22 / 11 / 2024
fuzul

Şekib Avdagiç: Vergi ödemeleri için 2021'de yeni takvim oluşturulmalı!

Şekib Avdagiç: Vergi ödemeleri için 2021'de yeni takvim oluşturulmalı!

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Özel sektörün ekimden itibaren ödeme termini gelen ertelenmiş SGK primi, KDV, stopaj ve Kurumlar ile Gelir Vergisi için 2021'de makul bir ödeme takvimi oluşturulmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.




İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Merkez Bankası’nın piyasadaki likiditeyi çekmek için ard arda adımlar atarken, vergi ödemeleri ile piyasadan yeni para çekilişinin yaşanmamasının şimdi daha önemli olduğundan bahsetti. 

Ertelenen prim ve vergi ödemelerinin ekimde vadesinin geleceğinden bahseden Avdagiç, "Özel sektörün ekim ayından itibaren ödeme termini gelen ertelenmiş SGK primi, KDV, stopaj ve Kurumlar ile Gelir Vergisi için 2021’de makul bir ödeme takvimi oluşturulmasını arzu ediyoruz. Bu ödemelerin 2021 yılı içinde tahsili, iş dünyasının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kalıntılarını temizleyip, yılın son çeyreğini kazanmasına önemli katkı sağlayacak" açıklamasını yaptı. 
 
Avdagiç, hükümetin aldığı tedbirlerin ve vatandaşın pandemi ile yaşama deneyiminin normalleşme döneminde Türkiye’nin en büyük gücü olduğundan bahsederek, 2020'nin son iki çeyreğinin reel sektörün koronavirüse karşı güç kazanma ve basketbol deyimiyle "ribaunt alma" dönemi olacağından bahsetti.

PANDEMİ İLE MÜCADELEYİ BIRAKMAMAMIZ GEREKİYOR

Şekib Avdagiç, Kovid-19'a karşı aşının tam anlamıyla bulunana hatta yaygınlaşana kadar pandemi ile mücadelenin bırakılmaması gerektiğinden bahsetti.
 
Aşı geliştirme konusunda dünyayla beraber Türkiye’nin de ciddi çalışmalar içinde olduğundan bahseden Avdagiç, “Sayın Cumhurbaşkanımızın iki aşı çalışmasında deneme safhasında bulunulduğunu açıklaması bizi gururlandırıyor. Görünen o ki, aşı yaygınlaşana kadar da Kovid-19 ile birlikte yaşama yöntemlerini arayacağız” dedi.
 
Avdagiç, Türkiye’nin 2.5 ayını geride bıraktığı normalleşme sürecinde, virüsün küresel ölçekte muhtemel ikinci dalgasına karşı da gücünü artırdığından bahsederek, pandemi aylarında iş dünyasının kayıplarını geri almasına hükümetin tam destek verdiğinden bahsetti.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ, KRİTİK SEKTÖRLERDE YILSONUNA KADAR DEVAM ETTİRİLMELİ” 

İTO Başkanı Avdagiç, Kısa Çalışma Ödeneği’nin Türkiye’nin üretimden ve istihdamdan kopmamasında etkili rol oynadığından bahsederek, şu ifadeleri kullandı: "En son Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk, Kısa Çalışma Ödeneği’nin 1 ay daha uzatıldığını açıkladı. İTO olarak, bunun kritik sektörlerde en azından yıl sonuna kadar devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Özellikle pandemi sürecinden hala çok fazla etkilenen turizm, otelcilik, yeme-içme, fuarcılık, kültür-sanat ve bu alanlarla bağlantılı faaliyet gösteren şirketler için Kısa Çalışma Ödeneği’nin yılbaşına kadar uzatılmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz."  
 
Hükümetin aldığı tedbirlerin ardından meydana gelen güvenle beraber ekonominin de hızla toparlanma yoluna girdiğiniden bahseden Avdagiç, "Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankamızın mevsimsellikten arındırılmış son verileri ışığında, güven endekslerine baktığımızda şunu görüyoruz: Artık dört temel güven endeksinin, yani inşaat, reel sektör, perakende ve hizmet sektörleri güven endekslerinin üçü salgın öncesi düzeye çıkmıştır. Hatta aylık bazda olumlu anlamda o düzeyleri aşmıştır" açıklamasında bulundu. 

DÖVİZ KURU BİR SÜRE SONRA MAKUL SEYRE DÖNECEKTİR

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, döviz kurunda yaşanan dalgalanmayla ilgili Avdagiç, “Döviz kurunun bir süre sonra makul seyre döneceğine güvenimiz tamdır" açıklamasında bulundu. 
 
Avdagiç, “Genelde siyasi iradenin kararlılığı ve özelde ise ekonomi yönetiminin doğru yaklaşımıyla BDDK’nın normalleşme, TCMB’nin de sıkılaştırma yönlü attıkları adımlar da kurun makul seviyelere gerilemesine olumlu etkide bulunacaktır. Daha önce de benzer gelişmeler ve girişimler tecrübe ettik. Türkiye, normalleşmeyi sağlayacak iradeye ve güce sahip” şeklinde konuştu. 
 
İş dünyası olarak, hükümetin yerli üretim ve ihracatı artırmaya yönelik teşvik ve fonlama kararlılığının en güçlü savunucusu ve destekçisi olduklarından bahseden Avdagiç, şu açıklamalarda bulundu: “Çünkü bizim bundan sonra kaynaklarımızı, yerli ve milli üretimden yana kullanmaktan başka çaremiz yoktur. Geleceğimiz, ‘fabrikaya dönüşen kredi’ ve ‘ülkemize döviz getirecek teşvikle’ çok daha iyi olacaktır. Türkiye’nin verimli büyüme formülünün çarpanları ‘ihracat için üretim’ ve güçlü iç tüketimdir. Bu nedenle, Türkiye'nin endüstriyel kapasitesinin yükselişi için, kazandığımız her bir lirayı ülkemize döviz getirecek, üretime dönüşecek işlere harcamalıyız.” 

DEV ALICILARIN ŞİMDİ KAPIMIZA KADAR GELEREK PAZARLIĞA OTURDUKLARINA ŞAHİT OLUYORUZ

Şekib Avdagiç, Türkiye’nin salgınla mücadeleden güçlü çıkmasının ve her koşulda üretimden kopmamasının karşılığını almaya başladığından bahsetti.
 
Salgının ilk günlerinde "Siparişlerin bir bölümünün Uzak Doğu’dan ve bilhassa Çin’den Türkiye’ye kayabileceğini" söylediklerinden bahseden Avdagiç, "Üreticilerimiz yavaş yavaş da olsa Çin’den pay alıyor. Çin’den pay almaya başlamamızın, Çin’in güçsüzlüğü ile bir ilgisi yok. Bu konuda en önemli iki etkinin biri, alternatifsiz kalmak istemeyen küresel değer zincirlerinin tercihlerindeki farklılaşmadır. Diğeri ise Türkiye’nin salgınla mücadeleden diri çıkması, her koşulda üretimden kopmamasıdır. Küresel markaların, dünya değer zincirinin güçlü aktörlerinin Türk firmalarıyla temasları artıyor. Hatta, Düne kadar bizim kapısında beklediğimiz kimi dev alıcıların şimdi bizim kapımıza kadar gelerek pazarlığa oturduklarına şahit oluyoruz. Bunlar güzel gelişmeler. Şimdi bu gelişmeyi kalıcı hale getirmek önemli" açıklamasında bulundu. 


Geri Dön