Saraçoğlu Mahallesi imar planı ne olur?

Milliyet Ankara'da okudunuz, Saraçoğlu Mahallesi ile ilgili yeniden imar planı hazırlanacak. 

Yani bildiğimiz ismiyle Devlet Mahallesi. 

Bugün hala Ankara'nın mimari olarak en güzel, en planlı, en görülesi, en yaşanılası mahallesi. 

Çok değil, 15-20 yıl önce mahallenin en güzel kısmı denebilecek ve mahallede yaşayanlar dışında oraya gelenlerin de gezebileceği tek kısmı olan Kumrular Sokak'a gittiğinizde, Ankara'dan çıkmış, bir başka iklime girmiş gibi olurdunuz. 

Adım adım öldürüldü Kumrular. 

Önce otobüs firmalarının ara sokaklara yerleşmesine izin verildi. 

Sonra da dolmüş güzergahı haline getirildi. 

Zaten dolmuş ve taksi yoğunluğundan Güvenpark'ın güzelliğini yaşamak mümkün değilken, Kumrular da sadece ulaşım amaçlı kullanılabilen bir sokağa dönüştü. 

Ne Halk Kütüphanesi'nin yolu anımsanabildi ne Necatibey Caddesi'ne kadar uzanan Devlet Mahallesi'nin diğer sokakları. 

Danıştay'dan döndü Milliyet Ankara'daki haberde Danıştay'ın mahalleyle ilgili yapılan imar planını daha önce iptal ettiği anımsatılıyor. 

Yeni planın da iptal edilmemesi için meslek odalarıyla dava açmamalarına yönelik görüşmeler yapıldı. 

Mahallenin boşaltılmasının nedeni ise afet riski. 

Nasıl bir plan yapılacak, buradaki cumhuriyet döneminin anlayışını yansıtan ve belki estetik olarak başkentin Ulus'taki biraz daha eski binalar dışında, tek görülmeye değer binaları yıkılıp yerine yenileri mi yapılacak şimdilik bilinmiyor. 

Ancak ne zaman imar planı ifadesi suyüzüne çıksa insan bir güzelliğin daha kaybolacağı korkusuna kapılıyor. 

Bu da o imar planlarının güzelleştirme amaçlı değil rant amaçlı yapıldığını ortaya koymaya yeterli. 

Yaşanabilir bölge? 

Saraçoğlu ya da Devlet Mahallesi yeniden yerleşim amaçlı mı kullanılacak belirsiz. 

Ancak yerleşim amaçlı kullanılmayacaksa yapılacak planların, binaların restore edilip, güçlendirilerek, bu bölgenin halkın kullanımına açılmasına yönelik olması herkesi mutlu edecek. 

Örneğin o binaların kültür-sanat merkezi olarak değerlendirilip, mahallenin başkentlinin kullanımına açılması gibi bir seçenek de düşünülebilir. 

Peki bütün bunlar için bir umut var mı? 

Gözüken ve geçmişte yaşanılanlar çok umut olmadığı yönünde. 

O nedenle, hiç olmazsa mevcut haliyle kalsın dileğinde bulunmanın ötesinde yapacak bir şey yok. 

Ankara, istanbul,  İzmir  gibi varoluş biçimi itibarıyla şanslı, her koşulda tahammül edilecek bir kent değil. 

Başkent ancak daha fazla mekanlara ve anılara değer verilerek güzelleştirilebilecek bir kent. 

O nedenle, biraz olsun vefa ve duyarlılık beklemek hakkımız. 

Milliyet Ankara