TBMM'de Afet riski altındaki alanların dönüştürülme tasarısı görüşmeleri tamamlandı!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar: Dönüşüm, Türkiye için hayati önem taşıyor. 20 milyona yakın konut stokunun yarısına yakını yeterli mühendislik hizmeti almamış, dayanıksız ve enerjiyi savuran yapılardan oluşuyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'nin acil şekilde kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirterek, ''Olası İstanbul depreminin yıkıcı etkisi çok daha büyük olacaktır. Ekonomik büyümede duraksama, salgın hastalıklar, otorite boşluğu, sosyal ve siyasal kaos gibi ağır sonuçlar tahmin ediliyor'' dedi. TBMM Genel Kurulunda, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı üzerindeki görüşmeler devam ediyor. Hükümet adına söz alan Bayraktar, tasarıyla, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve risk taşıyan binaların yıkılmasını, ülke genelinde güvenli, yaşanabilir alanların oluşturulmasını hedeflediklerini belirtti. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasının kentlerde yaşadığını anlatan Bayraktar, gelişmiş ülkelerin dahi kentsel dönüşüm noktasında zorluklar yaşadığını ifade etti. Türkiye'de de benzer sorunlar olduğunu kaydeden Bayraktar, şehirlere yoğun nüfus baskısı, gecekondulaşma ve kaçak yapılaşmanın doğayı tahrip ettiğini, afetlerde can ve mal kaybı riskini artırdığını söyledi. Niteliksiz yapılaşmanın en vahim sonuçlarının, 1999 yılındaki Marmara Depremi'nde yaşandığını, 1,5 dakikada 18 bin kişinin öldüğünü hatırlatan Bayraktar, bunun Türkiye açısında ciddi bir travmaya yol açtığını belirtti. Deprem bilinci ve yapı güvenliğinin gündeme geldiğini ifade eden Bayraktar, bundan sonra yasal değişikliklerle afetlere dayanıklı yapılaşmada önemli mesafeler alındığını vurguladı. Bayraktar, yapıların çağdaş bir seviyede olması için deprem yönetmeliği değiştirildiğini, Yapı Denetim Kanunu çıkarıldığını, kaçak yapıların dönüşümü noktasında önemli mesafe katedildiğini söyledi. Hükümetin planlı kentleşeme programı doğrultusunda konut ve kentsel dönüşüm seferberliği ile alt gelir grubunun ev sahibi olmasının sağlandığını vurgulayan Bayraktar, gece kondu yapısının büyük oranda durduğunu, vatandaşın devlete olan güveninin arttığını kaydetti. Bayraktar, sorunlu ve atıl arazilerin değerlendirildiğini, bir çok ilde sosyal donatılarla bezenmiş yeni yerleşim birimlerinin oluşturulduğunu, yurt genelinde 248 noktada kentsel dönüşüm programının başlatıldığını söyledi. Türkiye'de depremi doğuran 24 bin 500 kilometre uzunluğunda fay hattı bulunduğunu belirten Bayraktar, ''1903 yılından günümüze kadar topraklarımızda hasar doğuran yaklaşık 82 depremde 80 bin canımızı kaybettik. Olası bir İstanbul depreminin yıkıcı etkisi çok daha büyük olacaktır. Ekonomik büyümede duraksama, salgın hastalıklar, otorite boşluğu, sosyal ve siyasal kaos gibi tahmin dahi edilemeyecek kadar ağır sonuçların olacağı, büyük can kaybının yanında 100 ile 500 milyar dolar arasında bir maddi kaybın olacağı tahmin edilmektedir'' diye konuştu. ''Konutların yarısı dayanıksız'' Kentlerin altyapısının eski ve yetersiz olduğuna dikkati çeken Bayraktar, 20 milyona yakın konut stokunun yarısına yakınının yeterli mühendislik hizmeti almadığını, dayanıksız ve enerjiyi savuran yapılardan oluştuğunu