Tunç Soyer: Binaların deprem güvenlik karnesini çıkarmayı hedefliyoruz!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı bütçesinde 200 milyon TL'lik bir kaynak ayırdıklarını söyledi. Soyer, öncelikli olarak İzmir’deki yapı stokunun envanterini çıkarmak istediklerini belirtti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. Çevrimiçi toplantıya Başkan Tunç Soyer'in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, BASİFED üyesi Ege İş Kadınları Derneği (EGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç ve Ege Yönetim Danışmanları Derneği (EGEYDD) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli katılım gösterdi.
Sözcü'de yer alan habere göre; toplantıda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yerinde kentsel dönüşüm çalışmaları da soruldu. Soyer, deprem konusuna ilişkin yapılacak çalışmalar için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2021 yılı bütçesinde 200 milyon TL'lik bir kaynak ayırdıklarını anımsattı. 200 milyon TL ile öncelikli olarak İzmir’deki yapı stokunun envanterini çıkarmak istediklerini dile getiren Tunç Soyer, şunları kaydetti:
– İzmir’de yaklaşık 800 bin bina var. Biz nihai hedef olarak tamamının deprem güvenlik karnesini çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir’de yaşayan herkesin oturduğu bina, yaşadığı şehirle ilgili güven duygusunu netleştirmek istiyoruz. Deprem nedeniyle insanların kaygı yaşamasını istemiyoruz. O nedenle 160 civarında ekip kuruldu. Gelecek günlerde bu çalışmayı başlatacağız. Yapı kontrol laboratuvarını da kurma hazırlığı içerisindeyiz. Hedefimiz Bayraklı bölgesinden başlay arak tüm İzmir’in yapı stoğunun envanterini çıkarmak.
HAK KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Çalışmalar başladığında riskli binalar tespit edildikten sonra izlenecek yol haritasına ilişkin de bilgi veren Soyer, kentsel dönüşümün yerinde dönüşüm olarak yapılabilmesini mümkün hale getirmek istediklerine vurgu yaptı. Soyer ayrıca bu süreçte vatandaşın kentsel dönüşüm sebebiyle büyük mağduriyet yaşamayacağı bir finansman modelini geliştirmek istediklerini de açıkladı.
Yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte binaların yıkımdan önceki haliyle yapılmasını mümkün hale getirmek istediklerine dikkat çeken Soyer, “Çünkü şu anda binayı yıktığınız takdirde, yerine yeni bina yapmaya kalktığınız zaman mevcut imar mevzuatına göre en az yüzde 30 civarında imalat kaybınız oluyor. Bu da bölgede veya riskli binalarda yaşayanlar için çok ciddi bir hak kaybı anlamına geliyor. Bütün bunların önüne geçebilmek için çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
Soyer, yapı stoğu envanterinin çıkarılmasıyla birlikte ağır hasarlı, orta hasarlı veya riskli binaların tespit edileceğini ve riskli olduğu ortaya çıkan binalarla ilgili hem yasal hem de finansal bir çözümü vatandaşa sunacaklarını belirtti.