Teslim edilmeyen ev için hukuki yoldan ne yapılabilir?

Posta köşe yazarı Tamer Heper, bugünkü yazısında bir okuyucusunun '123.50 santim yerim karşılığında müteahhidin arsama yakın yerde yaptırdığı yeni öğrenci sitesinde takas konusunda anlaştık. Müteahhidin hazırlamış olduğu sözleşmeyi, müteahhit ve ben kendi aramızda imzaladık. Sözleşmede teslim tarihleri yazılı.

Sitenin bitiminde. Teslim tarihinde başvuruda bulundum. Müteahhit teslim tarihinde daireyi vermekten vazgeçti. Yani takas gerçekleşmedi. Bu matbu sözleşmenin hiçbir hükmü yok mu? Bu sözleşme ile hukuki yoldan ne yapabilirim?' sorusuna cevap verdi. İşte Tamer Heper'in yazısı...

123.50 santim yerim karşılığında müteahhidin arsama yakın yerde yaptırdığı yeni öğrenci sitesinde takas konusunda anlaştık. Müteahhidin hazırlamış olduğu sözleşmeyi, müteahhit ve ben kendi aramızda imzaladık. Sözleşmede teslim tarihleri yazılı. Sitenin bitiminde. Teslim tarihinde başvuruda bulundum. Müteahhit teslim tarihinde daireyi vermekten vazgeçti. Yani takas gerçekleşmedi. Bu matbu sözleşmenin hiçbir hükmü yok mu? Bu sözleşme ile hukuki yoldan ne yapabilirim? ● M.Ü.

Okuyucuma açık seçik yanıt vermek isterim, zira söz konusu olayın önemli maddi değeri var ama bu kadar önemli işler için vatandaş niye kendi başına iş yapar? Niye işin başında bu işi bir bilenle daha doğrusu bir meslektaşımla yapmaz? İşte bunu anlayamıyorum. Bu girişi niye yaptım?

Okuyucumun sorusuna dikkat çekmek isterim. Diyor ki 123.5 santim yerim vardı. Bilinmeyen bir şey değil, araziler santimetre ile ölçülmez, metrekare ile ölçülür. Yani anlaşılan okuyucumun yaptığı sözleşmeye santim olarak yazsalar okuyucum itiraz etmeyecek, belki de öyle yazdılar.

Tabii bence bunun doğrusu 123.5 metrekare olması gerekir. Sonra yeni bir öğrenci sitesinde daire verilmesinin manasını çözemedim. Öğrenci sitesi nedir? Bitmedi. Bir gayrımenkul ile ilgili bir sözleşmeyi öyle iki kişi düz beyaz kağıda yazarak imzalarsa bu geçersizdir.

Gayrımenkullerin müteahhit ile paylaşımı, inşaat yapımı, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri hep şekle bağlı sözleşmelerdir. Bunlar noterde yapılmaz ise geçersizdir. Yani şimdi müteahhidin ileri süreceği bir husus var. Şimdi ne yapabilirsiniz? Müteahhit aleyhine dava açabilirsiniz.

Şimdi soru şu olabilir. Madem ki taraflar arasında yapılan sözleşme şartlarına uygun değil yani geçersiz o halde dava açmanın ne yararı olacak? Değil mi? İşte burada bakılacak şey sözleşmenin taraflarının sözleşme hükümlerine uyup uymadığı. Yargıtay kararlarına göre şayet taraflar sözleşme hükümlerine uyma iradesi gösterdi ise bu halde sözleşmeyi geçerli kabul etmek gerekir.

İşte bunun için dava açma önerisinde bulundum. Açılacak davada talep, tapu iptali ve tescil talebi olacaktır ama hiç tereddüt etmeden söyleyeceğim kesin bir şey var ki hiç olmazsa bundan sonraki safhayı da bir meslektaşımla götürmelisiniz. Durum çok kolay ve kısa sürede çözülecek bir olay gibi de görünmüyor.