Salgın sonrası gayrimenkul sektörünü neler bekliyor?
İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. C. Coşkun Küçüközmen, Covid-19’un gayrimenkul sektörüyle ilgili etkilerini ve gelecekte neler olacağını değerlendirdi.
Yeni dünya düzenine iş yapış şekillerinin eskisi gibi olmayacağını söyleyen İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Coşkun Küçüközmen, ‘Sektörde finansal canlılığı korumak için stratejik modellere yönelmeli. Yeni dönemde Gayrimenkul PR modeli ile satışlar kuvvetlendirilebilir’ önerisinde bulundu.
Türkiye’de Gayrimenkul sektörünün kritik bir dönemecin eşiğinde olduğunu söyleyen Prof Küçüközmen, İnşaat ve gayrimenkul satış sektörlerinin iş yapış şekillerini güncellemek zorunda olduğunu öne sürdü.
1- Gayrimenkul sektörünü neler bekliyor?
Mülk sahipleri mecbur kalmadığı sürece gayrimenkulünü satmayacak. Çünkü, bu ortamda gayrimenkullerin ucuz fiyattan alıcı bulacağı malum. Alıcıların ellerindeki parayı gayrimenkule yatıracağını da hiç zannetmiyorum en azından normalleşme sürecinin belirtileri görülene kadar. Normalleşmeye geçildikten sonra bile Gayrimenkul sektörü bir süre olumsuz etkilenecektir. Türkiye gayrimenkul konusunda çok kritik bir dönemecin eşiğinde. Bankaların elinde konut stoku birikebilir ve bir şekilde bunu ellerinden çıkarmak zorunda olduklarında fiyat dinamikleri farklı yönlere evrilebilir.
Gayrimenkul sektöründe bir ‘ARAMA’ konferansı yapılabilir. İnşaat firmalarının belli bir maliyete katlanmadan yeni ve yaratıcı fikirlere erişmesi zor görünüyor.
2- Gayrimenkul fiyatları düşer mi?
Arz-talep kaynaklı fiyat şişkinliği var. Örneğin İzmir’de konut balonu oluştu. İnşaat firmalarının ve mülk sahiplerinin fiyatlarını düşüreceğini hiç sanmıyorum. Burada iki yönlü bakmak gerekir. Birincisi, eğer fiyatlar düşerse tüketiciler, ‘demek ki bu fiyatlara da satılabiliyormuş, biz daha önce pahalı almışız’ diyebilir. Diğer taraftan satılamayan konutlar, yatırımcısına, müteahhide, bankaya her gün zarar olarak dönecek. Ancak aradan geçen zaman sonrası, değil alıcı, görücü bile bulunamayabilir.
3- Plazalar ve ofisler ne olacak?
İş insanları ‘benim iş yapmak için bir ofise ihtiyacım yokmuş’ demeye başladı. Ofislere kira ve aidat ödemeyi mantıklı bulmayacaklar. Evlerin bir bölümünün ofise dönüşeceğini göreceğiz. Plaza ve ofis stokunun artacağını öngörüyoruz ama yine de belli sektörler ve iş kolları için için ofisler vazgeçilmez olma özelliğini sürdürecek.
4- Müstakil konutlara ilgi artar mı?
Konutun müstakil olup olmadığı değil, sağlık alanları, temiz içme suyu, elverişli yaşam koşulları, ulaşım kabiliyetleri, eğitim olanaklarına yakınlığı önemlidir. Eğer ki erişilebilir fiyatlardan konutlar satışa sunulmazsa, insanlar evde kal mottosuyla da yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Tüketiciler gayrimenkul fiyatlarını çok iyi araştırıyorlar
5- Gayrimenkul satışlarında yaşanan tıkanıklığı aşmak için ne yapılmalı?
Gayrimenkul satışında dijital yöntemler ve marketing zaten yapılıyordu. İhtiyaç olan, alternatif pazarlama kanallarıdır. İnşaat firmaları, mülk sahipleri ve emlak ofisleri uyguladıkları satış yöntemlerini güncellemek zorundalar. Lüks konutları seri ilan siteleriyle veya sosyal medya reklamlarıyla satamazsınız. Satış ofisleri açıp yoldan geçenlere de artık konut satılamayacak. Hedef kitlede farkındalık yaratıcı ve alternatif pazarlama kanalları olan Gayrimenkul PR modeli denenmeli.