22 / 11 / 2024
fuzul

Rönesans Holding, ciro bazında Türkiye’nin birinci, dünyanın 64’üncü firması!

Rönesans Holding, ciro bazında Türkiye’nin birinci, dünyanın 64’üncü firması!

Rönesans Holding, inşaat sektörü dergisi Engineering News Records ’ un 250 en büyük uluslararası müteahhit listesinde ciro bazında Türkiye ’ nin birinci, dünyanın 64’üncü firması...




Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Kurumsal İletişim ve Varlık Yönetimi Grup Başkanı Süha Günel: “Hayır, hepimiz aynı gemide değiliz. Tek gemi yerine, aynı amacı taşıyan daha fazla gemi olsun, birlikte filo oluşturmalıyız."


"Bir laf vardır, hiçbir dert indiği yerde kalmaz. 2014’ü sadece şu dönem itibarıyla değerlendirmek insanlara umutsuzluk verir. Bir şeyler yapmaya niyetli insanları bundan vazgeçirtir. Nitelikli yetiştirdiğiniz insanların önünü kapatır."


Rönesans Holding, inşaat sektörü dergisi Engineering News Records’un 250 en büyük uluslararası müteahhit listesinde ciro bazında Türkiye’nin birinci, dünyanın 64’üncü firması. 1993’de Erman Ilıcak’ın kurduğu grubun hedefi dünyada ilk 5 arasında yer almak. 2013 zor bir yıldı, ona rağmen Rönesans yüzde 76 oranında büyüdü, toplam aktif büyüklüğü 12 milyar liraya ulaştı. Rönesans Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Kurumsal İletişim ve Varlık Yönetimi Grup Başkanı Süha Günel bu haftaki söyleşi konuğum, 2014 hedeflerini,17 Aralık’ta başlayan ve maalesef ki halen devam eden siyasetteki gelişmelere paralel, ekonomik gidişatı konuştuk:


İLERİYE BAKALIM


Süreç motivasyonunuzu etkiliyor mu?  

Bir laf vardır, hiçbir dert indiği yerde kalmaz. İşin sadece olumsuz tarafları ve o gün itibarıyla yaşanılan sıkıntılar hatıra gelirse, önümüzü göremeyiz, ileriye bakamayız. Türkiye’nin tüm dinamikleriyle, genç nüfusuyla, dünyaya olan entegrasyonuyla baktığınızda buna yer yok. Basit bir örnek vereyim. THY’nin haziran ve temmuz sonu itibariyle New York’a uçuşlarında yer yok. Geldiğimiz durum bu. Elektronik ortamda, çok kolay metalik ilişkilerden bahsetmiyoruz. Dünyanın hangi noktasına giderseniz gidin, bir şeyler yapmaya çalışan bir Türk var. Türkiye bunları görmek zorunda. O yüzden 2014’ü sadece şu dönem itibarıyla değerlendirmek insanlara sadece umutsuzluk verir. Bir şeyler yapmaya niyetli insanı vazgeçirtir. İstihdamı sıkıntıya sokar.


BEN SEYREDEYİM OLMAZ


Nitelikli yetiştirdiğiniz insanların önünü kapatır. Birileri yapsın, ben seyredeyim, yok böyle bir şey. Hiç sevmediğim bir laf vardır, hepimiz aynı gemideyiz. Hayır, hepimiz aynı gemide değiliz. Birlikte filo oluşturmalıyız. Bu filo bugünün denizlerinde, yarının uzayında gezecek olmalı. Kendi gemim ve diğer gemilerle birlikte bu amacı taşıyabilecek çok daha fazla geminin olmasını istiyorum. Bir aksilik olduğunda diğerlerinin suçu ne? Herkes kendi gemisine sahip çıksın. Diğer gemilerden de yardım alabilirsiniz. Armadamız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bizler Türkiye Cumhuriyeti’ni takip eden gemileriz.   


BİZ OKYANUS BALIĞIYIZ


Biz tatlı su balığı değiliz, okyanus balığıyız diyorsunuz. Sözünüzü açar mısınız? 

