Aleaddin Babaoğlu, Haliç'i 200 milyon liralık yatırımla dönüştürecek!
Anadolu’da 20 halkalı iş otelleri zinciri kurmayı planlıyordu. İşler beklediği gibi gitmedi. Aleaddin Babaoğlu şimdi yine büyük oynuyor
Aleaddin Babaoğlu, 2007’de Amplio Gayrimenkul’ü kurduğunda oldukça iddialı bir hedefle yola çıkmıştı. Yatırıma İstanbul’da başlamış olsa da amacı, Anadolu kentlerine yayılmış 20 tane iş oteli kurmaktı. Otellerin işletmesi için Hotel Corporation ile anlaşarak “Hilton Garden Inn” markasını kullanmayı seçmişti. Daha büyük planlan da vardı. Yatırımlarını gayrimenkul yatırım ortaklığı çatısı altında toplayarak halka açılmayı; öncesinde ise uzun vadeli plan yapan bir emeklilik yatırım fonunu ortak almayı istiyordu. Çünkü uygulamaya koyacakları 600 milyon dolarlık yatırım planı için finansmana ihtiyacı vardı. Babaoğlu, o dönem Goldman Sachs ve Lehman Brothers’la görüştüklerini söylüyor.
Herşey yolunda gidiyordu. Ocak 2008’de şirketin unvanı “Amplio Real Estate Investments Emlak” olarak değiştirildi. Ekim 2008’e kadar İstanbul, Bursa, Manisa, Çorum ve Çorlu’da kurulacak otellerin arazileriyle ilgili anlaşmalar tamamlandı. Kahramanmaraş, Trabzon veDiyarbakır’da da yatırım yapılacak araziler bulundu. Hatta Ekim 2008’de Çorum ve Çorlu otellerinin işletmesi için Hilton’la anlaşma bile imzalandı.
Ama 2008 sonbaharında patlak veren ekonomik kriz, Babaoğlu’nun tüm planlarını geçmiş zaman kipine mahkum etti. Amplio ile ilgilenen tüm fonlar krizle birlikte yatırım kararlarını askıya aldı. Herşey tepe taklak olmuştu.
Babaoğlu bu hayal kırıklığım Eylül 2011 ’de İstanbul Haliç’te açtığı ilk otelle üzerinden atmış görünüyor. Şimdi Haliç merkezli yeni bir hayalin peşine düşmüş durumda: Kentsel dönüşüme giren semtteki otelinin çevresinde 25 bin metrekarelik bir mahalle kurmak.
Babaoğlu, 1979’da Türkiye’de turizm otelcilik lisesini bitirdikten sonra üniversite eğitimi için Almanya’ya giden bir gurbetçi. Heidelberg’deki Hotel Management School’dan, “Otel Sektörü Ekonomi Uzmanı” olarak 1983’de mezun olmuş. 25 yıl boyunca yurtdışında profesyonel olarak çalışmış. Amplio macerası ise çalıştığı şirketlerde yatırımcı olarak yer alan Erwin-Walter Graebner’i, melek yatırımcı olarak kuracağı şirkete ortak olmaya ikna etmesiyle başlıyor. Amplio’nun yönetim kurulu başkanı ve CEO’su unvanlarını taşıyan Babaoğlu, şirket hisselerinin üçte birine sahip. Kalan hisselerse Alman ortağında...
Babaoğlu ilk otelini kendi imkanlarıyla açmayı başardı. 2008’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konut iştiraki Kiptaş’ın Haliç’te bulunan dört dönümlük arazisini 8 milyon dolara satın aldı. Üç yıl boyunca hiç kimsenin satın almadığı araziyi alıp otel yatırımını duyurunca pek iyi tepkiler almadığını anlatıyor. “Otel projesine başladığımızda, Haliç pek revaçta değildi. İnsanların kafasında çok fazla soru işareti vardı” diyor. Yine de bürokratik işlemleri tamamlayarak Ocak 2010’da Yapı Kredi Bankası ile finansman konusunda anlaşabildi. Eylül 2011’de de otel açıldı.
