Şehir hastaneleri Türkiye’ye ne sağlayacak?

Şehir hastaneleri bir yandan hizmete girerken, diğer yandan da hayata geçirilme modeli sebebiyle çeşitli cenahlardan eleştirilere maruz kalıyor. Özellikle devletin bir finansman modeli olarak sorumluluğu ilk etapta özel sektöre yüklediği, ancak yıllara sari bir şekilde diğer yap-işlet-devret (YİD) olduğu üzere bedelinin vatandaş tarafından ödeneceği bir sistem. Ancak kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeli olarak projelendirilmiş olmasına rağmen devlet kurumlarının gözetiminde, vatandaş-özel işbirliği (VÖİ) projesi de denebilir. Tıpkı köprülerde olduğu gibi kamu, özel sektöre belli kurallar dahilinde ihale ediyor, sonra vatandaş direkt ve dolaylı olarak bedelini ödüyor. Tartışılan husus ise şehir hastanelerinin ne kadar verimli işletileceği ve vatandaşa yansıyan maliyetlerinin hangi seviyelerde olacağıdır.

Her konuda olduğu gibi KÖİ modeliyle yapılan şehir hastanelerinde de bir taraf olabildiğince eleştiriyor, hatta bazen işin detayını araştırmadan abartıyor. Böyle olunca da muhatabı kamu tarafı ve hükümet, hem kendini kolay savunuyor, hem de detayı olmayan, emek sarf edilmeden üretilen eleştirilere cevap bile vermiyor ve projenin getireceği faydaları vatandaşa anlatıyor.

Şehir hasteneleri konusu epeydir gündemdeydi, ama daha çok sağlık sektörüyle çok yakından ilgilenen belli kesimin gündemindeydi. Mersin’de hizmet girmesiyle de kamunun da ilgisini çekmeye başladı. Şehir Hastaneleri’nin ilki, 1.259 yataklı, şehir merkezine 20- 25 dakika uzaklıktaki Mersin Devlet Hastanesi kısa süre önce Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle açıldı.

Şehir hastanelerinin yapımını, hizmete sokulmasını ve işletilmesinin nasıl olacağını, bu işlerde tecrübeli bir isme sordum. Yap-işlet devret (YİD) ve kamu- özel işbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan tüm altyapı projelerinde imzası olan YDA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan’dan şehir hastanelerine dair ilginç bazı bilgiler öğrendim.

KÖİ HASTANELERİNDE NELER SUNULUYOR?

Yeni sistem hastane işletmeciliğinde, inşaat, bina bakım ve onarım, temizlik, güvenlik, hasta kabul ve resepsiyon, taşıma (porter) hizmetleri, catering, çamaşırhane hizmeti, atık yönetimi, otopark, bahçe bakım ve peyzaj gibi soft hizmetlerin yanı sıra medikal cihazlar ve mobilya-mefruşat temini ve bakım onarımı ile HBYS (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi), Akıllı Bina Otomasyon Sistemi kurulumu ve bakımı vb. destek hizmetleri ihaleyi alan özel şirket tarafından verilecek. Ayrıca tıbbi destek hizmetleri kapsamında laboratuvar, görüntüleme, sterilizasyon, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri de özel şirketler tarafından sunulacak.

PERSONEL DEVLETTEN HİZMET ÖZELDEN KÖİ

KÖİ modeliyle bir hastane yapıldığında, kamu belli bir zaman dilimi için binayı ihaleyle özel şirkete kiraya veriyor. İçine doktorunu, sağlık personelini koyuyor, ücretlerini de kendisi ödüyor. Hastanenin işletmesi ise özel şirket tarafından, ihalede belirlenen bedeller çerçevesinde yapılıyor. Bu sistem oldukça yeni, ama getirdiği de çok sayıda ilkler var. Bir ve iki kişilik geniş odalarıyla, hijyenik koşullarda, erişilebilirliği ve rahatlığı ön planda tutulmuş dinlenme alanları, kantin ve kafeteryalarıyla tüm hastalara ve misafirlere konforlu bir hizmet sunulması amaçlanıyor.

KÖİ projeleri çerçevesinde aynı zamanda iyi bir işletme modelinin uygulanması, hizmetleri etkileyen ve kalitesini artıran teknoloji transferinin de sağlanması amaçlanıyor. Şehir hastanelerinin yaklaşık 60 bin yatağa ulaşacağı dikkate alınırsa, işin büyüklüğü ve önemi daha iyi anlaşılır.

Habertürk / Güntay Şimşek