04 / 11 / 2024

Şehabettin Oztürk: Van'daki köyleri yıkan yoksulluk!

Şehabettin Oztürk: Van'daki köyleri yıkan yoksulluk!

23 Ekim'de 7.2 büyüklüğündeki sarsıntıyla yıkılan Van ve çevresindeki ölümcül göçmelerin nedenlerini Mimarlar Odası Van Şubesi Başkanı Dr. Şehabettin Oztürk'le konuştuk




Aynı zamanda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Öztürk, gerçekçi saptamalarını şöyle özetliyor: "Van ve Erciş'teki betonarme yapıların yıkılmaları yetkililerin imarı önemsememeleri ve genel umarsızlıktan kaynaklanıyor. Ancak can kayıplarının yüksek olduğu köylerdeki asıl neden ise yoksulluk..." Çünkü insanların kendi kendilerine, mümkün Oİaa en ucuz yöntemlerle derme çatına evlerini yaptıklarını anımsatan öztürk diyor ki; "bunların 4-5 büyüklükteki depremde bile dayanmaları olanaksız..."

Gündüz ve pazar olduğu için can kaybının çok yüksek olmadığı Van depreminin teknik sonuçları açıklıyor. Ancak hemen tüm raporlarda artık "Türkiye klasiği haline gelen denetimsizlik" ve "tekniğine aykırı yapılaşma" öne çıkarken, bunların da temel nedeni olan "yoksulluk" ile "aldırmazlık" açıkça vurgulanmıyor. Mimarlar Odası Başkanı Dr. Şehabettin Öztürk ise 60 bin kaçak yapının bulunduğu Van'da ruhsatlı yapı sayısının 9500 civarında olduğunu, 6-7 bin bina olan Erciş'te de ruhsatlı olanların sayısının 500'ü bile geçmediğini belirterek şu bilgileri veriyor: "Van'da imar planı yok. 90'larda 200 bin nüfusa göre yapılan plan, nüfus 400 bini geçmesine rağmen yenilenmedi. Bu nedenle her ruhsatlı yüksek yapı için belediye meclisi o parselde imar planı tadilatı yapıyor. Ne zemin gözetiliyor ne de planlama ilkeleri..."

Erciş'teki 500 ruhsatlı yapıdan ise 150' sinde mimarlık hizmetinin ve mimar imzasımn bulunmadığını saptayarak geçen yıl belediyeyi mahkemeye verdiklerini söyleyen Öztürk, aldıkları sonucu şöyle özetliyor: "Davayı kazanacağımızı beklerken, belediye birkaç mimara bitmiş binaların inşaat ruhsatlarına imza attırdı; bunun üzerine hkim 'yasal eksik giderildi' diyerek davayı aleyhimize sonuçlandırdı..."

İnşaati en ucuza mal etmek için teknik hizmete para ödenmeyen yapılarda zemin katlar ya büyük açıklıklarla tasarlanmış ya da yapı bittikten sonra kolonların kesilmesiyle oto galerisi, mağaza, süpermarket gibi kullanımlara uygun geniş meknlar yaratılmış. Öztürk'ün Van'da buna yönelik gösterdiği "çöken betonarme" örnekler arasındaki 6 katlı "Vezirbaş'ın binası" da bodrumunda çatlak bile olmamasına rağmen Renault Servis kullanımlı zemin katındaki kolon azaltmalarından ötürü yerle bir olmuş. Erciş'te de şehir merkezinde ve Van Yolu denen ana arterde kahvehaneler, lokantalar, lokaller için kolon kesmeler yapıldığından, ölümlerin önemli bir bölümü tatil gü nünü buralarda geçirenlerin tahliyeler altında kalmasıyla gerçekleşmiş...

Yığma'lar yıkılmadılar

Van'da ve Erciş'te ayakta kalan yapıların büyük çoğunluğunun ise ruhsatsız, kaçak bile olsalar, yörede yaygın olan 1970'lerde inşa edilmiş "yığma binalar" olması, deprem bölgesini inceleyen uzmanların da dikkatini çekiyor. Öztürk, vatandaşların tümüyle kendilerinin yaptıkları ve çoğunda sıvaların bile dökülmediği görülen bu yapıları şöyle tanımlıyor: "Bunlar, duvarları briket ya da tuğla ile yığma yöntemle inşa edilmiş; kat tahliyeleri ise betonarme olan, kolonsuz, kirişsiz kaçak yapılar ve binlerce var. Depreme en dayanıldı yapdann bunlar olması ise uzmanları şaşırtırken biimsel açıklamasının yapılmasında bile zorluk çekiliyor..."

Cumhuiyet

 


Geri Dön