Sinan Türkkan: Güçlendirmede Bağdat Caddesi ile Sultanbeyli eşit olmalı!

25 yıldır bina güçlendirme alanında uzmanlaşan ve Afyon Simav, Gölcük ve Van gibi depremlerin sonrasında da aktif olarak çalışan bina güçlendirme uzmanı Artyol Mühendislik, kentsel dönüşüm sürecinde de önemli görev alıyor. Bakanlığın verdiği bina güçlendirme lisansını alan ilk firmalardan olan Artyol Mühendislik, süreç başladığından bu yana yaptığı açıklamalarla da Kentsel Dönüşüm Yasası’nın eksikliklerini gündeme getirdi.

Bugün yasanın pek çok açıdan geliştiğini söyleyen Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan, gelinen noktada arsa değeri yüksek bölgelerin kentsel dönüşümde başı çektiğini ve bunun kanun ile düzenlenmesi gerektiğini açıkladı.

Kentsel dönüşümde izlenmesi gereken yolu anımsatan Türkkan,  evini inceletmek isteyen herkesin, kiracı ve ev sahibi fark etmeksizin bunu rahatça yapabileceğini belirterek, “Mutlaka Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın internet sitesindeki lisanslı firmalara müracaat edilmesi gerekiyor. Tabii inceleme masraflarını karşılamanız koşulu ile. Bu arada bina içinden incelemeye engel olmak isteyen komşularınız çıkabilir. Bu da güvenlik güçlerinden yardım alarak çözümlenmektedir.

İnceleme şöyle gerçekleşiyor; binanızın oturduğu zemin inceleniyor, raporlanıyor. Binanın kolonlarından beton örnekleri alınıyor, kolon içinde bulunan demirler tespit ediliyor. Bu veriler, büro çalışması yapılarak analiz ediliyor ve binanızla ilgili rapor hazırlanıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuluyor” diye konuştu.

Binası yıkılana sunulan ayrıcalıklar

Yıkım kararı çıkması halinde Bakanlığın yıkım kararı verdiğini ifade eden Sinan Türkkan, ilgili tapuya yazı yazılarak satılamaz kaydı yani riskli yapı şerhi konduğunu aktardı. Oturanlara da boşaltmaları için 2 ay süre verildiğini dile getiren Türkkan, bu aşamada mal sahibinin 15 gün içinde itiraz etme hakkı bulunduğunu vurguladı. Bunun için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na dilekçe ile başvurulabildiğini bildiren Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Türkkan, dosyanın incelenip nihai kararın verildiğini ve binanın ‘yıkımı yapılacak bina’ olarak kaydedildiğini aktardı.

Binada oturan kiracılara ve mal sahiplerine kira yardımı da yapıldığını söyleyen Türkkan, ayrıca talep edilmesi halinde mal sahiplerinin anlaşmalı bankalardan 10 yıl geri ödemeli 100 bin TL ucuz düşük faizli kredi kullanabildiğini de hatırlattı. Güçlendirme yapılmak istendiğinde ise 50 bin TL kredi imkânı verildiğini söyleyen Sinan Türkkan, ayrıca rapor alan binaların belediye ve noter masraflarından muaf tutulduğunu ve yenilenen binanın yüzde 1 KDV ile satıldığını belirtti.  

Arsa değeri yüksekse yıkıp yeniden yapıyor

Tüm bunların standart prosedür olduğunu ancak İstanbul’da standart prosedürün her semtte aynı şekilde uygulanmadığını anlatan Sinan Türkkan, “Kanun çıktığından bu güne kadar yüzlerce bina inceledik, raporladık. Gelişmeler şu ana kadar daha çok arsa değeri yüksek yerlerden başlamıştır. Yani Bağdat Caddesi, Minibüs Yolu, Zincirlikuyu gibi bölgelerde mal sahipleri şu anda sahip oldukları metrekarelerden fedakârlık etmektedir. Bu durumda zaman içerisinde imar durumunda da bir artış söz konusu olmuşsa, yıkıp yeniden yapmayı tercih etmek uygun olmaktadır. Bu bölgelerde bu çalışmalar kanundan önce de yapılmaktaydı. Kanunun getirdiği en büyük yenilik, bina yıkıldıktan sonra yapımcı firma seçimi ve alınacak kararlarda 2/3 çoğunluğun yeterli olması. Önceki durumda yüzde 100 çoğunluk aranmaktaydı” şeklinde konuştu.  

Arsa değeri düşük bölgenin durumu zor

Kanunun arsa değeri yüksek yerlerde ve aldığı krediyi ödeyebilir durumda olanlar için oldukça uygun olduğunu dile getiren Sinan Türkkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak satışın zor olacağı düşünülen yerlerde durum değişiyor. Oturduğunuz ev 60-70 metrekare ve imarında değişiklik yoksa durum biraz zor. Bu durumda önünüze 2 seçenek çıkıyor. Ya kendi imkânlarınızla yıkıp yapacaksınız (100 bin TL kredi kullanarak) veya teknik olarak mümkünse güçlendireceksiniz (Bu durumda 50 bin TL güçlendirme kredisi kullanacaksınız). Bu verilen kredilerin şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda yeterli olduğunu gördük. Ancak kanun aradaki bu farka bir çözüm getirmeli. Bağdat Caddesi’ndeki mülk sahibi ile Sultanbeyli’deki mülk sahibi, evini yenilemede eşit haklara sahip olabilmeli.”