çin Seddi'nin hemen yanı başında da konaklamanız mümkün. Ama en ilgi çekeni, Aman Grubu'nun hizmete sokuğu ilk 'urban resort' olarak 2009'da açılan Aman at Summer Palace.
Sabah/ÖZLEM AVCIOĞLU
