03 / 05 / 2024

Türkiye'de konut fazlası yok!

Türkiye'de konut fazlası yok!

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Konut fazlası deniliyor, bu da bir propagandanın yolu. Yani herhalde akılları sıra bir siyaset yapılıyor, Türkiye'de konut fazlası olmaz, pazarlama problemi olabilir, ikisi aynı şey değil" dedi.



Güllüce, Uludağ Üniversitesi Görükle Yerleşkesi'nde, Prof, Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde düzenlenen "2'nci Bursa inşaat Zirvesi"nin açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin proje kalitesi üzerinde daha fazla çalışması gerektiğini söyledi.Türkiye'nin bu konuda çok iyi olmadığını ifade eden Güllüce, "Çok iyiyiz ama daha iyi olmalıyız diye düzelteyim" ifadesini kullandı. 


Güllüce, müteahhitlerin zaman zaman projenin angarya bir iş olduğu düşüncesinden hareketle mühendis ve mimarlara verilen paraların boşa gittiği yönünde bir bakışa sahip olduğunu dile getirerek, bu konuda bakış açısını değiştirmeye ihtiyaç olduğunu vurguladı. 


Müşavirlik konusunda da sıkıntılar yaşandığını ifade eden Güllüce, "Bu beni çok rahatsız ediyor, 'ideolojiniz ne?' derseniz, ideolojim yediliktir. Yani her şeyin bu ülkeye, bu ülkenin değerlerine göre olması benim ideolojimdir" diye konuştu.Türkiye'nin çok iyi müşavirlik firmaları oluşturması gerektiğine işaret eden Güllüce, bu konuda Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da desteğini aldıklarını bildirdi. Güllüce, "Nasıl inşaat sektöründe dünya ikincisi olduysak hatta birincisi de olabiliriz diye düşünüyorum. Büyük hedefleri koyalım, Çin olsun karşımızda, biz yine birinci olabiliriz diye düşünüyorum. 

Dünyanın 250 büyük firmasından 42 tanesinin Türk firması olması bunun ispatıdır" değerlendirmesinde bulundu. 


Birleşmiş Milletler'in (BM) İklim Konferansı nedeniyle geçen ay Peru'ya gittiğini hatırlatan Güllüce, Latin Amerika'da müthiş bir konut açığı bulunduğunu, başkentin 1-2 kilometre dışına çıkıldığında adeta Türkiye'nin 1930'lu yıllarının yaşandığının görülebileceğini ve bundan dolayı Türk müteahhitlerin oralarda iş yapabileceğini anlattı. 


Bakan Güllüce, Türkiye'nin tapu ve kadastro alanında dünyanın en teknolojik haritalarını havadan yaptıklarına dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: "Türkiye'nin üzerinde uçuyoruz şu anda, yüzde 60'ında uçtuk. 5-6 santimetre hatayla tüm Türkiye'nin yerleşim yerlerinin kadastrosunu hem de üç boyutlu hale çevirecek şekilde konut fazlası olmaz bir seneye kadar bitireceğiz. Bunun başka ülkelere de ihraç edilmesini istiyorum. Bizden önce giden Batı ülkeleri, oralara (Afrika) başka amaçlarla gidiyorlar. Gittiğimiz ülkelere kazan kazan prensibiyle gideriz. 'Her şey bizim olsun, size bir şey kalmasın' diye bakmayız." iş adamlarının bu bölgelerde de çalışabilmesi için seferber olduklarını anlatan Güllüce, müteahhitlerin yurtdışına açılması konusunda ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ifade etti. Güllüce, Türkiye'nin, 1980'lerin 1990'ların Türkiye'siyle mukayese edilemeyecek bir noktaya geldiğini, geçenlerde açılışına katıldığı bir laboratuvarla ilgili kendisine bu standartta dünyada 5 laboratuvar olduğu bilgisinin verildiğini anımsatarak, şöyle devam etti: "Dünyada diye başlayan bir şeyi söyleyen bir ülkenin bakanıyım, insanıyım, vatandaşıyım diye insan nasıl mutlu oluyor. Burada ben bakan olurum, Ahmet, Mehmet olur, mahkeme kadıya baki kalmıyor. Bir saat sonra olmazsınız ama ülkem adına müthiş bir şey o biliyor musunuz. Mesela 'Dünyanın en büyük havaalanını yapıyoruz' dediğimde kendimi böyle Viyana kapılarındaki akıncı beyi gibi sanıyorum. 


Ülkesini seven herkes de aynı şeyi düşünmez mi?" Türkiye'nin son 300 yıldır ıskaladığı Batı ile arasındaki açığı kapatmak için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade eden Güllüce, son yıllarda "betonlaşma" diye bir kavramın sürekli gündemde olduğuna dikkati çekti. 

Güllüce, bu konuda bir kavram kargaşası yaşandığını anlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu: "İnsanoğlunun son asırda bulduğu en güzel inşaat malzemelerinden biri de beton. Tamam ahşap da taş da güzeldir ama 14 katlı bir binayı ahşaptan, taştan yapamazsınız. 


Betonlaşma, çevreci anlayışın dışında bir şekilde kullanılır hale geldi. Bu betonlaşma, ağacı, çevreyi, yeşili azaltma anlamında söyleniyorsa muhteşem doğru bir söz, yok inşaatlar çoğalıyor anlamında söyleniyorsa anlamsız bir söz. Ne kastediliyor buradan? Bakıyorsunuz, inşaatçılara karşı tuhaf bir saldırı var, 'Betonlaştırıyorlar Türkiye'yi?' Yani imar planı olan bir arsanın üzerine bina yapıyorlar, orada imar planında bir problem varsa onun suçlusu bakanlık, belediye ve vesairedir ki öyle bir şey de yok zaten. O zaman inşaatçı ne yapmış, neyi betonlaştırmış?" 


Ankara 24 Saat


Geri Dön