TOKİ'nin Bayburt'taki 500 konut çalışması sürüyor!
TOKİ'nin Bayburt'a 988 konut kazandırdığına, proje ve ihale aşamasındaki bin 500 konut ile ilgili de çalışmaların sürdüğüne işaret eden Erdoğan, sulama projelerinin de yakında biteceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda Rusya orada. Biz defalarca söyledik, sizin orada ne işiniz var? Neymiş, Suriye rejimi davet etmiş. Şu anda gayrimeşru bir devlet var Suriye'de. Siz her davete icabet etmeye mecbur musunuz? 380 bin insanı öldüren bir katil Esed var, bunun davetine icabet etmeye mecbur musunuz? Her türlü desteği veriyorsunuz. Devlet terörü estiren böyle bir insana bu desteğin verilmesi meşru mudur?" dedi.
Erdoğan, Bayburt Şehir Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, aralarında okul, spor salonu, öğrenci pansiyonu, üniversite araştırma laboratuvarı da bulunan 156 milyon lira yatırım bedelli 19 eseri hizmete kazandıracaklarını belirtti.
Bayburt'a kazandırılan hizmetlerde emeği geçenleri tebrik eden ve "hayırlı olsun" temennisinde bulunan Erdoğan, Bayburt'un gönüllerinde ayrı bir yeri bulunduğunu söyledi. "Al çuha" türküsündeki "Al çuha mavi çuha. Kenarı yuha. Kaç gündür görmemişim. Az kaldım aklım çıka" sözlerini paylaşan Erdoğan, Bayburtlularla kucaklaşmayınca kendisini böyle kötü hissettiğini dile getirdi.
Geçen 13 yılda Bayburt'a önemli yatırımların yapıldığını ifade eden Erdoğan, Bayburt Üniversitesi'nin her geçen gün büyüdüğünü, diş hekimliği fakültesinin kurulması çalışmalarında da son aşamaya gelindiğini anlattı.
Daha önce ilde sadece 2 kilometre bölünmüş yol bulunduğunu anımsatan Erdoğan, buna 13 yılda 70 kilometre bölünmüş yol ilave ettiklerini belirtti.
Trabzon ve Bayburt'u birbirine bağlayacak olan 318 trilyon proje bedelli Salmankaş Tüneli'nin 2018'te tamamlanacağını bildiren Erdoğan, Erzincan'dan Karadeniz'e gidecek hızlı tren hattının da ilden geçeceğinin, bunun ön fizibilite çalışmalarına yakında başlanacağının altını çizdi.
TOKİ'nin Bayburt'a 988 konut kazandırdığına, proje ve ihale aşamasındaki bin 500 konut ile ilgili de çalışmaların sürdüğüne işaret eden Erdoğan, sulama projelerinin de yakında biteceğini söyledi.
Bayburt'a tarımsal destekler kapsamında 113 milyon lira kaynak aktarıldığını vurgulayan Erdoğan, hizmetlerin yeni hükümet döneminde de devam edeceğini kaydetti.
Bugün ilk Bakanlar Kurulu toplantısının gerçekleştirileceğini anımsatan Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın da yanlarında bulunduğunu ifade etti.
Yıldırım ve Ağbal'ın, açılışın ardından Bakanlar Kurulu toplantısına yetişeceğini söyleyen Erdoğan, bakanların "İlk adımı burada atıyoruz, inşallah bu da hayırlı olur" dediklerini aktardı.
- "Bölgesel ve küresel vizyonumuzla dimdik ayaktayız"
Erdoğan, Türkiye'nin 7 Haziran seçimlerinden sonra belirsizlik ortamına girdiğini ve hemen birilerinin meydanı boş sanıp, ortalığı yakıp yıkmaya başladığını söyledi.
Meydanın boş olmadığının görüldüğünü, ülkede, milletin doğrudan kendisinden yetki alarak göreve gelmiş bir Cumhurbaşkanı bulunduğunu belirten Erdoğan, ülkenin, önce geçici olarak görev yapan şimdi de Meclis'te çoğunluğun desteğine sahip hükümeti olduğunu anlattı.
Erdoğan, bu ülkenin, her biri birer kahramanlık timsali olan güvenlik güçlerinin bulunduğunu, herkese anladığı dilden, hak ettiği şekilde cevap verildiğini ve verilmeye de devam edildiğini dile getirdi.
"Sen kalkacaksın sokakları yakacaksın, belediyenin iş makineleriyle kanallar açacaksın, orada insanları mağdur edeceksin ve bu ülkede devleti yok farz edeceksin. Yok öyle şey" diyen Erdoğan, milletin 1 Kasım seçiminde bu memleketin kaderini bir avuç teröriste, ülkenin ve milletin gerçeklerini okumaktan aciz siyasetçilere bırakmayacağını irfanıyla gösterdiğini vurguladı.
