23 / 12 / 2024

SIlk&Cashmere Paris'te mağaza açmaya hazırlanıyor!

SIlk&Cashmere Paris'te mağaza açmaya hazırlanıyor!

Ayşen Zamanpur, Silk&Cashmere 'in franchise 'ını alan işletmecilerin halinden çok memnun olduğunu belirtiyor ve “Hatta benden bile daha mutlu olduklarını söyleyebilirim ” diyor...Saint Germain 'de yeni bir mağaza açmaya hazırlanıyor...



Bağdat Caddesi 'ndeki bayisini örnek gösteren Zamanpur, şöyle devam ediyor: “Bizim mağazalarımıza A ve B plus kategorisindeki tüketiciler girer. Ne istediğini bilen, gelir seviyesi yüksek ancak yaşam kalitesi de oldukça yüksek, tarzı olan insanlar gelir. Bağdat Caddesi işletmecim bana bir gün şöyle dedi. ‘Bu marka sayesinde çok iyi bir müşteri kitlesi ile bağ kurma şansı yakaladım. ' Satış noktaları artan Silk&Cashmere interneti de artık daha çok kullanmaya başladı. e-ticaret yapan alışveriş sitelerinin stok eritmede kendilerine çok yardımcı olduğunu kaydeden Zamanpur, “şžimdi satışlarımızın bir bölümünü e-ticaret aracılığıyla yapıyoruz. Ancak bir gün gelecek, satışlarımızın bir bölümünü mağazalar üzerinden, büyük bölümünü e-ticaret ile yapacağız. Ancak şunu ifade etmeliyim ki mağazalarımız bundan olumsuz etkilenmeyecek. Pazar büyüyecek ” dedi.

Karayipler bayisinden bile çok iyi sipariş alıyor Kapalıçarşı 'nın ilk giyim markası olmaya hazırlanıyor

SIlk&Cashmere bugün dünyanın en zengin saf kaşmir koleksiyonuna sahip markası. 449 farklı ürüne ulaşan Silk&Cashmire Türkiye 'nin uluslararası arenadaki en başarılı markalarından biri olmaya da aday. Dünyanın pek çok noktasında mağaza, corner ve bayilikle büyüyen marka Paris 'in en lüks semtlerinden biri olan Saint Germain 'de yeni bir mağaza açmaya hazırlanıyor. Marka İstanbul Kapalıçarşı 'ya da giren ilk markalı hazır giyim temsilcisi olacak


SIlk&Cashmere markasının yaratıcısı Ayşen Zamanpur, 1992 'de İç Moğolistan bölgesine gidip Capra Hircus keçisini ilk gördüğünde muhtemelen kendisi de ortaya çıkaracağı markanın bu kadar başarılı olacağını tahmin etmiyordu. Henüz çin, dünya ile entegre olmamışken İngilizce bilen çinli bulmak mümkün değilken İç Moğolistan 'a giden ve kendi deyimi ile bölgedeki ilk yuvarlak gözlü insan olarak Uzaylı gibi incelenen Ayşen Zamanpur, kaşmiri ipekle karıştırıp bir dünya markası haline getirdi.

şžu an 449 farklı ürün ile dünyanın en saf kaşmir koleksiyonuna sahip markası olan Silk&Cashmere hızlı büyümesi ile de dikkat çekiyor. İlk mağazasını İstanbul 'dan önce Zürih 'te açan Silk&Cashmere yakın gelecekte Paris 'te Saint Germain ve çin 'de Shengyang 'da yeni mağaza açacak. Ayşen Zamanpur, çin 'de açılacak mağaza ile ilgili olarak “Tereciye tere satacağız bir anlamda. Kaşmirin ana vatanı çin ancak bu alanda tek bir markaları dahi yok ” diye konuştu. Zamanpur 'un bir diğer önemli satış noktası olarak gördüğü yer ise İstanbul Kapalıçarşı. Kapalıçarşı 'ya çok fazla turist gelmesine rağmen aslında tanınmış Türk markaları o noktayı yeterince kullanmıyor. Ayşen Zamanpur, Kapalıçarşı 'yı radarına alarak çok önemli bir fırsatı gördüğünü söylüyor.

