23 / 11 / 2024
fuzul

Rize'de eğimli arazilerde yapılaşma tehlikesi sürüyor!

Rize'de eğimli arazilerde yapılaşma tehlikesi sürüyor!

Rize'de son günlerde yaşanan taşkınlar nedeniyle ölü sayısı gittikçe artıyor. Kentte eğilimli araziler üzerine yapılan yapılar tehlike saçıyor.




Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Gökhan Hüseyin Erkan, Doğu Karadeniz’de kontrolsüz yapılaşma olduğunu ve yapılaşmanın bölge coğrafyasına uygun olmadığını dile getirdi.

Sözcü'de yer alan habere göre; yapılaşmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erkan şu açıklamalarda bulundu:

"Bölgemiz topografyası hareketli, denizden uzaklaştıkça aniden yükselen, küçük kuru veya sulu dereler ile akarsularla parçalanmış bir coğrafyamız var. Böyle bir doğanın olduğu yörede yapıları eğime uyumlu yapmalıyız. Biz ise dağı ortadan kaldırıyor, arkasına istinat duvarı geçiriyoruz, sonra yağmurlar şelalelerden dökülmeye başlıyor.

Su akar yatağını bulur diyoruz ama bulamıyor ve birikip taşıyor. Doğanın olaylarına karşılık, kırsal alanlarımız çok daha kırılgandır. Kırsal alanlarda da kent kuralları, kentsel alanlardaki imar yaklaşımı oluşturmaya başladık. Kırsal alanlarımızın kentsel alanlardaki risklerden az kalır yanı yoktur. Bunu, doğa olaylarının afet riskine dönüşmesi bakımından Adapazarı ve Van depreminde gördük.

Rize de eğimli arazilerde yapılaşma tehlikesi sürüyor!

Güneysu, Giresun’da Aksu veya Beşikdüzü, bunlar yakın zamanlarda, birer sene arayla haberlere konu oldu. Çok ciddi sorunlar yaşadık yöre insanları olarak. Bu tür bir sorun ilçe sınırlarını tanımaz. Bunlar Karadeniz’de oluyor. İlçelere zamanında idari statülerle sınır verdik ama doğanın, coğrafyanın sınırları yoktur. O ilçede ölçülmüş olan yağış türü komşu ilçesinde zaten vardır. Karadeniz’deki havzalarımızı dikkate alan, yani bir damla yağmurun indiği yerdeki yağmur suyu toplama havzalarını değerlendiren bir yaklaşımla ölçümlerimizi düzenlememiz, iller ve ilçeler düzeyinde değil bölge ve havza düzeyinde bir incelemeye geçmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Çevre düzeni planlarını artık illerin sınırları içindeki yerleşme ve yapılaşmayı düzenleyen değil de havzalar, yani coğrafya bütünlüğü düzeyinde ele alarak planlamak gerekir. İmar planlarında bina temelli değil de doğayla uyumlu bir yapılaşma nasıl olur sorusu üzerinden yola çıkarak kentlerimizi yapılaştırmamız gerekir. Kentlerde geçirgen yüzeyimiz yok.

Şüphesiz, kentlerdeki yapılaşma betonla olur. Asfalt döker, yapıları betonla yapar, daha sağlıklı ve alışık olduğunu tekniklere göre ahşaptan da yapı yaparsınız ama bunun bir oranı var. Toprak da olması gerekir ki, geçirgenliğiniz olacak. Şüphesiz, toprağı tutacak olan ağaçtır ve kökleridir. Mühendislikte toprak tutamazsınız. Eninde sonunda toprak kayar, kurur. Toprağın sağlıklı olması için zemine göre davranmak gerekiyor.

Rize'de kentsel dönüşüm çalışmaları tam gaz!


Geri Dön