28 / 12 / 2024

Safranbolu evlerinin kıymetini ilk önce Nezihe Aycan Kadıoğlu fark etti!

Safranbolu evlerinin kıymetini ilk önce Nezihe Aycan Kadıoğlu fark etti!

1975'te korunmaya başlanan Safranbolu evlerinin kıymetini ilk önce emekli öğretmen Nezihe Aycan Kadıoğlu fark etmiş. Emeklilik maaşını dedesinden kalan Emirhocazade konağına yatıran Kadıoğlu'na, Safranbolulular bir belgeselle teşekkür etti



Eskiden insanlar, misafirliğe gidecekleri zaman yatak, yorgan, çarşaflarını bavulla yanlarında taşırmış. İki-üç parça eşya taşımak bile zorken yatak, yorgan taşımak ne kadar tuhaf geliyor şimdi. Bu âdetin tam olarak nereden icap ettiğini bilemiyoruz ama Safranbolulu Nezihe Aycan Kadıoğlu, doğup büyüdüğü şehrin kültürel mirasının nasıl korunmaya alındığını anlatmaya başlamadan önce bu anekdotu aktarıyor. Safranbolu evlerinin 1975 yılında korunmaya başlamasında ve şehrin turizme açılmasında onun katkısı büyük.

1970'li yılların başında Safranbolu'ya bir misafir grubu gelir. O zaman bakan olan Ahmet Taner Kışlalı, Nezihe Hanım'dan misafirleri ağırlama konusunda yardım ister. Kültürüne sonsuz değer veren bir hanımefendi böyle bir teklifi reddeder mi Misafirlerin bir kısmını doğup büyüdüğü Emirhocazade konağında ağırlar, ki bu konak, dede mirasıdır. Öğretmenlikten emekli olunca aldığı tazminatını bu eve yatırır. Çünkü sekiz nesildir ailesi bu evde yaşamıştır. Konağın bir salonunun tavanı 16 bin parça ahşaptan inşa edilmiştir. Eşi benzeri yoktur diye düşünürken, bir benzerinin Topkapı Sarayı'nda olduğunu söylüyor Kadıoğlu.

Şehrin eski belediye başkanlarından Kızıltan Ulukavak, "Daha biz belediye olarak Safranbolu evlerini koruma olayını gündeme taşımadan önce Nezihe Hanım, Bağlar'daki o evin restorasyonunu yaptırmıştı." diyor. Misafirlerin geldiği o geceye dönersek, Nezihe Hanım, yer yataklarını serince herkes çok şaşırır. "Siz bir kurstan mı geçtiniz." diye gayri ihtiyari sorarlar. Şaşkın bir soruyla karşılık verir: "Nasıl bir kurs Biz anamızdan gördüğümüz kursu uyguluyoruz." O gün misafirlerden kimse bavullarını açmaz, pırıl pırıl bembeyaz yataklarda, beş yıldızlı bir oteldeymişler gibi en iyi şekilde ağırlanırlar. Ahmet Taner Kışlalı, bu itinalı ağırlama merasiminden sonra Nezihe Hanım'a, "Pansiyonculuk yapar mısınız" teklifinde bulunur. İşte o günden sonra Safranbolu'nun o tarihi evleri birer birer restore edilmeye başlanır.

Nezihe Hanım, yaşamına memleketinde devam ediyor. Yazları çarşıdaki beton evinde, kışın ise Bağlar'daki konağında. Tıpkı eskiden olduğu gibi... Tüm bunları, genç yönetmen Süleyman Civliz'in (29) çektiği "Safranbolu Âşığı Nezihe Öğretmen" belgeselinden öğreniyoruz. Karabük Üniversitesi 3 Nisan TV genel koordinatörü Civliz, "Bir Safranbolulu olarak Safranbolu kültürü ve tarihi her zaman ilgimi çekmiştir. Şehrimize olan vefamızı gösterebilmek adına bu tip projeleri hayata geçirmeye çalışıyoruz." diyor.

Çocuk mehter takımını 1962'de o kurmuş

1926 yılında Safranbolu'da dünyaya gelen Nezihe Aycan Kadıoğlu, dönemin takdir edilen öğretmenlerinden biri. Aynı aileden üç kuşak onun eğitiminden geçmiş. "Safranbolu'da 10 bin çocuğum var." diye anlatıyor öğretmenlik aşkını. Onun memleketine katkısı sadece kültürel mirasa el atmakla kalmamış, idealist bir öğretmen olarak okul müsamerelerinde yaptığı değişikliklerle de takdir toplamış. 1947'de öğretmenliğe başlayan Kadıoğlu, o zamana kadar bütün okulların ortak yıl sonu müsameresi düzenleme geleneğini bozar ve kendi başına bir müsamere düzenler. 1962 yılında çocuklardan oluşan bir mehter takımı kurar. Her bayramda 'Ceddin deden neslin baban' marşıyla Safranbolu sokaklarını inletirler. 1976 yılında emekli olunca okul aile birliğine bütün malzemeleri teslim eder ama sonra yok olup gitmiş o kıyafetler... O mehter takımında yer alan ve hâlâ daha Safranbolu'da yaşayan öğrencisi Saliha Erkitmen Korur, "O günün şartlarına göre çok mükemmel bir olaydı çocuk mehter takımı." diyor.

SEVİNÇ ÖZARSLAN/Zaman


Geri Dön