Erdoğan, yeniden projelere odaklanma zamanı olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın en küçük bir boşluğa, tereddüde, rehavete izin vermediğini dile getirdi. Ülkenin dört bir yanının ekonomik, sosyal, siyasi krizler, güvenlik krizleri ve insani durumlarla çevrildiğini ifade eden Erdoğan, Suriye, Irak, Balkanlar, Kırım ile Kafkasya'da yaşananlar ile Kıbrıs sorununa dikkati çekti.
Böyle bir ortamda bir yandan bölücü terör örgütünün alçakça saldırılarıyla diğer yandan Paralel Devlet Yapılanması'nın ihanetleriyle mücadele ettiklerinin belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her zaman söylüyorum, bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz Rabbimizin huzurundan rükuda eğiliriz, başka hiçbir yerde değil. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bizim dertlerimiz çok olabilir ama biz tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden aldığımız ilham ve milletimizden aldığımız güçle evelallah hepsinin üstesinden gelecek morale sahibiz. Bin yıldır bu coğrafya nice güç gösterilerine, nice saldırılara, nice kötü niyetli oyunlara sahne oldu. Bu coğrafyada nice zaferler kazanıldı, aynı zamanda bu coğrafyada nice yenilgiler tadıldı, üzüntüler yaşandı. Hepsi gelip geçti fakat işte biz burada, 78 milyon insanımızla, bölgesel ve küresel vizyonumuzla dimdik ayaktayız. Ebediyen de ayakta kalmaya devam edeceğiz."
- "(Davetsiz misafirlik olmaz) dedim"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü sabah saatlerinde Hatay'ın güneyinde sınırı ihlal eden 2 savaş uçağından birinin F-16'larca düşürüldüğünü anımsatarak, öncesinde yapılan tüm ikazlara, Suriye hava sahasındayken 5 dakika içinde 10 kez yapılan uyarılara rağmen sınıra doğru gelen uçakların aidiyetinin, hangi millete mensup olduğunun belli olmadığı söyledi.
İkazlara rağmen uçakların gelip sınırdan içeri girdiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"17 saniyelik sınır ihlalinden sonra bir tanesi tekrar Suriye topraklarına geçti ama o esnada 2 F-16 uçağımız bunlara hemen kodlanarak ikinci uçağı düşürdüler. Daha sonra bunun Rusya'ya ait olduğu anlaşıldı. Tabii ki bu üzüntü verici hadisenin yaşandığı bölge, rejim güçleriyle Bayırbucak Türkmenlerinin yoğun çatışmalarına sahne olan bir yerdir. Suriye sınırlarımız daha önce de rejimin ve terör örgütlerinin uçak, helikopter, insansız hava aracı, havan ve top mermisi gibi tacizlerine maruz kalmıştır. 2012'de bir eğitim uçağımızın düşürülmesinin ardından belirlediğimiz angajman kurallarımızı tüm dünyaya ilan ettik. Bu kuralları bugüne kadar da defaatle işlettik.
Örneğin mayıs ayında sınır ihlali yapan bir Suriye helikopteri Cilvegözü sınır kapımız yakınlarında F-16'larımız tarafından düşürüldü. Rus savaş uçakları daha önce de hava sahamızı ihlal etmişti. Bunlardan bir tanesi Karadeniz'de oldu, o zaman 15 dakika kadar sınır ihlali yaptılar ve uyarılar, uyarılar, daha sonra çıkıp gitti. Burada ise bu olaydan önce 3-4 Ekim tarihlerinde yine 2 kez sınır ihlali yaptılar. Bu 3'üncü kez bir sınır ihlali. Dediler ki, 'Bizim aramızda stratejik işbirliği var', evelallah. Ama bu, egemenlik haklarımızı ihlale sebep veremez. Nitekim 3-4 Ekim tarihlerindeki olaylarda ben, Sayın Putin'i telefonla da aradım, 'Bakın bu yapılanlar şık değil, bunlar çirkin gelişmeler' diye de kendileriyle bunları konuştum. Buna rağmen bu 3'üncüsü oldu."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'de Putin ile tüm bu konuları konuştuğunu anlatarak, "Orada da şunu söylediler; 'Bunu bir misafirlik olarak kabul edeceksiniz' filan diye. Ben de 'davetsiz misafirlik olmaz' dedim. Ve hassas bir bölgenin içerisindeyiz. Şu anda Rusya orada. Biz defalardır söyledik, sizin orada ne işiniz var?' Neymiş, Suriye rejimi davet etmiş. Şu anda gayri meşru bir devlet var Suriye'de. Siz her davete icabet etmeye mecbur musunuz? Burada 380 bin insanı öldüren bir katil Esed var, bunun davetine icabet etmeye mecbur musunuz? Her türlü desteği veriyorsunuz, devlet terörü estiren böyle bir insana bu desteğin verilmesi meşru mudur?" değerlendirmesinde bulundu.
AA