23 / 11 / 2024

TMMOB'dan İş Güvenliği tepkisi!

TMMOB'dan İş Güvenliği tepkisi!

TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir Kavi, kent yağması ve rant politikalarının, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği gerekleri ile insan yaşamının hiçe sayıldığını belirtti...





TMMOB  Adana  İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir Kavi, kent yağması ve rant politikalarının, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği gerekleri ile insan yaşamının hiçe sayıldığını belirterek iş ekipmanlarının periyodik kontrollerinin artırılıp kamusal denetimin ivedilikle benimsenmesini istedi TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Hasan Emir Kavi, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde, MMO Adana Şube Başkanı Hüseyin Atıcı, İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, ZMO Şube Başkanı Semih Karademir, Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Sabahattin Sakatoğlu, Kimya Mühendisleri Odası Şube Başkanı Ali Çelik, Gıda Mühendisleri Şehmus Alparslan ve çeşitli odaların temsilcileri ile ortak basın toplantısı düzenledi. Kavi, Türkiye'de iş kazalarının her geçen gün artmasına karşın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kazaları izlediğini ifade etti. Kentsel rant süreçleri ile iş kazalarının bağıntılı olarak arttığını, periyodik kontrollerinin azaltıldığını belirten kavi, "Emekçiler ölmeye mahkûm değildir, emekçilerin iş kazalarında ölmeleri kader değildir. İş kazalarının/cinayetlerinin önlenebilmesi ivedilikle önlem alınmalıdır" dedi. 

"Sorumlu sermaye ve siyasi iktidar" diyen Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavit şöyle konuştu: "Ülkemizde yaşanan tüm iş kazalarında olduğu gibi bu kaza da bizim için sürpriz olmadı. Çünkü ülkemizde insan yaşamının ve emekçilerin hiçbir önemi yok. Ayrıca inşaat sektöründe ölümlü iş kazasının meydana gelmediği hiçbir gün yok. İnşaat sektöründe denetimlere ağırlık verilmesi gerekmektedir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında önemli görevi olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise denetim görevini yerine getirmediği gibi yaptığı kısmi denetimlerde gerekli yaptırımları uygulamıyor, kazaları sadece seyrediyor. 

Büyük reklamlarla yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu'nun yürürlükte olduğu 2013 ve 2014 yıllarında iş kazaları ve iş kazası sonucu ölümler azalmadı. Her gün 'İş kazası' sonucu yaşamını kaybeden beş işçiden ikisi inşaat çalışanıdır. Bu noktada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın görevinin ölümleri saymak ve kaza sonrası işyerlerine müfettiş göndermek değil kazaların önlenmesini iL â sağlamak olduğunu belirtmek isteriz. 

TOKİ tarafından projelendirilip özel sektöre devredilen bu alanlarda binalar yükselirken gözetilen tek husus, azami kâr ve inşaatın bir an önce bitirilmesidir. 

İnşaat sürerken insan canının maalesef hiçbir önemi bulunmamaktadır." AŞIRI ÇALIŞMA İŞÇİLERİ VE İŞ EKİPMANLARINI YORUYOR Yoğun çalışma temposu nedeniyle işçilerin sağlıklarının bozulduğunu belirten Kavi, işyerinde üç tane inşaat vinci bulunduğunu ve bunlardan birinin uzun süre arızalı durumda olmasına rağmen bir şey yapılmadığını kaydetti. 

İşçi sağlığına ve güvenliğine yönelik pek çok raporun "Kağıt üzerinde" kaldığını vurgulayan Kavi, üç aylık aralıklarla muayene ve bakım onarım kayıtlarının tutularak operatörler tarafından kontrol edilmesi gerektiğini savundu. 

Sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma, esnek istihdam politikaları, ağır çalışma koşulları, kayıt dışı, meslek hastalıkları ve kanunlarda yapılan düzenlemelerin sömürü hali aldığına dikkat çeken Kavi, şöyle devam etti: "Yanlış politikalardan vazgeçilmeli, politika-mevzuat-uygulamalar, konunun tarafı olan sendikalar, üniversiteler, TMMOB, TTB ile birlikte kamusal bir çerçevede belirlenmeli ve uygulamaların denetiminde bu kuruluşlara da görev verilmelidir. İş Ekipmanlarının periyodik kontrolleri artırılmalı ve kamusal denetim ivedilikle benimsenmelidir. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması yalnızca iş güvenliği uzmanlarının çalışmaları ile sağlanamaz, konunun bilimsel açıdan bütün taraflarının ekip çalışması ile mümkün olur. Bunun yanında iş güvenliği uzmanlarına ilişkin son 10 yılda en az 10 kez değişikliğe uğrayan mevzuat yap-boz alanı olmaktan çıkarılmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin kararlar, uygulama ve denetim mekanizması, yukarıda saydığımız kurum ve kuruluşların katılımı ile oluşturulacak kurul tarafından kamusal denetim olarak yerine getirilmelidir. 

İşyeri denetimleri daha sık yapılmalı, denetimlerde maden, inşaat, metal sektörlerine ağırlık verilmelidir. Eksikleri bulunan işyerlerine verilmesi gereken cezalar derhal uygulanmalı, kesinlikle ertelenmemeiidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamındaki işçi eğitimleri formalite olmaktan çıkarılmalıdır. 'Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik' gereğince, yapı işleri şantiye şeflerinin iş güvenliği uzmanı olması zorunludur, ancak bu hüküm altı yıl sonra 2020 yılında yürürlüğe girecektir. Bu hüküm değiştirilerek şantiye şeflerinin iş güvenliği uzmanı olması zorunluluğu derhal yürürlüğe konulmalıdır"


Çukurova Press


Geri Dön