26 / 11 / 2024

Türkiye inşaat sektöründe uzun bir yol kat etmeli!

Türkiye inşaat sektöründe uzun bir yol kat etmeli!

Yeni Kütahya Gazetesi köşe yazarı olan Alaaddin Uygun, Han Yapı Denetim firmasının sahibi inşaat mühendisi Kutluhan Ethem Kınık ile özel röportaj gerçekleştirdi. İşte o haber...




A.UYGUN- ETHEM BEY KISA ÖZGEÇMİŞİNİZ.

E.KINIK—1982 Emet doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Emet'te tamamladıktan sonra, lise öğrenimimi Kütahya'da tamamladım ve sonra İTÜ inşaat mühendisliğinden 2005 yılında mezun oldum. Askerliğimi yapana kadar İstanbul'da bir firmada şantiye sorumlusu olarak İstanbul'daki ve dışındaki şantiyelerde ve kısa süre yurtdışında aynı firmanın şantiyelerinde çalıştım. Askerliğimi tamamladıktan sonra 2008 yılında Kütahya da proje ve taahhüt işleri için kendi ofisimizi açtık ve 2011 yılından itibaren Han yapı denetim firması kurarak bu alanda çalışmaya devam ediyorum. 


A.UYGUN- YAPI DENETİM NEDİR NASIL YAPILIR 

E.KINIK— Öncelikle Türkiye'nin tamamına yakını deprem kuşağında bulunmaktadır ve bu bizim için hem can hem de mal güvenliği için büyük bir tehdittir. Ülkemizde çok sık deprem yaşanması, yapıların denetleme mekanizmasının önemini açık şekilde ortaya koymaktadır. Daha önce mevcut olan TUS (teknik uygulama sorumluluğu) sisteminin yerine görevlilerin ve görevlerinin açıkça belirtildiği kurumsal yapıya geçiş kısaca yapı denetim sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. 17 Ağustos Marmara depreminden sonra oluşturulan kanun öncelikle 19 pilot ilde uygulanmaya başlanmış ve 2011 yılı başından itibaren tüm yurtta yürürlüğe girmiştir. Kanunun amacı anlaşılacağı üzere can ve mal güvenliğini sağlamak üzere ilgili kanunlara, yönetmeliklere göre kaliteli yapılar üretilmesi için proje ve inşaat denetimlerinin sağlanmasıdır. İşleyiş olarak ise arsa sahibi belediyeden aldığı imar durum belgesiyle proje çizen mimar mühendislere başvurur ve bu aşamada yapı sahibince yapı denetim belirlenip anlaşma yapılarak süreç işlemeye başlar. Yapı denetim firmaları, proje müelliflerince hazırlanan projeleri, öncelikle deprem yönetmeliği ve ilgili kanunlara, standartlara uygun olup olmadığını inceler, değilse uygun hale getirtilmesini sağlar. 

Projelerin uygun olmasından sonra diğer gerekli belgelerle birlikte inşaat ruhsatı başvurusu yapılır ve ruhsat alınır. En önemli kısım ise inşaat başlayınca yapının taşıyıcı kısmını oluşturan beton, demir, kalıp kontrolleri projeye uygun olacak şekilde yapılması ve kullanılan malzemelerin yetki belgeli labora tu varlardan testleri yaptırılarak raporlanmasıdır. İnşaat tamamlandıktan sonra ise, düzenli tutulan raporlarında uygun olması halinde, iskan alınmasıyla süreç tamamlanmış olur. 


A.UYGUN- YAPI DENETİMİNDE HANGİ KİŞİLERLE ÇALIŞIP NASIL ORGANİZE SAĞLIYORSUNUZ 

E.KINIK— Yapı denetim kanunu gereği meslek hayatında belli bir tecrübeye sahip olmuş ve Çevre ve Şehircilik bakanlığından denetçi belgesi almış inşaat ile ilgili tüm branşlarda bilgili proje ve uygulama denetçisi mimar, inşaat müh., elektrik müh. ve makine müh. ile çekirdek kadro oluşturuluyor. Mevcut denetçilere yardımcı olacak yardımcı mimar ve mühendislerinde istihdam edilmesi gerekmektedir. Yapı denetim firmasının sahibinin de aynı zamanda mimar ve mühendis olması gerekiyor. Kontrol mekanizmasının sağlanması için gerekli personel istihdamı tamamlandıktan sonra büro ve işyeri ile ilgili minimum koşullar yerine getirilir ve gerekli denetimlere ulaşım için araç teminiyle ilk aşama tamamlanmış olur ve lisans başvurusu yapılır. Çevre ve Şehircilik bakanlığından lisans alınabilmesi durumunda Yapı Denetim İzin belgesi verilerek denetimlere başlanabilir hale gelinir. Yapı denetim firmalarında kontrol teşkilatı tamamen mimar ve mühendislerde oluşmaktadır. Yapı denetim firmalannda çalışan tüm mimar ve mühendislerin kanunda belirli m2. sınırı bulunmaktadır ve bu miktarı aşamazlar. Bu miktar geçildiğinde başka bir mimar veya mühendis görevlendirilir. 


