Tabanlıoğlu Mimarlık Tersane İstanbul Projesi ile WAF 2019’da büyük ödülü aldı!

World Architecture Festival– WAF (Dünya Mimarlık Festivali) buluşmalarının 12.si 4-6 Aralık 2019 tarihleri arasında geçen sene de olduğu gibi yine Amsterdam’da yapıldı. Her zaman olduğu gibi mimarlık ve şehir gündemi tartışmalarına ev sahipliği yapan WAF 2019, dünyanın önde gelen mimarlarını ve mimarlık ofislerini, konferans, sergiler ve ödül programı ile buluşturdu.

Jüri ve izleyiciler ve karşısında gerçekleştirilen canlı sunumlarla değerlendirilen, Tabanlioğlu Mimarlık imzasını taşıyan ‘Tersane İstanbul’, Festivalin ilk gününde WAF 2019 jürisi tarafından “Turizm Yatırımları / Leisure Led Development “ kategorisinde büyük ödül aldı. 

‘Tersane İstanbul’ projesi sahip olduğu güçlü tarihi bağlar, özel yapılar ve endüstriyel donanım ile yaklaşık 6 asırdır faaliyette olmasıyla dünyada benzeri olmayan Tersane-i Amire bünyesindeki Haliç, Camialtı ve Taşkızak tersanelerini de kapsıyor. ‘Tersane İstanbul’ projesi, karakter sahibi yapılı çevre öğelerini, bütünlüğünü, dokusunu meydana getiren patinayı ve dolayısıyla yerin ruhunu koruyarak, yeniden işlev ve kentsel alan kazanma yaklaşımıyla geliştiriliyor.

Çevresel uyum ve kentsel iyileşme planlarıyla, masterplan ölçeğinde ele alınan, mimari üretimin ana üç dalının - yeni yapı, restorasyon ve rekonstrüksüyon - eşzamanlı bir biçimde dahil olduğu Tersane İstanbul, aynı zamanda malzemeden kamusal alan üretimine kadar geniş bir yelpazede, kent ölçeğinde bir geri-dönüşüm projesi olarak, sürdürülebilirlik meselesini de gündeme taşıyor.

Çok işlevli-karma kullanımlı, kentsel bir dönüşüm öngören Tersane İstanbul Projesi, kıyı alanının özelliklerine duyarlı yaklaşımıyla, topografik eşikler sebebiyle kapalı konumda olan sahil şeridinin şehir yaşamına entegre edilmesine öncülük etmeyi planlıyor.

WAF2019 Jürisi karar notunda, endüstriyel yapılanmanın izinde yapılan dönüşüm projesinin, kentsel kullanımına ve tarihsel bağlama dair mimari yaklaşımını takdir ederek, “Masterplan kararlarından, detay çözümlerine her ölçekte ikna edici ayrıntılar barındıran tasarım, yerin ruhunu kullanım ve malzeme tercihlerinde kullanırken gelecek kullanımları için esnek bir yapı sunuyor” değerlendirmesini yaptı.

Melkan Gürsel konuyla ilgili olarak, “Kente, geçmişe, var olana ve izlere itinalı yaklaşımımızı, WAF 2019 jürisi de onayladı. Dönüşüm ile birlikte, sosyo-kültürel bağlamda Beyoğlu’ndan, Şişhane Meydanı’ndan başlayan, Kasımpaşa Meydanı ile devam eden akış, ayrıca Boğaz kıyısından başlayarak Haliç’e sirayet eden bir kültür su-yolu gelişimini sürdüren sahil şeridindeki kamusal kullanımla uyumlu bir yapılanma olacak” diye konuştu.

Amsterdam’da yapılan ödül programında, geçen senelerde olduğu gibi bu sene de Master Jüri olarak görev alan Murat Tabanlıoğlu projeyle ilgili olarak “Bu değerli alan için ana mimari yaklaşım, Haliç sahilinin yürünebilir bir kent kıyısı olması ve endüstriyel mirasın izlerini bugüne taşıyarak, yeniden İstanbul’un sevilen bir dinlenme ve buluşma noktası olarak değer kazanmasıdır” açıklamasını yaptı.

Şeni projelerin değerlendirildiği, kentsel ve mimari meselelerin konuşulduğu 2019 Dünya Mimarlık Festivali, 6 Aralık'ta tüm kategorilerde “Kazananların Kazananı”nın da ilan edildiği, Beurs van Berlage’daki Ödül Gala Yemeği ile son buldu.