23 / 11 / 2024

Site Cumhuriyet Anayasası: Tapudaki yönetim planı!

 Site Cumhuriyet Anayasası: Tapudaki yönetim planı!

Toplu Konutlarda yani sitelerde oturanlar, iki yılda bir yönetici seçmek için oy kullanıyor. Sitelerde resmen site Cumhuriyetleri kurulmaya başlanmış. Muhalif olanlardan tutunda site içerisinde darbe yapmaya çalışanlar bile var







Site yönetimi seçimlerinde, genel seçimleri aratmayacak bir rekabet var. Muhalefetle yönetim arasında hararetli tartışmalar oluyor. Muhalefet, blokları daire daire gezip yönetimin eksiklerini, kusurlarını anlatıyor, yönetici ve kurmaylar cevaben aynı yerlere gidip, yapıp ettiklerini anlatıyor. Hatta bazı sitelerde muhalefet darbe girişiminde bulunuyor. Yönetim ofisi darbeci site sakinleri tarafından işgal edildiği için mahkemelik olan siteler var. Davalarla ilgili istatistiki bilgiye ulaşılamıyor ama hakimler site yöneticileri ve muhaliflerinin davalarından bıkmış durumda. Seçim sandığını polis korumasına aldıranlar var. Sahte oy kullanılmasın diye.


Darbecileri emlakçılar kışkırtıyor


Bazı yöneticiler emlakçılardan şikayetçi. Darbecileri onlar kışkırtıyormuş. İddialarının gerekçesi şöyle: 


İyi bir yönetim, sitenin tüm sorunlarını çözdüğü için ev sahipleri de kiracılar da taşınmıyor. Dolayısıyla kiralık ve satılık daire sirkülasyonu azalıyor. Bu yüzden de emlakçılar, yönetim karşıtlarını kışkırtıyor, maddi ve manevi olarak destekliyor.



Sebahattin Küçükosmanoglu, nüfusu iki bini geçen bir sitenin yöneticisi. İki dönemdir başkanlık yapıyor. İstanbul Bağcılar’daki siteyi heyecanla gezdiriyor; yeşil alanları, diktirdiği ağaçları, halı sahayı, marketi, havuzu yani yatrımlarını gösteriyor. 


Bütçeyi borçla devraldığını söylüyor. Tüm bu yatırımlara rağmen sitenin bankadaki hesabında para duruyormuş. Bize bunlan anlatırken yanımızdan gelip geçen site sakinlerinin; “Başkan nasılsın?” sorularına içtenlikle cevap veriyor. Bu sırada siteye girmeye çalışan bir aracı kontrol etmesi için güvenlik görevlisine uyarıda bulunuyor. 


Sabahın erken saatleri. Küçükosmanoğlu bizimle konuştuktan sonra işine gidecek. Aslında Milli Eğitim’de müdür. Site yöneticiliğine aday olmasının sebebini; “Sitenin bir sürü sorunu vardı. Çevre düzenlemesi yoktu. Güvenlik tam sağlanamıyordu. Birinin, taşın altına elini sokması gerekiyordu. Yoksa aidat ödememek için bu kahır çekilmez.” şeklinde açıklıyor. 


Aday olmaya karar verince sitedeki 340 daireyi tek tek dolaşmış. Neden yönetime aday olmak istediğini, neler yapacağını anlatmış ve önceki yönetimden de memnun olmayan site sakinlerinin desteğiyle yönetici olmuş. İşe personele çekidüzen vermekle ve vaatlerini gerçekleştirmekle, başlamış. Vaatlerinden biri, apartmanlarda kapı önlerinde ayakkabı bırakmayı yasaklamak. Gece 2’de güvenlik personeliyle birlikte 6 bloku tek tek dolaşıp kapı önlerine bırakılan ayakkabıları toplamış, depoya götürmüş.



Toplu konut yönetimi uzmanı Deniz Aydeniz, birçok toplu konutun Anadolu’daki bir belde kadar nüfusu ve bütçesi olduğunu söylüyor. Ve Yunan Site cumhuriyetlerini hatırlatıyor:


Onlar gibi kendi bütçesi, kuralları yani anayasası oluyor toplu konutların. Düşünebiliyor musunuz, sitelerin kendi güvenliği, temizlikçisi, çöpçüsü, marketi var. İçeriye girmek için güvenlikten geçmelisiniz. İç işlerinde bağımsız bir cumhuriyetçikler siteler.