Silk&Cashmere yeni açılacak mağazalar, corner 'lar ve acentalıklarla birlikte toplamda 137 noktada satılır hale gelecek. Bu satış kanalları ile Silk&Cashmere dünyanın en yaygın satış ağı olan markası özelliğine de sahip. Yeni açılacak yerler arasında İtalya, Fas, Portekiz gibi noktalar dikkat çekiyor. Zamanpur, “Mevcut satış noktalarımız da çok iyi gidiyor. çon enteresan Karayipler Guadeloupe 'daki temsilcimiz her hafta sipariş veriyor ” diye konuştu. Silk&Cashmere genellikle orta yaş ve üzeri insanların girip alışveriş yapacağı bir yer gibi algılansa da Zamanpur, bunun çok yanlış olduğunu belirtiyor. Örnek olarak da rock ile ilgilenen bateri çalan kendi oğlunu gösteriyor.

A ve B plus müşteri grubunun tercih ettiği bir marka olduklarını ifade eden Zamanpur, Silk&Cashmere 'in bir hediye markası olduğuna dikkat çekerken en iyi satışı da Anneler Günü haftasında yaptıklarını vurguluyor.

Zamanpur tarih vermiyor ancak Silk&Cashmere 'i halka açma gibi bir niyetleri olduğunun da altını çiziyor.

Bir erkek kazağı için 10 keçinin tüyü kullanılıyor

Kaşmir sadece çin 'in İç Moğolistan bölgesinde tek bir cins keçiden çıkan bir yün. Capra Hircus cinsi keçilerin boynundan, karnından ve sırtından yılın sadece 3 ayı çıkan ikinci bir tüy tabakasından elde ediliyor. Bu keçiler çok özel keçiler. Başka bir yerde bulunmuyorlar. İskoçlar alıp kendi vatanlarında yetiştirmek istemişler ancak başarılı olamamışlar. Sadece o eko sisteme ait bir tür olduğu için de çok değerli. Dünyada yılda 30 milyon tondan fazla pamuk üretilirken, kaşmir sadece 12 bin ton kadar çıkıyor. Bir keçiden sadece 30 ile 50 gram arasında kaşmir elde ediliyor.

Oysa bir erkek kazağı 300 ile 500 gram arasında ağırlığa sahip. Yani saf kaşmir bir erkek kazağı yapabilmek için 7 ile 10 keçinin tüyleri kullanılıyor. Kaşmir palto için ihtiyaç duyulan keçi sayısı ise 20 'nin üzerinde. Silk&Cashmere 'in özel alıcıları Moğolistan 'da ağıllara gidiyor, özel çiftliklere giriyor, keçileri seçiyor ve hammaddesini ayırtıyor. Ayırtılan keçiler ‘O senenin hasadında Silk&Cashmere üretiminde kullanılacaktır ' diye damgalanıyor ve zamanı geldiğinde de üretime giriyor. Kaşmir daha sonra yine çin 'de nihai ürüne dönüştürülüyor.


Türk şžarapları Platformu (Wines of Turkey-WOT), ihracatın artırılması ve pazarın büyütülmesi için yurtdışında yaptığı çalışmaları yurtiçinde de sürdürüyor. Türk şžarapları Platformu, 13-15 Mayıs 2011 tarihlerinde düzenlenen Kanyon şžarap Tadım Günleri 'nde tüketicilerle buluştu. Tadım Günleri 'ne Doluca, Kavaklıdere, Kayra, Pamukkale, Sevilen ve Vinkara katıldı. Türk şžarapları Platformu Direktörü Taner Öğütoğlu, “WOT 'un misyonu içinde yer alan şarap kültürünü geliştirmeyi desteklemek için üyelerinin tek çatı altında kendi markalarını koruyarak bu yöndeki etkinliklerde bir araya gelmeye hazır olmaları çok önemli ” dedi. Bu uygulamanın artarak devam etmesinin önemini vurgulayan Öğütoğlu, şaraba ait pazarın büyümesi için üreticilerin birbirleriyle rekabetten önce işbirliği yapması gerektiğini, şarap kültürünün Türkiye 'de olması gerekenden çok geride olduğunu vurguladı.

Öğütoğlu, WOT etkinliklerinin tüm üreticilerle eşit mesafede yürütüldüğünü, tüm üreticilerin WOT 'un doğal bir potansiyel üyesi olarak kabul edildiğini ve platform uygulamalarına katılan üyelerin platformun “aktif üyeleri ” olduğunu belirtti. Öğütoğlu, “Önümüzde çok uzun bir yol var. Misyonumuz yönünde çalışmaya devam edeceğiz ” dedi. WOT üreticileri, uluslararası şarap yarışmalarında 2010 yılında 200 'e yakın madalya aldı.
Vatan

Bayilerimiz mutlu çok kaliteli tüketici grubu ile tanışıyorlar


Geri Dön