Türkiye'de konut yatırımıyla vatandaşlık gözden geçirilmeli!
Henley - Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, Türkiye'de konut yatırımıyla vatandaşlık uygulamasının düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. İşte Demirel'in o açıklaması ve önerileri...
Uluslararası yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık konularına ilişkin danışmanlık veren Henley - Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel, İstanbul, Beyoğlu’nda gerçekleştirilen basın toplantısında dünyada ve Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık konuluları üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de yatırım yoluyla vatandaşlık verilme sürecinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Burak Demirel, birçok ülkede devlete bağış yoluyla vatandaşlık verme modelinin uygulandığını ve ale bireylerinin sayısı arttıkça, bağış miktarı nın da yükseldiğini dile getirdi.
T24'ten Gözde Yel'in aktardığına göre; Türkiye'de ise 400 bin dolarlık bir gayrimenkul ile 10 kişilik bir ailenin vatandaşlık alabildiğini belirten Demirel, "Halbuki bu bireylerin her biri sağlık sistem, eğitim sistemi, gündelik yaşam dahil birçok alanda yüke neden oluyor. Türkiye’de de bağış sistemi düşünülebilir" ifadelerini kullandı.
Henley - Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel Türkiye'de yatırım yoluyla vatandaşlık verme sürecinin sürdürülebilir ve kalıcı olmadığını belirtti ve "Yatırımcı açısından vatandaşlık ve oturum konusu için Türkiye’de birim bulunmuyor. Vatandaşlık verilmesiyle İçişleri Bakanlığı ilgileniyor ancak bu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da konusu olmalı" açıklamasında bulundu.
Gayrimenkul alımının Türkiye’de en öne çıkan yöntem olduğuna dikkat çeken Burak Demirel, "400 bin dolara gayrimenkul satın alan biri, bunu 3 sene sonra satabiliyor. Ülkede kalması gereken para, ülkede kalmıyor, vatandaşlık ise cebine kalmış oluyor. İlk geliştirilmesi gerekli olan nokta, yatırım opsiyonlarının gözden geçirilmesi. Bunun da bir modelinin olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Demirel, uzmanların çalışmasının ve konumlamasının gerektiğini, herkesin ülkeye yatırımcı gelmesini isteyeceğini, fakat bunun kanal ve kişiler üstünden gelmesi gerektiğini belirtti.
Burak Demirel, konuya ilişkin açıklamasında "Yatırımcı, vatandaşlık kapsamında gayrimenkul satın alabiliyor bu da Türkiye’de yaşayan insanların gayrimenkule erişimini zor duruma getirebiliyor. Dünyada örnekler böyle değil, gelir mekanizması kurulması önem arz ediyor. Devletin öncelendirdiği alanlara yatırım çekmek gerekli. O kentte, bölgede yaşayan insanlara zarar vermemeli bu durum. Mesela Portekiz’de gayrimenkul opsiyonu kapatıldı ve fon yatırımlarına izin tanınıyor. Borsaya yatırımcı çekmek istiyorsak hisse senedi opsiyonları ön plana çekilebilir. Yatırımcı almak istiyoruz ama başka nerelerde, ne gibi değişikliklere neden oluyoruz bunlara dikkat etmek gerekiyor" ifadelerine yer verdi.
Demirel, vatandaşlığın demografik bir konu olduğunu da vurguladı ve "Bununla ilgili ülkeler sınırlamalar koyuyorlar. Paydaşları da anlamak gerek. Devletin öncelikleri kıymetli ve değerli ama yatırımcı açısından da konuyu incelemek gerekli.
Bunun haricinde, uluslararası standartlar kapsamında da güvenlik soruşturması yapılmalı. Türkiye; uluslararası servis sağlayıcılarını kullanmıyor, kendi güvenlik sağlayıcılarını kullanıyor fakat bu standartlar geliştirilebilir" diye konuştu.
Demirel, 2023 yılı genel seçimlerinden sonra ardından yapılan kabine değişikliğiyle uygulanmaya başlanan ekonomi modeli hakkında da CDS’lerin (kredi risk primi) düşmesinin pozitif bir gösterge olduğuna, bunun yabancı yatırımcıların kararlarını etkilediğine dikkat çekti.
Demirel, açıklamasını "Kişisel gözlem olarak söyleyebilirim, yeni ekonomi politikalarının uygulanmasıyla beraber Türkiye’ye vatandaşlık ve yatırım konusunda talep çoğaldı" diyerek tamamladı.
İki şehir için acele kamulaştırma kararı!
Konut fiyat artış hızı düşse de fiyatlarda gerileme beklemek doğru değil!