Aydeniz, demokrasinin ilk ailede sonra da oturduğumuz apartmanlarda ve toplu konutlarda uygulandığını düşünüyor. Bu yüzden apartmanlar ve toplu konutlardaki ilişki şeklinin demokrasi kültürünün düzeyini gösterdiğini söylüyor. Eğer demokrasi kültürümü apartman ve sitelerdeki ilişkilerimizle ölçülecekse durumumuz vahim. 


Aydeniz diyor ki: 


Sitelerde kavga var İnanılmaz çoklukta davalar var.


Aydeniz, tüm bu kavgaların temel sebebinin eğitimsizlik olduğunu düşünüyor ve site yöneticilerinin Kat Mülkiyeti Kanunu’nu çok iyi bilmesi gerektiğini vurguluyor. Sadece site yöneticilerinin değil site sakinlerinin de Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan haberdar olması ve sitelerin anayasası olan “yönetim planını” mutlaka bilmesi gerekiyor. Her toplu konutun yönetim planı tapuda oluyor ve buradan istenilmesi gerekiyor. Yönetim planı, uyulması gereken kurallan ve site sakinlerinin haklarını içeriyor.


Aydeniz, yönetim yanlışlıklarının, birlikte yaşama kültüründeki eksikliklerin ve toplu konutların büyük bütçelerinin kavgalara sebep olduğunu söylüyor. Çünkü küçük siteler yani 300 ile 500 bağımsız konuttan oluşan siteler, küçük ölçekli bir ticarî işletmenin bütçesine sahip(yılda toplanan para bir milyonu geçebiliyor.) 500 ile bin konut arasındaki bir site, orta ölçekli bir ticari işletmenin bütçesine sahip, bin ve üzerinde konut sayısı olan toplu konutlar, büyük ölçekli ticari şirketin bütçesine sahip. Milyonlarla ifade edilen rakamlar. Ve bu rakamı yönetecek kişilerin iyi denetlenmesi gerekiyor. 


Aydeniz, toplu konut yöneticiliğinin sadece idari değil mali ve sosyal bir mesele olduğunu, ona göre denetim mekanizmalarının bulunması gerektiğini vurguluyor. Normalde büyük ölçekli konut projelerinde site yönetimi daha proje kurulma aşamasmdayken oluşturuluyor. 


TOKİ ve belediyenin yaptığı toplu konutlarda yönetim buralara bağlı şirketler tarafından yapılıyor. Özel toplu konut projelerinde inşaat şirketi site yönetimini yapacak şirket kuruyor ve onunla yapıyor. Yani müteahhit şirket, inşaat bittikten sonra da siteyi yönetiyor. Aydeniz bu konuda şunları söylüyor: 


Artık bu iş çok ciddi bir ticari faaliyet haline geldi. Ve bence profesyonel anlamda toplu konut yönetimi yapan şirketlerin işi olmaktan da çoktan çıktı. Hakikaten yurtdışındaki gibi büyük eğitimli gayrimenkul şirketleri kurulmalı, onlar gibi belli bir standart kurulması gerekiyor. Buna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı el atmalı. 


Site yönetimlerini denetleyecek güçlü bir mekanizma da demokratik kültür de yok. Normalde site sakinlerinin bütçe harcamalarının denetlemesi, sorgulaması gerekiyor.



Aydeniz’e göre hem site yöneticilerine hem de site sakinlerine “vatandaşlık dersi” gibi “site sakini olma” dersi verilmeli. Hatta yıllardır bu alanda danışmanlık yapan Aydeniz şu kanaate varmış: 


Toplu konutlarda oturan yöneticilerini seçsin, devlet de sitelere vali atasın. 


Çünkü Aydeniz, binlerce insanın yaşadığı ve ciddi bütçeleri olan sitelerin başıboş bırakıldığını düşünüyor.


Zaman



Geri Dön