Tarık Aydın: Bu kimliksiz yapılaşmayı kim icat etti!
İnşaat mühendisi Tarık Aydın, Zaman için kaleme aldığı yazısında medeniyetimize hakaret eden şehirleşme anlayışının zincirleme bir hatanın sonucu olduğuna dikkat çekiyor. Aydın, kimliksiz ve plansız yapılaşmanın kentlerimizi istila ettiğini vurguluyor.
Türkiye'de kent yönetimlerinde ve kentlerdeki inşaat işlerinde çok büyük problemlerin olduğunu herkes görüyor. İnşaat derken sadece konutlan değil, kanalizasyon inşaatından sokak döşemelerine, kaldırımlardan AVM yapımına ve karayollarına kadar bütün işlerden bahsediyorum. Bugün insanlarımızın oturdukları apartman tarzı, kimliksiz evleri kim keşfetti? Bir virüs gibi bütün Türkiye'ye kimler tarafından yayıldı? Hakikaten insanlarımıza eskiden gece kondu, şimdi ise gündüz kondu; kimliksiz, kalitesiz ve vasıfsız bu binaları neden sundular, çok merak ediyorum. Bir de bizim şehirlerimiz neden sürekli inşaat halindedir? Neden sürekli bir yerlerinde ya alt ya da üst yapı çalışmaları vardır? Bu çarpık yapılaşmaya ne zaman dur diyeceğiz?
insanlar kimliksiz, vasıfsız binalar alarak neden gece ve gündüz kondu hayata kendilerini mahkûm ediyorlar? İnsanlar. neden paralarını çöpe atıyorlar? İnsanlar en değerli varlığı olan çocuklarını bu binalarda neden yaşatıyorlar? Bu bina anlayışına neden mahkûm edildik ve edilmeye devam ediliyoruz? Neden dünyanın en iyi şehirlerini planlamıyoruz veya neden planlayamıyoruz? Neden dünyanın en iyi yaşam standartlanııı sunan yaşam alanı oluşturmuyoruz? Neden en iyi. sağlam, güvenilir, kimlikli, vasıflı, kaliteli evler yapılmıyor? Neden yaşlı veya engelli kardeşlerimiz için gerekli olanlar yapılmıyor? Neden binaların ömrü çok kısa? Neden botanik bahçemiz yok? Neden şehirlerimiz beton yığını? Mühendisler, mimarlar neden bu yanlış yapılaşmaya sessiz kaldılar ve kalıyorlar? Sivil toplum örgütleri neden ses çıkarmıyor? Bizler neden böyle kimliksiz yapılardan daire alıyoruz? Bizler bu yanlışa neden ortak oluyoruz? Neden bu yanlışı destekliyoruz? Ne zaman bu yanlışlığa ilgili bakanlıklar dur diyecek? Ne zaman ilgili belediyelerin imar işleri ve ilgili kurumları dur diyecek? Ne zaman meslek odaları bu işe dur diyecek? Bu ülkede bizler bu felakete, bu TARIK AYDIN yanlışa, bu çıkmaz sokağa ne zaman dur diyeceğiz? Neden yollarımız sürekli kazılmış haldedir? Neden kaldırımlarımız sürekli darmadağın olur? Neden sürekli yol genişletme çalışması yapılıyor?
Neden sürekli kanalizasyon inşaatı yıkılıp yapılıyor? Neden bordür-tretuvarlar yenilenmek zorunda kalınıyor? Neden tarihi evlerin yıkılıp apartmanların yapılmasına müsaade ediliyor? Kat emsalleri sürekli neden değiştiriliyor? Neden kentlerin bütün hatıraları yeni inşaatlar hatırına hunharca katlediliyor? Daha birkaç yıl önce yapılmış duble yollar neden yeniden düzeltilmek zorunda kalıyor? Neden bu şekilde paralarımız heba ediliyor? Bütün dengelerini oturtmuş, alt ve üst yapı çalışmalarından kurtulmuş bir şehrimiz, bir ilçemiz var mı?
Şehirlerimizin hiçbirisi kontrol altında neden edilmedi? Ne kadar büyüyeceği, hangi yönde şehirleşeceği, nasıl bir alt ve üstyapı gerektirdiği önceden neden tespit edilmiyor? Neden rastgele şehirleştiği ve şehirleşmeye devam ettiği için hiçbir şey öngörülemiyor? Bir şehrin büyüme alanları önceden tespit edilip gerekli altyapı çalışmaları neden yapılmıyor? Yerleşim alanları ortaya çıktıktan sonra her kurum kendi kazılarına başlıyor. Bir de üstüne kalitesiz malzeme ve kötü işçilik eklenince yapılanlar işe yaramaz hale geliyor ve inşaatlar bir türlü bitmiyor. Bugün iyice anlıyoruz ki millet ve devlet olarak milyar dolarları kaybettik.
Maddi manevi çok şey kaybettik. Çocuklarımızın geleceğini çok ciddi anlamda etkiledik. Bizim kentlerimizin kimlikleri tarihin bir yerinde kaybolmuş. Kentlerimiz kimliklerini kaybettikten sonra, orada yaşayanların daha önceki insan yüzlü evleri ve mekânlarını da ölüme terk ettik. Köksüz, kimliksiz ve estetikten yoksun binalar şehirlerimize inşa ettik. Osmanlı'dan, Selçukludan bu yana yüzyıllarca çok önemli binaların, mekânların inşa edildiği şehirlerin bugün çoğunu yok ettik. Mardin, Bitlis, Ahlat, Diyarbakır illerinde birçok örneği vardır.
Çözüm adına; zihniyetin, işleyişin, bakışın, anlayışın ve yaklaşımın değişmesi lazım. Doğruyu tespit edip o yönde hareket etmemiz lazım. Kimliksiz ve plansız yapılaşma kentlerimizi istila ediyor. Ve bu anlayıştan Türkiye'de yaşayan herkes zarar görüyor. Dünya standartlarında bir şehirde yaşamak için ülkemizde yaşayan herkese vazife düşüyor.
Zaman-Tarık Aydın