Türk Ytong üretim kapasitesini 2.5 milyon metreküpe çıkaracak!

Yalıtım sektörüne yönelik olarak ytong imal eden Türk Ytong, yeni dönemde kapasite artırımına odaklanacak.

Sektördeki pazar paylarını artırma çalışmalarının yanı sıra önümüzdeki dönemde yeni bir fabrika açma hedeflerinin bulunduğuna dikkat çeken Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, "Firma olarak halihazırda 2 milyon metreküplük üretim kapasitesine sahibiz. Bu rakam ile yılda 150 ila 200 bin konut için malzeme üretebiliriz. Yeni başladığımız yatırımla birlikte bu rakamı önümüzdeki yıl olan 2015'te 2.5 milyon metreküpe çıkarmak istiyoruz" açıklamasını yaptı.

Türk Ytong, üretim kapasitesini milyon metreküpe çıkaracak Türk Ytong'un planlarını yaparken her yıl yeni yatırımlarla, piyasa ihtiyaçları ve büyüme rakamlarına göre üretim kapasitesini artırmaya önem verdiğine dikkat çeken Gökhan Erel, yeni yatırımlarının bu anlayışın eseri olarak başlatıldığını bildirdi. 2013 yılında kuruluşlarının 50'nci yılım kutladıkları bilgisin veren Erel, "Geçtiğimiz yıl en yeni ürünümüz olan Ytong ısı yalıtım plağının imalatına ağırlık verdik. Yanmaz, hafif ve mineral yalıtım malzemesi olan Ytong ısı yalıtım plağı, sektörde beklentilerimizin üzerinde bir ilgi gördü. 2013 salında bu ürünle ilgili üretim kapasitemizi ikiye katladık. 

2013 süresince fabrikalarımızda kapasite artışları gerçekleştirerek, kuruluşumuzn 50'nci yılında başarılı işlere imza attık" diye konuştu. 

Sözü edilen dönemde Bilecik Ytong Fabrikası'nda üretim kapasitesini, 400 bin metreküp seviyesine çıkardıklarını kaydeden Gökhan Erel, fabrikanın kademeli kapasite artışları üe yıllık 800 bin metreküp üretim hacmine ulaşmasını planladıklarını, bu sayede dünyanın en büyük ytong üreticisi olmayı hedeflediklerini dile getirdi. Türk Ytong'un alanında yüzde 60 pazar payıyla lider konumda olduğunu dile getiren Erel, "Aynı zamanda ytong üretiminde, Avrupa'nın ikinci büyük üretici ülkesiyiz" diye konuştu. Şu an 2 milyon metreküp ytong malzemesi üretimi kapasitesine ulaştıklarım kaydeden Erel, mevcut kapasite ile yılda 150 ila 200 bin konut için malzeme üretebildiklerini ifade etti. 

Ar-Ge'nin Türk Ytong'un şirket kültüründe yer aldığını ifade eden Gökhan Erel, "50 yıldır ortağımız Alman Ytong ile birlikte verimli çalışmalar yapıyoruz. Malzeme yalıtımında, yangın ve deprem güvenliğinde maksimum seviyeye geldik. 

Ayrıca geliştirdiğimiz yan ve yeni ürünlerle sektördeki lider konumumuzu güçlendiriyoruz" şeklinde konuştu. Yan ve yeni ürünlerinin Yapı Fuarı'nda da yer alacağım anlatan Erel, "Yüksek ısı yalıtımı sağlayan, Eko-Etiket sahibi, çevre dostu duvar blokları, çok yönlü fiziksel özelliğe sahip ve farklı mimari tasarımlara uygun çatı plakları, son dönemlerin gözde yalıtım ürünü Ytong ısı yalıtım plağı fuardayer alacak" dedi. 

"Türkiye, sürdürülebilirliğin henüz başında bulunuyor" Fuarın sektördeki çağdaş yenilikleri ve uygulamaları görmek üzere sektörün ilgililerini ve müşterilerini bir araya getireceğini öne süren Gökhan Erel, "Türk Ytong standının tasarımı, sürpriz aktiviteleri ve sunulan ürün çeşitleri ile fuar ziyaretçüeri tarafından yine en çok ilgi gören stantlardan biri olacağını düşünüyoruz. Yapı Fuarı'nı, Türk Ytong'un temsil ettiği değerleri bire bir aktarmak için önemli bir platform olarak görüyoruz. Isı yalıtımı, yangın güvenliği, sürdürülebilir çevre dostu üretim gibi firmamızla özdeşleşmiş değerleri standımızm ziyaretçileriyle paylaşma fırsatı buluyoruz" yorumunu yaptı. Türkiye'nin yapı standartları anlayışının gelişmesinde, ısı yalıtımı konusundaki ilk düzenlemelerin yapılmasında çok önemli katkılarının bulunduğunu anlatan Erel, "Sektörel eğitim ve üniversite-sanayi iş birliği konularında da sürdürülebilir projeler yaptık. İnovasyon konusu başından beri firmamızın doğal bir refleksi oldu. Çözüm odaklı yenilikler yapıyoruz. Sürdürülebilirliği anlamak ve hayata geçirmek konusunda ülke olarak yolun çok başındayız" yorumunu yaptı. 

Türkiye'de ısı yalıtım bilincini geliştirecek çalışmalar yapılması gerektiği değerlendirmesini yapan Gökhan Erel, "Kentsel dönüşümü bu noktada önemli bir fırsat olarak görüyorum. Bu yenileme sürecinde ideal olanı yapmak yani tüm binaların sürdürülebilirlik kriterlerine uygun şekilde yenilenmesini sağlamak çok önemli. Bu süreçte sınırları aşmak için hem yerel yönetimlerin, hem tüketicilerin hem de devletin üzerine düşen görevleri var" diye konuştu. 

Erel, yeşil binada yaşamanın ekonomik, sosyal ve sağlık konusundaki faydalarının tüketicilere doğru anlatıldığı takdirde insanların tercihlerinde bunları kriter olarak değerlendireceklerini söyledi. Öte yandan, Türkiye'deki yeşil bina sertifikalarının çoğunun Amerikan LEED ve İngiliz BREAM sertifikalarından oluştuğunu anlatan Erel, "Sertifika programları ile ilgili Türkiye'de çeşitli kurumların kendi çalışmaları var. İdeal olanın, hepsinin bir çatı altında toplanması ve Türkiye'ye özgü koşulları içeren ulusal bir sertifikanın kullanılması olduğunu düşünüyorum. Bu uygulama hem bilgi kirliliğini ortadan kaldıracak hem de sertifikalar için yurtdışına ödenen paraların yurtiçinde kalmasına katkı sağlayacak" önerisini yaptı. 

Dünya Yapı Fuarı