01 / 05 / 2024

Şanlıurfa'da tapulu arsalar sit alanı ilan edildi, köylüler dava açtı!

 Şanlıurfa'da tapulu arsalar sit alanı ilan edildi, köylüler dava açtı!

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı aşağı ve yukarı Evcimen köylerinde oturan vatandaşlar, 1940 öncesinden beri yaşadıkları köylerinde arazilerinin ellerinden alındığını savunarak, ilgili mercileri mahkemeye verdi




Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı aşağı ve yukarı Evcimen köylerinde oturan vatandaşlar, 1940 öncesinden beri yaşadıkları köylerinde arazilerinin ellerinden alındığını savunarak, ilgili mercileri mahkemeye verdi.


Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından 1970-80 yılları arasında bölgede yapılan kadastro çalışmaları esnasında, yetkisiz kişilerin ifadeleri doğrultusunda köylerinin tarım işletmeleri arazisi içerisinde kaldığını belirten köylüler; elerindeki belgeler, köyün mezarlığı, harabe haldeki okul ile köyde kaldıklarını ispatlamaya çalışıyor. Köyde artık su akmayan çeşmelerinin üzerindeki betonda, çeşmenin 9 Şubat 1970 tarihinde yapıldığı yazılı.


Köy Muhtarı Mehmet Direk, yüz yılı aşkın köyde yaşadıklarını, yıllarca tarım işletmeleri güvenlik görevlileri tarafından eziyet gördüklerini, hayvanlarına ceza kesildiğini, mezar taşlarının kırıldığını savunarak, sonunda köylerinin sit alanı ilan edilerek köylerinden çıkmaya zorlandıklarını ileri sürdüler.


Muhtar Direk şu açıklamalarda bulundu:


Elimizde dünya kadar delil var. Köydeki okuldan yüzlerce öğrencimiz mezun oldu. Yıllarca çiftçiliğin güvenlik elemanlarınca eziyete tabi tutulduk. Kuyularımız kapatıldı. Köyde yaşayacak ortam bırakılmadı. Birçok köylü ailesi, geçimi için Viranşehir'e ve başka şehirlere güç etmek zorunda kaldı. 2007 yılında kuraklıktan dolayı köy neredeyse boşaltıldı. Bu bölgenin asıl Koçerleri bizler olmamıza rağmen elimizdeki araziler alındı. Devlet bugün dağıttığı 100 dönümlük araziden sadece köyümüzden 3 kişiye verilmiş. Yapılan bu keşfin tekrar edilerek haklarımızın iadesini istiyoruz. Yukarı Evcimek ve Aşağı Evcimek köylerinde bunca aileye karşı yalnızca 3 kişiye verilen arazi adaletsizliktir. Devlet büyüklerimizden bu hatanın düzeltilmesini istiyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bakan Faruk Çelik ve Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç'ten yardım bekliyoruz. Dağıtılan arazilerin bize de verilmesi gerekiyor. Keşiflerin yeniden ve adil olarak yapılmasını bekliyoruz. Bu topraklarda yıllarca akreplerle, yılanlarla yaşadık. Şimdi elimizde bir şey olmadan bu topraklardan sürülmemiz doğru değildi. Suriye'den gelenlere sahip çıkan devlet, kendi vatandaşlarına da sahip çıkmalıdır.


Köyde, kendisi ve çocuklarının yanında, babası ve dedesinin de yaşadığını ifade eden 62 yaşındaki İbrahim Direk, yıllarca kendi topraklarında zülüm gördüklerini, TİGEM güvenlik görevlileri tarafından kuyularının kapatıldığını, köylerine elektrik verilmediğini, yollarının yapılmadığını savundu. Direk, taşlara oyulmuş mağara ve köydeki höyük sebebiyle sit haline getirilen köylerinden kendilerine pay verilmesini istedi.


Fatma Direk ise köy çeşmesinden artık suyun akmadığını belirterek, yaz mevsiminde işçi olarak Türkiye'nin başka yerlerine gittiklerini, köye döndüklerinde perişan bir vaziyette yaşamaya devam etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Dereden akan su ile yaşamanın zor olduğunu belirten Direk, koyunlarının köy sınırını aşması durumunda güvenlik güçleri ile karşı karşıya geldiğini anlattı. Tapularının mevcut olmasına rağmen köylerindeki olumsuz şartların oluşmasıyla köyden çıkmaya zorlandığını belirten Direk, yetkililerden yardım istediklerini söyledi.


Altı çocuk babası Nihat Direk ise Afganistan'dan gelenlere devletin Ceylanpınar'da arazi vererek sahip çıktığını, bugün Suriye'den gelenlere kucak açmasına rağmen, kendilerinin köylerinden sürülmek zorunda kaldıklarını savundu. Dedelerinden ve babalarından kalma ev tapularının olmasına rağmen ortada kaldıklarını belirten Nihat Direk, haklarının iadesi için tüm devlet büyüklerinden yardımcı olmalarını istedi. Çiftliğin, sonradan kurulmuş olmasına rağmen asırlık köylerinden ayrılmanın zor olduğunu dile getiren Nihat Direk devletin köçerlere dağıttığı 100'er dönümlük toprağın kendilerine de verilmesini talep ettiklerini söyledi.


80 yaşındaki Eyo Direk de 2 Mart 1938 yılında arazilerine ait devlete verdiği verginin belgesini ortaya koyarak babasının, kendisi ve çocuklarının bu köyde ikamet ettiğini ve çiftçilik yaptıkların söyledi.


Avukat Mahmut İrek ise Aşağı ve Yukarı Evcimek köylerinin, 1940 yılının öncesinde, köy olarak İçişleri Bakanlığı'ndan ellerinde belge olduğunu, 1938 yılında köylüler tarafından, arazilerinin vergisinin ödendiğine dair makbuz olduğunu belirtti. Avukat Mahmut İrek, kadastro çalışması sırasında köyün sınırlarının coğrafik noktalar ile tespit edildiğini, mağdur olan köylülerin haklarının iadesi gerektiğini söyledi.



Geri Dön