Şekib Avdagiç: Gayrimenkul yatırımları daha da artmalı!
Fransa'nın Cannes şehrinde düzenlenen uluslararası gayrimenkul fuarı MIPIM 2019'a katılan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, gayrimenkul yatırımlarının daha da artması gerektiğini söyledi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO olarak Fransa'nın Cannes şehrinde düzenlenen uluslararası gayrimenkul fuarı MIPIM 2019'a katıldı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; dünyadaki yatırımlarda önemli bir daralma yaşandığını, bu alanda 2008-2009 yıllarına geri dönüldüğünü söyleyen Avdagiç, uluslararası yatırım hacmindeki daralmaya rağmen gayrimenkul yatırımlarındaki düşüşün sert olmadığını dile getirdi.
Gayrimenkul yatırımlarının daha da artması gerektiğini söyleyen Avdagiç, "30. yıl mottosu 'geleceği yeniden kucaklamaktı.’ Bunun için de fonların, sürekli ve sürdürülebilir gelir elde etmesi öncelikleri var. Bu fonlar, yatırım yapacağı projelerin kullanıcılarının kaliteli ve nitelikli bir hayat yaşayabileceği projelere öncelik veriyorlar. Bu projelerin mutlaka çevreye duyarlı ve dünyadaki çevre ile ilgili hassasiyetleri süreç içinde barındırıyor olması gerekiyor. İstanbul'un da diğer rakiplerine göre daha şanslı olduğunu gözlemliyorum." dedi.
"Bir ara konkordatolar çok hızlandı çünkü bankalar yapılandırmada istekli değillerdi"
Bankalar ve şirketlerin, büyük bir paketin iki önemli sacayağı olduğunu söyleyen Avdagiç, bankaların piyasada yaşanan gelişmelere bağlı pozisyon almak durumunda olduğunu kaydetti.
İTO Başkanı Avdagiç, bir ara konkordatoların çok hızlandığını dile getirerek, şunları söyledi: "Çünkü bankalar maalesef o dönemde yapılandırma konusunda çok fazla istekli değillerdi. Zor durumda olan şirketlerin de tek çıkış kapısı konkordatoydu, buraya hızlı bir yönelme oldu. Daha sonra buraya gelen şirketlerin borçlarının tahsil edilmesi konusunda, bankalarda çok netice alamayacaklarını gördüler ve daha fazla inisiyatif kullanmaya başladılar.
Bu dönemde finansman maliyeti düştü ve konkordato sayılarında ciddi bir azalma oldu. Hatta konkordatoya giden şirketler, bankalarla borçlarını yapılandırdılar ve konkordatodan çıktılar. Bankalar da artık makul ve yönetilebilir bir yapılanmanın, şirketlerin üzerine gidip, onları boğmaktan çok daha avantajlı olduğunu gördüler. Bu anlamda bankaların bu yönetilebilir süreci devam ettirmeleri çok önemli. Aksi halde piyasadan bir takım üretici faktörleri ya da tüccarları elimine ederek bir yere varmak mümkün değil."