02 / 05 / 2024

Sultan Alparslan'ın mezarını arama çalışmaları devam ediyor!

Sultan Alparslan'ın mezarını arama çalışmaları devam ediyor!

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’ nın katkılarıyla “Sultan Alparslan ’ın Mezarının Bulunması ve Türbe İnşası Projesi” kapsamında başlatılan kazı çalışmalarının ilk sezonu tamamlandı.



Sultan Alparslan’ın Merv’de gömüldüğü yerin bulunması ve anıt mezarının inşası amacıyla TİKA tarafından başlatılan tarihi Merv şehrinin Sultan Kale bölgesindeki kazı çalışmaları 30 Ekim 2014 tarihi itibariyle tamamlandı. Kazı çalışmaları sonrası Türk ve Türkmen bilim adamlarının katılım sağladıkları bir toplantı ile kazı çalışmalarında gelinen son aşamaların değerlendirmesi yapıldı.


Ortaçağ tarih kaynakları (kronikler) Sultan Alparslan’ın Merv’de bilinen üç Cuma Camisinden birisine gömüldüğünü anlatıyor. Kazı çalışmaları öncesinde yapılan bilimsel toplantılarda bu Cuma Camisinin Sultan Kale içinde olan Macan Cuma Camisi olabileceği düşünüldü ve mezarın yerinin bulunması amacıyla olası yerlerde arkeolojik kazı tekniği kullanılarak arama çalışmaları yapılmaya başlanıldı.


İslam kent modeli çerçevesinde şekillenen Sultan Kale’nin merkezinde Dar’ül İmara olduğu bilinen bu mekânın merkezine ise daha sonraki dönemde Sultan Sencer Türbesinin yapıldığı biliniyor. Dört farklı bölgede yapılan kazı çalışmalarının gerçekleştirildiği bölgelerden Sencer Türbesinin güneydoğu köşesindeki alan, hem Türk hem de Türkmen bilim adamları ve yetkililerince türbe olasılığının en güçlü olduğu bölge olarak belirlendi. Bu alanın tespitinde hem arkeolojik bulgular, hem de ortaçağ yazılı kaynakları etkili oldu. Bu bağlamda türbenin güneydoğu köşesinde yapılan ilk kazılarda olası cami zemini olduğu düşünülen tuğla döşemeli zemine ulaşıldı ve bunun sonucunda avlu döşemesi takip edildi.


Avlu döşemesinin takibinin ardından kazı alanı, güneyde duvarın bulunması amacıyla bu alana doğru kaydırıldı. Bunun sonucunda bu alandaki açmalarda türbe gibi önemli bir yapıya ait olabileceği düşünülen Selçuklu dönemine ait mimari çini parçaları açığa çıkarıldı. Bulunan bu parçaların altın yaldızlı ve son derece özel teknikle yapılmış olması, çalışmaların doğru bir iz üzerinde olduğuna işaret etti. Bu alan içerisindeki iki numaralı kazı bölgesinde yaklaşık 2000 metrekarelik bir alanda kazı çalışması yapılarak, nihayetinde bazı mimari elemanlara da ulaşıldı.


Kazı çalışmalarının ikinci bölgesi Sultan Sencer Türbesinin doğu tarafında yer alıyor. Bu alanda üç açmada çalışmalara başlanıldı ve alanın zemininde avlu döşemesi ve türbeye yakın bir konumda camiyle ilişkili duvarlara ulaşıldı. İkinci açma ise, alanın doğusunda Dar’ül İmara olduğu düşünülen yapıya ait bölüm olma özelliğini taşıyor. Buradaki amaç ise çapraz iki eksende ilerlenerek avlu çevresinde yapının nasıl bir yerleşim planına sahip olduğunun anlaşılmasına yönelik. Dar’ül İmara bölgesine giriş kapısı olabileceği düşünülen bu bölgedeki kazılarda zemin döşemesine ulaşılarak kapı henüz bulunamadı. Bu bölgedeki çalışmalar bundan sonraki kazı sezonlarında da devam edecek.


Üçüncü kazı bölgesi 19. yüzyılda bölgeye gelen İngiliz araştırmacı E. Donovan’ın notlarında mezar yeri olarak işaret ettiği yeri aramak üzere seçildi. Bu alanın, Sencer Türbesi’nin güney batısında bulunan tepelik alan olduğu düşünüldü. Ancak notlarında yeri hakkında kesinlik verecek herhangi bir açıklama bulunmuyor. Bu bilgiden hareketle mezar yeri olarak işaretlenmiş bu alanın olası türbeyle ilişkisinin olup olmadığının sorgulanması amacıyla kazı çalışmaları yapıldı. Çalışmalar neticesinde bölgede herhangi bir mimariye rastlanılmadı, ancak zengin küçük buluntuya ulaşıldı. Buluntular 9-14. yüzyıl arasına yerleşiyor.


Kazı çalışması yapılan dördüncü bölge ise Sultan Sencer Türbesi’nin kuzey tarafıdır. Bu bölgenin seçilmesinin nedeni 19. yüzyılda Çarlık Rusyası bilim adamlarından Jukovski’nin 1890 tarihinde yaptığı araştırmaya dayalı olarak Melikşah’ın mezar taşı kitabesini bu bölgede bulduğunu bilgisidir. Bu bölgede daha önceki yıllarda Türkmenistan Bilimler Akademisi bilim heyetince arkeolojik kazılar yapıldığı ancak herhangi bir sonuca ulaşılamadığı bilgisi bulunmaktadır. Bölgedeki çalışmalarda geç dönem yapı izleri ortaya çıkarıldı. Bu bölgedeki kazı çalışmaları bu dönem itibarıyla sonlandırıldı. Merv’de farklı dönemlerde yapılan ve herhangi bir kayıt olmayan arkeolojik kazıların artıkları yüzünden tabakaların bir birinin içine girdiği görüldü.


Ayrıca Rusların alanda yol yapımı sırasında yaptıkları sökümler, arazideki gelişigüzel atıklar ve bu atıkların oluşturduğu yığınlar çalışmalarda tabaka takibini ve arkeolojik bulguların anlaşılmasını zorlaştıran hususlar arasında bulunuyor. Tüm bu zorluklara karşılık Macan Cuma Camisi ve onun içinde ya da yakınında olduğu düşünülen türbenin yerinin bulunması birincil hedefler arasında yer alıyor. Türbenin yerinin tespiti çalışmaları öncelikli olarak ortaçağ kaynakları, sonrasında modern arkeolojik veri ve tekniklere dayalı olarak yürütülen bilimsel çalışma temelinde sürdürülüyor. Bu konuda Türkmenistan bilim heyeti ile tam bir mutabakata varılmıştır. Çalışmalarda bilimsel olmayan hissiyat ya da düşünceler baz alınarak değerlendirilmedi.


Bu konuyla doğrudan ilgili olarak bilgisi bulunan her kesin yapacağı katkı veya paylaşım, kişisel çıkar çatışması ya da çakışmasına dayalı olmadan tarihe ve kültüre hizmet edecek. Kazı henüz tamamlanmamış olup, önümüzdeki 2015 bahar döneminde de sürecek. Tamamlanan birinci sezon kazı çalışmaları sonrasında alanda çıkarılan bütün mimari bulgular ve topografik değişimler 3Dlazer tarama yöntemi kullanılarak kayıt altına alındı. Yine alanda çeşitli yerlerden alınan çini, tuğla seramik gibi malzemeler üzerinde ise Türkiye’de analiz çalışmaları başlatıldı.


 


TOKİ Haber


Geri Dön