İnsanlar leğende bile tatlı su balığını besleyebilir. O öyle kolay yetiştirilebilen bir balık. Biz gerçek manada mücadele edecek ve kendi içinde mücadelesiyle eş düşecek bir ortamda, biz okyanusta yaşayabilecek balığız. Okyanusun kıyısında da nereler varsa, oralar bizim hinterlandımız. Biz Boğaz’a inip, oradan okyanusları aşıp geri dönüp, her seferinde bizi cesaretimizle, aldığımız risklerle ve elde ettiğimiz sonuçlarla insanların bizi seyrettiğini düşünüyoruz, bundan da memnun oluyoruz.   


DİĞER GEMİLERİ DE GÖRELİM


2014’te de yine yüzde 76 gibi yüksek oranda büyümeyi bekliyor musunuz? 

2014’te kimin ne kadar büyüyeceğini tahmin etmek çok zor. Hiçbir falcı buna cevap veremez. Amerikan Merkez Bankası’nın uygulamaları dahil dışarıda kalabileceğiniz gelişmeler değil. Ancak biz, gündemde olan projelerimizin hepsi ölçeklenmiş, işe devam ediyoruz. Vazgeçtiğimiz hiçbir proje yok. Bunu ifade edebilmek bile önemli değil mi? Bir de bu ortamda güven duygusuyla, iddiasıyla bunları konuşabilen pek az insanın olması da beni şaşırtıyor. Diğer gemileri de görmek istiyor, insan.




HEDEF DÜNYADA İLK 5'E GİRMEK


İnşaat sektörü dergisi Engineering News Records’un 250 en büyük uluslararası müteahhit listesinde ciro bazında Türkiye’nin birinci, dünyanın 64’üncü firması. Hedefimiz ilk 5 arasında yer almak diyorsunuz, bu çok iddialı bir hedef değil mi? 

 64’üncü olmak da iddialı değil mi? Türkiye’de seneler evvel baktığınızda bu rakamları düşünebilir miydik. Türkiye’de maalesef memnuniyetimizi ileriye taşıyamıyoruz. Birinci olsak, kaç sene daha birinci olacaksınız mı demek lazım. Bu bir iddia ve bunu devam ettirmek lazım. Erman Ilıcak tarafından konulan bir iddia bu. Sonraki nesiller bunu devam ettirecektir. İnşallah bırakılan eserlerle yad edilen bir kurum olur. 


Peki, dünyada müteahhitlik sektöründe ilk 5’e nasıl gireceksiniz, neler yapacaksınız? 

Türkiye’de de, Rusya’da da birinci sıradayız. Nasıl olacak? Şimdiki yerimize nasıl geldiysek, biraz daha gayret biraz daha belki yoğunluk. Çünkü ihtiyacımız olan iddia var bizde. Dünyanın neresinde olursa olsun bu iddiayı da, yapabileceğimizi de kanıtlamış durumdayız. Sibirya’da alışveriş merkezi yaptıysak, bu iddiayı kanıtlamış oluyoruz. Önemli olan bunu taze tutmak. İkna ile değil, gerçekten bu iddiaya inanan insanlar. 35 bin çalışanımız da öyle. 


35 BİN ÇALIŞANIN 20 BİNİ RUSYA'DA ÇOĞUNLUĞU TÜRK


11 ülkede 35 bin çalışanınız var, değil mi? 

35 bin çalışanımızın 20 bini Rusya’da. En büyük özelliğimiz yurtdışındaki tüm taahhüt hizmetlerimizde çalışanlarımız mahallinden çok Türkiye’den. Bir anekdotu da paylaşayım. Libya hadisesi sırasında uçakla çalışanlarımızı tahliye eden ilk Türk firmasıyız. Hiçbir sigorta şirketi kapsamında olmayan uçuş süreci, hatta normal şartların kat be kat üstünde bir maliyetle bulabildiğimiz uçakla biran evvel tahliye ettik. Orada insanların aç susuz hangarlarda bekleyen başka çalışanları görmüşsünüzdür. Biz 3 bine yakın çalışanımızın bin 500’ünü ilk etapta uçakla tahliye ettik. Daha sonra komşu ülkelere tahliyeyi gerçekleştirdik. Çok önemli bir şey yaptık diye söylemiyorum. Güvenden söz ediyorum. O insanlar da biliyordu ki, Türkiye’ye geldikten sonra işsiz kalmadılar. Öncelik istihdamda onlarındı. 