A.UYGUN- KÜTAHYA'DA YAPI DENETİMİ KONUSUNDA KAÇ FİRMA VAR VE DENETİM İÇİN YETERLİMİ 

E.KINIK— Şu an için yapı denetim lisansına sahip ilimizde 10 firma bulunmaktadır. Kütahya pilot il kapsamında olmayıp 2011 yılında ülke geneline yayılan uygulamayla yapı denetim sistemine dahil olmuştur. 201 1 yılında her il için belirlenen kurulabilecek denetim firması sayısı her yıl yapılan inşaat alanlarından yola çıkılarak hesapla ilimiz için 8 iken daha sonra sayı kanunla arttırılmış ve nüfus yoğunluğuna göre hesap yöntemiyle 29 olarak belirlenmiştir. 2015 yılında her il için denetlenen alan hesabına bakıldığında Kütahya için yeterli denetimi sağlayabilecek firma adedinin 6 olduğu bakanlıkça açıklanmıştır. 


A.UYGUN- YAPI DENETİMİMDE HANGİ KURALLARA UYULUYOR, HANGİ ŞARTLAR OLMAZSA İZİN VERİLMİYOR, YASAL YAPTIRIMLAR NEDİR 

E.KINIK— Yapı denetim kanunu gereği zaten işleyiş ve uyulması gereken kurallar belli. Öncelikler en başta proje aşamasında imar mevzuatına ve deprem yönetmeliğine ve ilgili kanunlara uygun olmayan projelere izin verilmiyor ve ilgili kanunlara uygun olması sağlatılıyor. İnşaat aşamasında ise proje harici bir imalata izin verilmiyor. Ayrıca taşıyıcı sistemi oluşturan beton ve demir testlerinin raporları uygun değilse inşaatın ilerlemesine izin verilmiyor. Taşıyıcı sistemi etkileyebilecek imalatlara izin verilmiyor. Şu anda mevsim gereği yoğun olarak yüz yüze kaldığımız izin veremediğimiz konu ise gün içi sıcaklık ortalamaları belirli bir değerin üstünde değilse beton dökümlerine müsaade etmiyoruz. Yapı denetim firmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı kamu adına denetim yapsa da özel kuruluşlardır ve yarı resmi kamu kuruluşu statüsündedirler. İnşaatlarla ilgili proje harici bir durum varsa derhal müteahhit finrıa uyarı larak uygunsuzluğun giderilmesi sağlatılır aksi halde inşaat mühürlettirilerek ilerlemesine izin verilmez. Taşıyıcı sistemle ilgili testlerin olumsuz çıkması halinde ise kat ve hatta inşaatın yıkılmasını isteyebilir. 


A.UYGUN- DEPREM VE DİĞER AFETLERLE İLGİLİ YETERLİ YAPTIRIMLAR VARMI NELER YAPILMALI 

E.KINIK—Ülkemiz daha önce acı bir şekilde tecrübe ettiği depremle her zaman yüz yüzedir. Burada önemli olan depremden kaçmak değil depremle birlikte ama hem canımızı hem malımızı tehlikeye atmadan yaşamaktır. Bunun çaresi de binalarımızın deprem yönetmeliğimizin amacını da oluşturan hafif şiddetli bir depremde zarar görmemesi, orta şiddetteki bir depremde zararın sınırlı ve onarılabilir, şiddetli bir depremde ise can güvenliğini korumak için hasarın sınırlandırılmasıdır. Güncelde kullandığımız 2007 yılındaki revize edilen deprem yönetmeliğimiz kapsamlı bir şekilde bize yol göstermektedir ve daha ileri yöntemleri sunmak için tekrar revize çalışmalan sürmektedir. Bu açıdan bakıldığında deprem yönetmeliğimiz şu an için yeterlidir ve sürekli daha iyi hale getirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Burada toplum olarak herkese görev düşmektedir. Şöyle ki geçmiş seçim önceleri gecekonduların birden mantar gibi türemesi ve yerel yönetimlerin bir yaptırım uygulamaması. Daha sonra bu kontrolsüz yapıların depreme uygun hale getirilmesi yolunun seçilmesi yerine bilgisizlik ve cahilliğe prim verilerek imar afları çıkartılması ve devlet tarafından ödüllendirilmesi. Uzun yıllar boyunca inşaatların yerini bile bilmeden kâğıt üstünde denetlenmiş gibi gösterildiği veya buna zorlandığı yıllar. Ben yaptım oldu diyen müteahhitlerin yaptığı akıl dışı uygulamalar. Bu açıdan bakıldığında tekrar eskiye döni'ılmemesi açısından yerel yönetimlere ve devlete çok ağır sorumluluklar düşmektedir. Daha sonra denetim kuruluşlarına, şantiye şeflerine, mimarlara, mühendislere tekrar eski günlere dönmemek için çok ağır sorumluluklar düşmektedir. Müteahhitlere sektöre kısa günün kazancı değil de topluma sunulan yaşam alanı olarak bakabilmesi için çok fazla sorumluluk düşmektedir. Ustalara, işçilere, emekçilere çalıştıkları inşaatlarda ileride çocuklarının da, akrabalarının da, sevdiklerinin de oturabileceğini düşünerek daha kaliteli iş çıkarabilmesi için çok ağır sorumluluklar düşmektedir. Konut alacak vatandaşlara da örneğin kendine araba alırken bile gösterdiği özenden daha fazla önem göstermesi için çok ağır sorumluluklar düşmektedir. Kısacası tüm toplum olarak bilinçlenmeye ihtiyacımız var. 


