23 / 12 / 2024

Sac üretiminde yüzde 300 artış yaşandı!

Sac üretiminde yüzde 300 artış yaşandı!

Sac sanayiinin ve sac tüketiminin, ülke gelişmişliğinin göstergesi olduğunu savunan YİSAD Başkanı Tuncay Sergen, Türkiye'de sac üretiminde son üç yılda yaklaşık yüzde 300 artış yaşandığına dikkat çekti...




Yassı çelik ithalat, ihracat ve ticaretini yapanlar ile bu malı kullanarak üretim yapan sanayicileri bir çatı altında etkin bir şekilde toplamayı, işbirliğini ve dayanışmayı amaçlayan Yassı Çelik İthalat İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD), sektörün ihtiyaç ve sorunlarının tespiti ve çözümleri üzerinde çalışmalar yürütmek maksadıyla 2003 yılında kuruldu. 


Sac sanayiinin ve sac tüketiminin, ülke gelişmişliğinin göstergesi olduğunu savunan YİSAD Başkanı Tuncay Sergen, Türkiye'de sac üretiminde son üç yılda yaklaşık yüzde 300 artış yaşandığına dikkat çekti. Tüketimin ise aynı oranda artmadığına değinen Sergen, bu yüzden sac üretim kapasitesinde fazlalık oluştuğunu dile getirdi. 


Yerli üretimde hammadde temininin ithalata bağlı olduğunu söyleyen Sergen, "Üstelik sac sanayii, kapasite fazlası olan bir sektördür. Yakında bir firma daha yassı çelik sektörüne girmeyi planlıyor. Ardından bir firma daha sektörde boy gösterecek. Fazla kapasite problemi daha da artacak. Fazla kapasite ve az artan bir tüketim sektördeki en büyük problem" diye konuştu. Tedarik kanallarında yaşanan değişmenin sektördeki firmaları zora soktuğundan bahseden Sergen, bu süreçte çelik servis merkezleri kurulmasının zorunluluk hale geldiğini bildirdi. Navlun avantajıyla sektörün ihracat yapması mümkün olsa da şu an için yeterince değerlendiremediğini ifade eden Sergen, "İhraç şansımız, düşük navlunla ulaşacağımız komşu ülkelerde ve Akdeniz'de daha fazla. Türkiye'nin bu ülkelerle iyi ilişki içinde olmasıyla sektörün ihracatı artarak denge sağlanabilir" şeklinde konuştu. 


"İhracat için ithalat gerekli" Türkiye'nin 2012 yılında sac üretim kapasitesinin takriben 15.5-16.3 milyon ton civarında olduğunu belirten Tuncay Sergen, şöyle devam etti: "Sektörde 9.039 milyon ton üretim yapıldı. Sac tüketimi ise 13.626 milyon ton oldu. Bu rakamlar sıvı çelikten sac üreten beş firmaya aittir. 


4.5 milyon tonluk üretim-tüketim farkı ise ithalatla karşılanıyor. İthalat, dâhilde işlem yoluyla, Türkiye'de üretilemeyen kalitelerin girmesiyle ve az miktarda da ticari avantaj dolayısıyla yapılıyor. Sıvı çelik ve sac üretimi 2010 yılında sıçrama yaptı. Ancak sacda cazip olmayan piyasa şartlan, imkânı olan firmaları kütük üretmeye zorladı. Kapasite ile üretim arasındaki fark buradan doğuyor." "Krizden sonra uzun mamuller erken toparlandı" Çelik İhracatçıları Birliği'ne göre 2008'de genel çelik ihracatının 19.7 milyon ton olduğunu bildiren Sergen, 2012 yılındaki ihracatın 19.8 milyon ton olduğuna ve dört yıl önceki rakam ile hemen hemen aynı olduğuna işaret etti. Temmuz ayında ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17.3 artış gösterdiğini belirterek dış ticaret açığının ise Haziran ayında yüzde 18.9 büyüdüğü bilgisini paylaşan Sergen, bu rakamların demir çelikteki aksaklığı da açıkladığını ve sektörün ithalata bağımlı olduğundan çok ihracat yapılması için daha çok ithalat yapılması gerektiğini iddia etti. 


Dünyada 2008 krizinden çıkmak için, hükümetlerin piyasaya para enjekte etmek istediklerini aktaran Sergen, şunları söyledi: "Bunu da altyapı ve inşaata yapılan yatırımlarla yapmak istediler. O nedenle inşaat demiri ve uzun mamuller krizden soma daha erken toparlanıp kârlı duruma geçti. Ancak sac sanayii, inşaattan sonraki talepleri ilgilendirdiği için tüketimde fazla artış olmadı. Fakat kriz öncesi başlayan yatırımlar ancak kriz sonrası devreye girdi." Kapasitedeki fazlalığı sektörün en önemli sıkıntısı olarak dile getiren Sergen, "Üretim fazlası yok ama üretim kapasitesi fazlası var. Fazla kapasite uzun mamul üreterek değerlendiriliyor. Türkiye kendi ihtiyacının yüzde 20'sinden fazlasını üretmemelidir. Enerjisini katma değeri daha fazla olan sektörlere kaydırmalıdır" diye konuştu. Sergen, üretimin ithalata bağlı olması, yüksek finn üretiminin azlığı, firmaların devre dışı kalması, kâr marjı düştüğünden yüksek navlunlu ihracat yapılamaması gibi sorunları da sektörün diğer gündem maddeleri olarak sıraladı. 


Dünya Gazetesi


Geri Dön