PATRON ERMAN ILICAK DA EŞİ DE, ÇOCUKLARI DA TED'Lİ


Rönesans Holding ve Rönesans Eğitim Vakfı tarafından Türk Eğitim Derneği işbirliğiyle kurulan TED Rönesans Koleji 2014-15 eğitim döneminde açılıyor. Erman Ilıcak TED’li, eşi Jale hanım TED’li, siz de TED’lisiniz. Rönesans Grubu eğitime yatırım yapacaksa, herhalde TED’den başka kurum olamazdı değil mi? 


Evet çocukları da, çocuklarım da TED'li. Erman Ilıcak’ın başarı öyküsü ortada. Mezun olduğu 1985’ten bugüne, 20 yıllık Rönesans Grubu başarısına da baktığınızda, çocuklarınızın da orada okuması için çok sebep var.  


AVM'lerinizde kitap dağıttığınız doğru mu?

AVM olgusunu değiştirdik, bizim için bir yaşam merkezi. İlk defa dünyada AVM’lerde biz yaptık, kitap koyuyoruz. O haftada listeden olan kitapları alıp, oturma yerlerine koyuyoruz. Üzerine de not yazıyoruz, ya geri getirin bir başkası okusun, ya alın nereye götürürseniz götürün diyoruz. AVM’lerde insanların oturup, vakit geçirmesini sağlayacak hiçbir şey yapılmaz. Bizde tam tersine. 


NİCE'TEKİ ZİRVEDE TÜRKLER'DEN BAŞKA MÜTEAHHİT YOK


Türkiye Müteahhitler Birliği’nin eski Başkanı Erdal Eren’in bir sözü var: “Şanzelize’de iş verdiler de almadık mı!” diye. Batı Avrupa’da iş almak istiyor musunuz? İsviçre’de sadece projeniz var bildiğim kadarıyla. 


İsviçre’de altyapı ile ilgili bir projemiz var. Sadece Şanzelize’de değil, dünyanın her tarafında eğer takip ve işin sonlandırma noktasında sabrınız varsa, Türk müteahhitlerinin bu kendini kanıtlamış yapısının olumlu yanıtı bulabileceğine inanıyorum. 


Erdal beyin sözü Türk müteahhitlerinin daha çok riskli bölgelerde taahhüt işi üstlenmesiyle ilgili. Müteahhitler çoğunlukla bıçak sırtı ülkelerde iş yapıyor. 

Haklı. Şanzelize’de yeni bir inşaat projesi yok, yeni bir imar değişikliği de yok. Sonuç itibariyle dünyayı kendinize mesken tuttuğunuz zaman, ayırt edilecek bir tarafı yok. Nice’te her yıl yapılan gayrimenkul zirvesinde Türklerden başka müteahhit yok. Nice zirvesi dendiğinde Türklerin gücünü sergilediği, lokal, Türk zirvesi oldu.   


AVM'LERDE TÜRKİYE TERCİH EDİLEMİYOR


Rönesans Grubu’nun AVM’lerinin isimleri Piazza, Optimum Outlet, Kozzy. Üçü de Başbakan Erdoğan’ın pek hoşlanmadığı isimler. Neden AVM'lerde Türkçe isim tercih edilmiyor? 

İnsanların yakın takip etmediği husus var: Marka tescili. Optimum, yaptığınız ticaretle müsamaha olan bir kelime. Kozzy, Kozyatağı’nda olduğu için o bölgeyi kavrayan, oraya ait bir yapı. Piazza’da çok uğraştık, bulunduğu ilin özelliklerini ön plana çıkarsın diye. Eğitim tarafında olup da bu ifadeler nasıl olur? dendiği zaman bu evrensellikle alakalı. Rönesans’ın yerine bir kelime bulunabildi mi? 


Funda Özkan/ Akşam Gazetesi 


Geri Dön