Stratejik çevresel değerlendirme yönetmeliği hazırlıkları başladı!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi konusunda uluslararası boyutta kaydedilen gelişmelere kayıtsız kalmadığını belirtti.

Öztürk, AB ve Türkiye Cumhuriyetince finanse edilen "Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliğinin Uygulanması Teknik Yardım Projesi" kapsamında TOBB'da düzenlenen bilgilendirme toplantısında, kalkınma ve çevrenin birbirini bütünleyen kavramlar olarak algılanmasını savunan "sürdürülebilir kalkınma" yaklaşımının öneminin gün geçtikçe arttığını söyledi.

Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi konusunda uluslararası boyutta kaydedilen gelişmelere kayıtsız kalmadığına işaret eden Öztürk, gelecek nesillerin daha sağlıklı ve daha kaliteli çevrede yaşayabilmesi için gerekli politika ve uygulamaların gerçekleştirildiğini vurguladı.

Öztürk, Bakanlığın, çevrenin korunması, kirliliğin oluşmadan önlenmesi, çevre politika ve kararlarının uluslararası standartlar ile AB çevre mevzuatı temelinde etkin uygulanması ve toplumun her kesiminde çevre duyarlılığının artırılması çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

Kirletmeden, doğaya zarar vermeden, doğanın kaldırma kapasitesinin üzerine çıkmadan üretmenin önemini vurgulayan Öztürk, Karadeniz Bölgesi'nde HES'lere yönelik havza bazında çalışma yapılmasını önerdi. Öztürk, "Bu alanda kaç tesis yapılabilir, nerelere yapılabilir, ekolojik dengeyi bozmayacak tesis yapımı nasıl olur, bunların ortaya konulmasıyla önümüzdeki süreçte daha kaliteli, şeffaf çevre politikaları oluşturabiliriz" ifadesini kullandı.

-"Sonradan çare bulmaktansa önceden tedbir almak daha az maliyetli"

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati de Avrupa Birliğinin politikalarıyla, sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ettiğini belirtti.

Stratejik çevresel değerlendirmenin kilit unsur olduğunu, insan hayatı için de kilit önem taşıdığını bildiren Szombati, çevreye yönelik plan ve programların dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Szombati, sonradan çare bulmaktansa önceden tedbir almanın daha az maliyetli olacağını kaydetti.

Çevresel değerlendirmenin AB çevre müktesebatının en önemli kısmını oluşturduğunu ifade eden Szombati, AB çevre mevzuatına uyumu tek başına amaç olarak görmediğini, kanunlarının aynı zamanda vatandaşların hayat kalitesini artırmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı amaçladığını sözlerine ekledi.

Toplantıya, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış, ilgili kamu kurumları, üniversite, odalar ve sivil toplum kuruluşu yetkilileri katıldı.