A.UYGUN- YAPI DENETİMİMDE BİNADA YERİMDE DENETİM YAPILIYORMU HANGİ KRİTERLER GEÇERLİ 

E.KINIK—Kanunun amacı aslında inşaat aşamasında yerinde denetimdir. Tıim beton, demir, kalıp vb. kontrolleri inşaat aşamasında yerinde yapılmaktadır. Bu kontroller imar kanunu, deprem yönetmeliği başta olmak üzere ilgili yönetmeliklere göre yapılmaktadır. İnşaat işleri uygulamadan sonra geriye dönülmesi çok zor olan bazen de imkânsız ve maliyetli olan bir imalat olduğu için tüm kontroller yapı denetim, mal sahibi, müteahhit, şantiye şefi tarafından koordineli bir şekilde yapılmalıdır ki ileride istenmeyen durumlar oluşmasın. 


A.UYGUN-  İNŞAAT SEKTÖRÜ LOKOMOTİF SEKTÖR 127 KALEM SEKTÖRÜM BESLENME KAYNAĞI, İNŞAAT SEKTÖRÜ SON ZAMAMLARDA SANCILI NELER EKSİK NELER YAPILMALI 

E.KINIK— İnşaat sektörü direkt ve dolaylı olarak birçok sektörü etkilemektedir. Betonundan, demirinden tutundan mobilyasına, perdesine kadar dolaylı olarak birçok sektör etkilenmektedir. Yanlış politikalar, sektördeki eğitim seviyesinin düşük kalması ve inşaatla alakalı alakasız herkesin kanundaki eksikliklerden dolayı bugün karar verdim yarın inşaat yapabilirim diyerek çok çabuk sektöre girebilmesi vb. nedenlerden dolayı daha ülkemiz açısından kat edilmesi uzun bir yol görünmektedir. Öncelikle bazı şartların sağlanabileceği zorunlu yaptırımlar maalesef hayati öneme sahip, canımızı malımızı emanet ettiğimiz inşaat sektöründe bulunmamaktadır ve devlet politikası gereği birçok iş kolunu canlandırdığı düşünüldüğünden kanun yapıcılar tarafından bugüne kadar düşünülmemiştir. Temennimiz ivedilikle bu yöndeki yaptırımların ve uygulamadaki aksaklıkların biran önce mevzuatla altyapısının oluşturulmasıdır. 

Buna ilaveten şunu da söylemeden geçmek istemiyorum şöyle ki, İnşaat sektörü tamam ülkemiz için lokomotif sektör. Ama dünya genelinde incelendiğinde az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerde bizim ülkemizdeki gibi lokomotif sektör olma özelliği var ama artık ülke olarak bizimde kabuğumuzu kırmamız gerekiyor. Ülke olarak ileri refah seviyelerine ulaşmak için inşaat dışında sanayi ağırlıklı, teknolojik ürün ağırlıklı üretime hızla geçmemiz gerekmektedir. Kendi isteğimizle geçemezsek eğer, zamanın, teknolojinin gerisinde kalmak ve ülkemiz ve ilimiz için arzu etmediğimiz fakat yüz yüze geleceğimiz bir sorun olarak görünmektedir diye düşünüyorum. Düşüncelerimi sunmak için bana böyle bir fırsat verdiğiniz için size ve Yeni Kütahya gazetesine teşekkür ederim. 



Yeni Kütahya 


Geri Dön