Açılalı henüz sekiz ay olsa da otelin doluluk oranın yüzde 90’ın üzerinde olduğu bilgisini veriyor Babaoğlu. Otelini “erişilebilir lüks” mottosuyla tanıtıyor, İstanbul Boğazı’na nazır beş yıldızlı otellere göre fiyatlarının yüzde 50 daha uygun olduğunu söylüyor. Four Seasens, Çırağan Kempinski gibi otellerde ortalama oda fiyatları 300 euro’nun üzerinde. Hilton Garden Inn’deki oda fiyatları ise ortalama 150 euro.
Amplio, Haliç'i 200 milyon liralık yatırımla dönüştürecek..
Babaoğlu büyük oynamayı seviyor hele ki iyi bir fırsat görürse... Haliç’te geçirdiği üç yıl içinde bölgeyle ilgili tüm algı değişti. Semt ve çevre bölgeleri Balat ile Tarlabaşı kentsel dönüşüm kapsamına girince Babaoğlu bir anda kendini yeni bir fırsatlar cennetinin ortasında buldu. Sarıyer’den transfer edilen deniz suyunun Kağıthane Deresi’ne üzerinden Haliç’e akıtılması projesi ile bölgenin çevre sorunları büyük ölçüde çözülecek. Kağıthane - Dolmabahçe ve Kağıthane - Piyalepaşa tünelleriyle ulaşım sorunu da çözüldü zaten.
Otelin yakaladığı başarı da Babaoğlu’nun Haliç’e olan inancını artırmış. Gelecek planlarının merkezinde otel zinciri yerine artık Haliç’te gerçekleştireceği konut projesi var. “Bölgenin ruhuna uygun, mahalle kültürünün yaşayacağı bir proje üzerinde çalışıyoruz” diyor. Babaoğlu’nun çalışmaktan kastı arazi toplamak. Sahibi olduğu Hilton Garden Inn Oteli’nin çevresinde arsa sahipleriyle görüştüklerini, “önemli yol kat ettiklerini” söylüyor.
Babaoğlu Haliç’teki projesi için Almanya’da yaşarken oturduğu siteyi örnek almış. “Orada her türlü sosyoekonomik gruptan insan birarada yaşıyordu. Aralarında sosyal yardımla yaşayanlar kadar üst gelir grubunda olanlar da vardı” diyor. Almanya’daki bu model alt gelir grubunda yer alan insanların sıkıştıkları banliyölerde patlak veren toplumsal olayları engellemek ve farklı gelir gruplarının kaynaşmasını sağlamak için tercih ediliyor. Bu yönüyle Amplio’nun fikri, İstanbul’un diğer kentsel dönüşüm bölgelerindeki projelerden ayrılıyor. Örneğin dönüşümün gözde semti Fikirtepe’de gecekondularda yaşayan mahalle sakinlerinin bölgeden tamamen tahliye edilmeleri planlanıyor. Babaoğlu ise kimseyi “kovalama” niyetine değil. Aksine, Amplio’nun projesinin ardından halihazırda bölgedeki halkın burada yaşamaya devam edeceğini söylüyor: “25 bin metrekarelik bir alanda proje yapacağız. İçinde bakkal, kasap, manav, aktar, terzi ve kunduracı gibi eski tarz dükkanlar bulunacak. Tam bir mahalle olacak.”
İlk etapta yaklaşık 200 milyon lira büyüklükte pilot bir projeyle başlamak istiyor. Daha sonra 2008’de gerçekleştiremediği fon ortaklığı modelini yeniden hayata geçirerek yaklaşık 1 milyar lira büyüklüğünde ikinci mahalle projesini gerçekleştirecek. Babaoğlu, Amplio’nun rotasını otel yatırımlarından konut projesine çevirerek Haliç’ten önce şirketini dönüştürmüş oldu.
Özer Turan / FORBES
