Selamet Yazıcı: 13 milyon konuttan 3.3 milyonu sigortalı!

DASK’ın 10. kuruluş yıl dönümünde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü işbirliğinde hayata geçirdiği Batı Anadolu Fay Hatları Tır’ı İzmir’e geldi. Gündoğdu Meydanı’nda üç gün boyunca kalacak tırda uygulamalı deprem eğitimi verilecek, Kandilli rasathanesi eğitmenleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde günde 3 seminer vererek, deprem, depremden sonra korunma yöntemleri ve Zorunlu Deprem Sigortası’nın önemini anlatacak.

DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, Batı Anadolu Fay Hatları Tır’ında yaptığı açıklamada, yedinci durak olarak İzmir’e geldiklerini, tırın 10 il ve 14 ilçede dolaşacağını, yaklaşık 50 günde 50 bin kişiye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Deprem simülasyon tırıyla mayıs ve haziran aylarında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda yolculuk yaptıklarını ve halkın yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Yazıcı, projenin ikinci ayağı olarak topraklarının yarısından fazlası birinci dereceden deprem bölgesinde yer alan Batı Anadolu’da 24 merkezin seçildiğini ifade etti. Program kapsamında deprem, depremden korunma yöntemleri ve zorunlu deprem sigortasının anlatıldığı 100’den fazla eğitim semineri verileceğini, Batı Anadolu Fay Hattı boyunca 3 bin 500 kilometre yol yapacaklarını aktaran Yazıcı, tırın 12 Kasımda İstanbul’da olacağını söyledi.

-AMAÇ ZORUNLU DEPREM SİGORTASININ YAYGINLAŞTIRILMASI-

Batı Anadolu Fay Hattı’nda Zorunlu Deprem Sigortası’nın yaygınlaştırılmasının amaçlandığını belirten Yazıcı, "Türkiye’de zorunlu deprem sigortası kapsamına giren yaklaşık 13 milyon konuttan 3.3 milyonunun, yani yaklaşık yüzde 25’inin poliçesi bulunuyor. Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahibi konutların sayısının 2-3 yıllık bir dönemde 5.5 milyona çıkarılması hedefleniyor. 2000 yılından önce 500 bin konut sigortalıydı, şimdi 3.3 milyonu buldu" diye konuştu.

Yazıcı, bunun bir başarı olduğunu ancak yeterli görmediklerini dile getirerek, bu tür etkinliklerle sigortalı konutların sayısını artırmaya çalıştıklarını vurguladı. Selamet Yazıcı, şöyle devam etti:
"2001’den 2009 sonuna kadar İzmir’de gerçekleşen 23 hasar yapıcı depremde toplam 4 bin 706 Zorunlu Deprem Sigortalı konut zarar gördü. 2005 yılında gerçekleşen 5.9 büyüklüğündeki Seferihisar ve Uzunkuyu depremleri, ülkemizde 2001’den beri en yüksek sayısal hasarlı konut yaratan depremler oldu.

Çoğunluğu kısmi olan bu hasarlar için 9 milyon liraya yakın hasar ödemesi yaptık. DASK olarak 11 bin kişiye 20 milyon liraya yakın ödeme yaptık. İzmir’in deprem sigortası yaptırma oranı yüzde 25, Türkiye ortalamasına yakın. Ama yeterli değil,  İzmir  kültürel ve ekonomik gelişmişliği yüksek bir il. İzmir depremi yaşıyor, DASK’tan en yüksek ödemeyi aldı, sigortalılığı iyi biliyor. Bu çalışmalar sonrasında sigortalılık sayısının artacağına inanıyoruz. İnsanların eyleme geçmesini, sigorta yaptırmasını, süresi biten yapıların yeniden sigortalı yapılmasını bekliyoruz. Depremde evimiz hasar görse bile hayata devam edebilmemiz ve maddi kayıpları karşılayabilmemiz için Zorunlu Deprem Sigortası şart."

Yazıcı, konuşmasında, birinci deprem risk bölgesindeki İzmir’de Zorunlu Deprem Sigortası kapsamına giren 1 milyona yakın konuttan 224 bininin sigorta güvencesi altında olduğunu söyledi. Ege Bölgesi’nde sigortalılık oranı açısından yüzde 42 ile birinci sırada Muğla’nın yer aldığını belirten Yazıcı, Aydın’ın oranının ise yüzde 26 olduğunu kaydetti. Yazıcı, Batı Anadolu Bölgesi’ndeki 100 metrekarelik betonarme bir konutun aylık Zorunlu Deprem Sigortası priminin yaklaşık 11 lira olduğunu, yüzde 20’lik toplu başvuru ve yüzde 20’lik yenileme indirimiyle aylık prim tutarının 7 liraya düştüğünü sözlerine ekledi.

-"İZMİR YÜKSEK DEPREM TEHLİKESİ ALTINDA"-

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik de DASK ile yürütülen projenin, deprem bilincini artırmanın yanı sıra Zorunlu Deprem Sigortası’nın da yaygınlaştırılmasına yönelik önemli bir adım olduğunu söyledi. İzmir’in yüksek deprem tehlikesi altında olduğuna dikkati çeken Erdik, şu bilgiyi verdi:
"İzmir’de nüfus artışı, hatalı arazi kullanım planlaması, yapılaşma ve sanayileşme, yetersiz altyapı ve çevresel bozulma gibi nedenlerle kentsel deprem riski de arttı. İzmir Radius Projesi kapsamında Türkiye’de ilk defa deprem risk belirlemesi yapılan kentimizdir. Ancak bu çalışmanın güncellenmesi, ayrıntılı risk analizlerine dayalı, depreme hazırlanma ve afet planlaması çalışmalarını da içeren Deprem Master Planı hazırlanması gerekir. Kentsel deprem riskinin azaltılmasının ana ilkeleri, mevcut riskin artırılmaması, yani depreme karşı güçlendirme ve riskin transferi, yani deprem sigortasıdır."

Selamet Yazıcı ve Prof.Dr. Mustafa Erdik, daha sonra tırda uygulamalı deprem eğitimine katıldı.
AA