15 / 05 / 2024

Sorun; Alım Gücü Sorunu...

Sorun; Alım Gücü Sorunu...

2009 yılının neredeyse ilk çeyreğini geride bırakıyoruz. Arkamıza baktığımızda ne görüyoruz?



Konut kredi hacminin düşmeye devam ettiğini, aşağıya doğru olan okun yönünü maalesef henüz yukarı çeviremediğimizi görüyoruz.

İlk çeyreğe baktığımızda konut fiyatlarının yükselmediğini, hatta son zamanlarda konut satış kampanyalarının cazip hale geldiğini görüyoruz. Faizler ise düşme trendinde devam etmekte. Bu yıl sonuna doğru konut kredi faizlerinde %1' leri görürsek hiç şaşırmayalım. Merkez Bankası faiz indirimine devam ettiği takdirde tek haneli faiz oranlarını görebilme ihtimalimiz var.

Peki satışlar nasıl? diye baktığımızda ise bu güzel tabloya yakışmayan bir sonuç ortaya çıkıyor.

Niye faizler düşmesine ve konut fiyatları gerilemesine rağmen konut satılamıyor?
Bunun cevabı, net alım gücünün çok hızlı düşüyor olması. Bu zamana kadar yazılarımda da hep faizlerin düşmesi çözüm değil, burada en önemli sıkıntı insanların gelirlerinin artmıyor olması şeklinde ifadede bulundum, şimdi ise bırakın artmamasını, düşüyor, hem de tabir-i caizse sağlam düşüyor.

Önümüzdeki iki yıl maalesef yabancı yatırımcılar da sahnede yok. Nasıl satılacak bu konutlar? Nasıl eritilecek bu stok?

Geçenlerde bir yerde okudum İnşaat firmalarının bazıları konutlara yakında "zam" yapacakmış. İşte bu süper! insanların alım gücü düşerken bence yapılacak en doğru hareket bu olsa gerek. Onların cesaretine inanın saygı duyuyorum. Piyasayı iyi koklayan firmalar ise doğru bir hareket ile cazip kampanyalar yaparak bir miktar karlarını gözden çıkarmak pahasına nakde dönmeye çalışıyor. Emlak Ofislerine baktığımızda ise "Satılık" terimini unuttuklarını, şu anda kiracılar ile uğraştıklarını görüyorum. Ofislerinden içeri girenlerin % 90' ı kiralık arıyor. Çünkü günümüzde konutları boşalan yatırımcılarının kiracı bulmaları çok zor. Günümüzde en değerli şey, iyi ve sorunsuz kira ödeme gücü olan kiracılar. Allahtan onlar sayesinde sektörde ufak bir hareket var.

O zaman ne yapmak lazım?
Kenarda nakdi olanların buna da önümüzdeki bir yıl içinde ihtiyaç duymayacaklarına inananların gayrimenkul almalarının doğru bir hareket olacağını düşünüyorum.
Nakdi olmayanların da, ayağını yorganına göre uzatması şart. İçinde bulunduğumuz bu zamanda aldığımız riskleri çok iyi hesaplamamız gerekiyor. Herkesin en çok istediği şey, kendine ait, kafasını sokacağı bir konut. Ama bunun için hayatını ipotek altına almasına da hiç gerek yok. Aldığı konutta sağlıklı oturamazsa o konutun bir anlamı kalır mı sizce?

Krizin boyutunun Yaz aylarına doğru derinleşeceği kesin. Bunu düşünerek hareket etmenizde de fayda var.

Herkese iyi haftalar dilerim.

Geri Dön