Tarihi Mersin Kışlası yargıya taşınıyor!
Eski Mersin Kışlası’nın bulunduğu alan yargıya taşındı. Alanın imara açılmasına karşı çıkan Mimarlar Odası Mersin Şubesi, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun kararına karşı dava açtı.
Mersin Kent Konseyi, son dönemde Mersin’in önemli gündem maddelerinden birini oluşturan Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nun yan tarafındaki Mersin Kışlası alanıyla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi. Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıda, kentin nadir yeşil alanlarından birini oluşturan söz konusu alanın imara açılmaması, gerçekleştirilecek kentsel düzenlemelerle Mersinlilerin nefes alabilecekleri yeşil alan haline getirilmesi çağrısı yapıldı.
Lokmanoğlu: “Arazi üzerindeki yapılaşma çabaları sonuçsuz kaldı”
Eski bir Mersinli olan Nihat Taner’in, Mersin Kışlası’nın tarihi sürecini anlattığı toplantıda, Yürütme Kurulu Üyeleri ile birlikte açıklama yapan Mersin Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, 1904 yılında inşa edilen Mersin Kışlası’nın 30 bin metrekareye yayılan alanın, OYAK Genel Müdürlüğü’nün mülkiyetine geçmesinden sonra 1995 yılında Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından, “Tarihi ve Doğal Sit Alanı” olarak tescillendiğini söyledi. Arazi üzerinde çeşitli zamanlarda yapılaşma için teşebbüslerde bulunulduğunu, ancak çabaların sonuçsuz kaldığını belirten Lokmanoğlu, “Yaklaşık 30 yıldır boş duran bu değerli arazinin imara açılması yönünde son dönemde, OYAK kurumu tarafından ciddi çalışmalar yapılmıştır. 2. derece doğal ve tarihi sit alanı olarak tescillenmiş kışla alanı için OYAK Genel Müdürlüğü tarafından kurul kararlarının yeniden gözden geçirilmesi, kışla alanının 2. derece sit alanından çıkarılması için kurula başvuru yapılmıştır. Adana Bölge Kurulu, kurul sonuç açıklama raporunda, daha önce OYAK tarafından açılan davalar sonucunda çıkan mahkeme kararlarında ve kışla alanının sit statüsünü değiştirecek nitelikte yeni bir veri olmadığını beyan ederek istemi kabul etmemiştir” dedi.
“Kışla arazisi tarihi sit alanından çıkarılarak imara açılmıştır”
OYAK Genel Müdürlüğü’nün, Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca 28 Ocak 2016 tarihinde alınan karara karşı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na itirazda bulunduğunu ifada eden Lokmanoğlu, Yüksek Kurulun, oy birliği ile itirazı yerinde bularak, Adana Koruma Kurulu’nun tarihi sit alanı ilan ettiği kararı iptal ettiğini dile getirdi. “Böylece arazinin imara açılmasının önündeki en büyük engel kaldırmıştır” diyen Lokmanoğlu, alanın tarihi sit alanı tescilinin kaldırılarak, doğal sit alanı olarak belirlendiğine ve yapılaşmaya açıldığına dikkat çekti.
“Askeri kışla alanı kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır”
Türkiye’de kentlerin çoğunda yeşil alan ortalamasının uluslararası ortalamanın çok altında olduğuna işaret eden Lokmanoğlu, ağaçların sınırlı sayıdaki parklarda ve daha çok mezarlıklarda bulunduğunu, Mersin’de de durumun bundan farksız olduğunu vurguladı. Bu durumun insanların fizik ve ruh sağlığı açısından olduğu kadar kentin silueti ve kentsel hizmetler açısından da olumsuzlukları beraberinde getirdiğini ifade eden Lokmanoğlu, “Bu bağlamda 1995 yılında Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından ‘Tarihi ve Doğal Sit Alanı’ olarak tescili yapılmış ve yaklaşık 100 ağacın bulunduğu Müftü Deresi’nin doğu tarafındaki OYAK’a ait askeri kışla alanı kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır. Mersin’de bugüne kadar korunabilmiş, kentin akciğeri, Mersin’in gözbebeği konumunda olan bu alan Mersin halkının ortak değeri olarak kente kazandırılmalıdır” diye konuştu.
“Mersinlileri kışla alanına sahip çıkmaya çağırıyoruz”
Lokmanoğlu, kışla alanının, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 2008 yılında onayladığı 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2013 yılında onayladığı Mersin-Adana Bölgesi 1/100.000 Ölçekli İl Çevre Düzeni Planı’nda Efrenk Vadisi Özel Proje Alanı olarak düzenlendiğini de anımsattı. Lokmanoğlu, “Kent için stratejik önemi ve önceliği olan kışla alanının, bu planlarda doğal sit alanı ve Efrenk Vadisi özel proje alanı içerisinde bir bütün olarak rekreatif amaçlı düzenlenmesi, planlama hiyerarşisi açısından hukuksal bir gerekliliktir. Söz konusu alanın kentsel yaşam kalitesini yükseltebilmesi için açık-yeşil alana dönüştürülerek Mersin’in vitrini haline getirilmesi gerekmektedir.
Bütüncül olarak Askeri Kışla alanı, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu, açık futbol sahası, kapalı salon, Vakıf Teras’ın bulunduğu alan, Ordu Evi ve Vakıf Tesisleri alanı, Atatürk Parkı alanını Adnan Menderes Bulvarı’ndaki parkla bütünleştirerek, kentin geleceğine ve yaşanabilirliğine önemli katkılar sağlayacak bir kentsel alan olarak düzenlenmelidir. Bu düzenleme kente nefes aldıracak ve büyük kazanım olacaktır. Merkezi yönetim, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları, Mersin halkını kentimizin menfaatini ve geleceğini göz önünde bulundurarak birlikte kışla alanına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kışla Mersin’in Mersin hepimizin” ifadelerini kullandı.
Lokmanoğlu, bir soru üzerine önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili dava açacaklarını ve buranın yeşil alan olarak kalması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Mimarlar Odası Mersin Şubesi dava açtı
Toplantıda soruları yanıtlayan Mersin Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve Mimarlar Odası Mersin Şubesi Temsilcisi Abdullah Yılmaz ise kışla alanının yapılaşmaya açılmasına kesinlikle karşı olduklarını belirtti. Yılmaz, “‘Yaptık oldu’ mantığıyla kışla bölgesinin imara açılmasına Mimarlar Odası olarak karşıyız. Bugün Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun kararına karşı dava açtık Tarihi sit alanı içerisinde olduğu zaman hiçbir yapılaşmanın yapılamayacağı, bitki örtüsü dahil her şeyin korunması gerekli olan bir alan, turizm yapılarının inşasına uygun olarak otel yapılaşmasına açılmıştır. Biz, böyle bir oldubittiye karşıyız. Bir kentsel tasarım yarışmasıyla kışla alanını da içine alan o bölgenin Mersin halkına kazandırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Mersin Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Zehra Korkmaz da konuyla ilgili raporlar hazırlayarak ilgili kurum ve kişilere sunacaklarını, Mimarlar Odası’nın açtığı davanın da sonuna kadar takipçisi olacaklarını bildirdi.
Miliyet