söyledi. Bu nedenle dönüşümün Türkiye için hayati önemi olduğuna işaret eden Bayraktar, şunları söyledi: ''Bu kanun ile çağdaş ve modern şehirlerin oluşması, yoksulluğun, işsizliğin azaltılması, iş potansiyelinin artırılması, can ve mal emniyetinin temin edilmesini hedefliyoruz. Bunlar sosyal dönüşümünün de bir anahtarı olduğunu gösteriyor. Bu dönüşüm rant aracı olarak görülmemeli. Her yeri kapsayacak sosyal, ekonomik, kültürel kalkınmaya imkan sağlayacak. Bizim hedefimiz de bu yapı stokunun kontrol edilerek riskli yapıların hızlı bir şekilde tespitini, bertarafını ve yerine sağlıklı yapıların yapılmasını sağlamaktır. Bu kanunu önceki yasalardan ayıran en temel hususlardan biri, vatandaşın kendisinin dönüşüm yapmasına imkan tanımasıdır. Bu tasarı, özünde anlaşama esasını getirerek, vatandaşın karar vermesini sağlamaktadır. Öncelikli hedefimiz, hem yıkımın hem de yapımın vatandaşa bırakılmasıdır. Bu olmaz ise mahalli idarelerin iştiraki ile mülki amirler tarafından binalar tahliye edilecek. Yıkılmayan riskli yapılar Bakanlığımızca da yıkılabilecektir. Ama özde anlaşma hususu esastır. Kentsel dönüşüm mecburiyeti varsa acele kamulaştırma yoluna gidilecektir. Mülkiyet hakkı, dava açma hürriyeti teminat altında ama insanların yaşama ve hayat hakları da en temel haktır. Tasarının ana maksadının can ve mal emniyetini temin olduğu gözetilerek, idari işlemlere karşı açılan davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilmemesi öngörüldü. Ana uygulayıcı Bakanlığımızın koordinasyonunda vatandaş, belediye ve TOKİ'dir. Belediyelerden bir gram yetki alınmıyor.'' ''Şanına yakışır düzenleme yapacağız'' Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Bayraktar, Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'nin neden bu tasarı kapsamına alındığına yönelik sorusuna ''Burada Atatürk'ün doğumunun 100. yılı nedeniyle, bu alanın korunması, rehabilite edilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu yüce Atatürk'ün şanına yakışır şekilde yeni bir düzenleme yapmaktır'' yanıtını verdi. Bayraktar, kanun yürürlüğe girdikten sonra çalışmalara hangi illerden başlanacağı sorusu üzerine, buna bölgelerin afet riski açısından bulunduğu konumlarını da göz önünde bulundurarak karar vereceklerini söyledi. Bayraktar, nüfusun yoğun, afet riskinin çok olduğu illeri ana eksen olarak gördüklerini, ancak çalışmalarının tüm yurdu kapsayacağını ifade etti.
Bayraktar, Van'daki son durumla ilgili soruyu yanıtlarken, şu ana kadar 16 bine yakın konutun ihalesinin yapıldığını, bunların Ağustos ayı sonuna kadar teslim edilmesinin planlandığını bildirdi. Bugüne kadar 1 milyar 293 milyon lira para harcandığını, 30 bin konteyner yerleştirildiğini, çadır kentlerin tamamının kaldırıldığını belirten Bayraktar, ''Deprem zor bir olay. Fakat dünya ile mukayese edilirse, en gelişmiş ülkelerden bile daha gayretli ve başarılı bir şekilde çalıştık. Tüm Türkiye Van'a yardım etti'' dedi. İstanbul'da yangından yaşamını yitiren 11 işçiyle ilgili soru üzerine Bayraktar, Hükümet olarak olayın üzerine ciddi şekilde gittiklerini söyledi. Bayraktar ayrıca, devletin elindeki arazileri en iyi şekilde kullandıklarını, yüksek değerler üzerinden kamuya ciddi gelir kaydettiklerini sözlerine ekledi. Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelere geçildi. A.A.