16 / 11 / 2024

Taksim, dünya standardında bir meydan olsun!

Taksim, dünya standardında bir meydan olsun!

Gazeteci Hıncal Uluç, Başbakan Tayyip Erdoğan'a bir açık mektup yazarak Taksim Meydanı'nı kurtaracak tek ismin kendisi olduğunu hatırlattı




Meydansız İstanbul'un son meydanı..
Bu yazımın muhatabı doğrudan Sayın Başbakan.. Çünkü gelinen noktadan sonra, müdahale edebilecek ve Taksim'in makûs kaderini değiştirecek tek kişi o.. Ne dediğimi de en iyi anlayacak konumda.. Çünkü İstanbul Belediye Başkanlığı yaptı. Buradaki başkanlığı ona iktidar, başbakanlık yolunu açtı.. Yani, İstanbul'u sevmesi için yeterinden fazla sebebi var.

Sayın Başbakan,
Lütfen bu ülkenin sözde entellerinin tamamen başka amaçlarla kopardıkları gürültüden etkilenmeyin..
Onlar, zaten bitmiş, tükenmiş bir Taksim'e sözde sahipleniyorlar..
Taksim Meydanı'nın halktan koparılması, yıllar önce başlamış ve adım adım başarılmıştı zaten.. Bugünkü Taksim yayalara fiilen kapanmış bir "Otobüs Parkı"ydı, zaten.. Taksim'e gelen, yürüyen, dolaşan mı vardı.
Kim "Gık" dedi, bu gelişmeler olurken, bugün vaveyla koparanlardan. İçlerinden biri, son on yılda Taksim'e gelip dolaştı mı.
Bu kentin meydanları, teker teker yok edildiler.. Aksaray "Geçit" diye piç edildi. O geçidi alkışlayanlar, bugün Taksim'de ayni cinayetin işlenmesine karşı çıkıyor.. Neden.
Yapanlar farklı da ondan..

Önemli olan yapılandır oysa.. Kimin yaptığı değil.. Ama bizim enteller, keseri hep kendi kafalarına yontarlar..
Sonra Beyazıt.. Sonra Karaköy, Eminönü.. En son Sultanahmet, o emsalsiz tarih, oto park haline getirildi..
"Meydansız İstanbul" diye onlarla yazı yazdım.. Bu enteller o zaman nerdeydiler. Niye desteklemediler. Niye protestolar göğe yükselmedi. Niye yürüyüşler düzenlenmedi

Sayın Başbakan,
Ben onları çoktan boş verdim. Siz de boş verin..
Taksim'i başından beri nasıl dünya çapında bir meydan yapmak istediğinizi biliyorum..
Belediye Başkanıyken ilk projenizdi, Taksim'e bir cami yapmak.. Kıyamet koptu. Kabul edin, siz de iyi anlatamadınız.. Danışmanlarınız izah edemedi..
İstanbul Doğu ve Batı'nın buluştuğu dünya kenti..
Taksim Meydanı'nda, bugün etrafı derme çatma, resmen gecekondu büfelerle çevrili dünya güzeli bir kilise var. Aya Triada.. Dünya güzeli bir de anlamı var.. Osmanlı zamanında yapılmış.. İnançlara saygılı Osmanlı, İstanbul'da yaşayan Rum vatandaşları için bir kilise yaptırmış, hem de tarihte bir ilke imza atarak.. Kubbeye izin vermiş. Aya Triada 1880 tarihli, ilk kubbeli Osmanlı Kilisesi.
6-7 Eylül yüz karasında bu kilise yakıldı. Dünya güzeli ikonları parçalandı.. Tarihe geçen bir utanç yaşadık..
Bu utancın da "Özür"ü olacaktı, Aya Triada'nın Taksim Meydanı'na açılması..
Bir yanda Osmanlı'nın Aya Triada'sı.. Bir yanda Cumhuriyet'in Camisi..
Doğu ve Batı, tarih ve bugün, böyle birleşmez de, nasıl birleşir..
Ve tam karşılarında, projenizi biliyorum.. Bugünkü on para etmez, AKM'nin yerine, oto parkın da ilavesi ile genişletilmiş alanda, İstanbul'un simgesi olacak bir Kültür Merkezi yükselecekti..
Taksim bir "Dünya Meydanı" olacaktı.
Hiç birini yapamadınız.. Başkanken de, başbakanken de.. Bir yanda mahalle baskısı.. Sözde enteller.. Öte yanda kerameti kendilerinden menkul kurullar.. Önüne gelen dosya üzerinden "Yürütmeyi durdurma" kararları veren yargı..
..Ve şimdi tam bir cinayet projesi onaylanmış.. Taksim Meydanı bir köstebek yuvasına dönecek.. Güya trafiğe kapanıp, yayalara açılacak..

Hangi yayalara.. İnsanlar Dolmabahçe'den, Elmadağ'dan, Cihangir, Tarlabaşı, Talimhane, Galatasaray'dan yürüyerek gelemiyorlarsa, o maketteki çirkin beton meydan kime yarar. Lütfi Kırdar'ın önüne öyle bir granit ceset yaptılar, yolu yerin altına alarak. Günde 10 kişi yürüyor mu.

Sayın Başbakan,
New York Time Square, Londra Picadilly Circus, Paris Etoille Meydanı'nı oyuklar halinde düşünebiliyor musunuz. Etoille'a 12 büyük cadde açılıyor.. "Oyalım" diyen çıktı mı.
Champs Elysees'nin altını oydular.. Trafik için değil.. Oto park yaptılar.. Paris'i, bir baştan ötekine yürüyerek dolaşabilir, yorulduğunuz anda hemen oracıkta kaldırıma konmuş masalara oturup, kahvenizi içerek nefeslenebilirsiniz.. Çünkü Paris'i yönetenler, kentin önce yayalara ait olduğunu bilirler.. Bizde kaldırıma masa koymak cinayet.. Kaldırımları kaldırdılar İstanbul'da.. Bir pazar dolaşalım ister misiniz.

Sayın Başbakan,
Onaylanan projeyi derhal durdurun.. Çünkü, cinayet bir defa işlenirse, kurtarmak belki de mümkün olmaz..
Dünya çapında kent uzmanlarını çağırın.. Taksim için bir seminer düzenleyin.. Bugünkü projeyi yapanlar da gelsin anlatsınlar.. Sonra Uluslararası bir yarışma açalım.. Dünya çapında bir Kent Mimarisi jürisi kurarak.. Taksim Meydanı'nı halka, o yarışmayı kazanacak proje açsın..

Taksim Meydanı bir siyasal karar olamaz.. Tarih nasıl siyasetçilerin işi değilse, Kent Mimarisi de değildir.. Hele İstanbul gibi bir dünya kenti, İstanbul gibi bir tarih hazinesi hiç değildir.. O projeyi onaylayanların kaçı kent mimarisinden haberdar.
Elinizi masaya vurun ve "Durun" deyin Başbakanım..
Tartışacak zamanı kazanmaya ihtiyacımız var. Kazma bir kere vuruldu mu, iş işten geçer..
"Durun" diyecek güç, bugün sadece sizde var, doğma büyüme İstanbullu, İstanbul Belediye Başkanı ve İstanbul Çocuğu, Sayın Başbakan!..

Hıncal Uluç/Sabah


Geri Dön