Uğur Dumankaya: Nisan ayından beri satışlarımız arttı

Finans sektöründeki rahatlama öncelikle ekonominin barometresi olarak bilinen borsalarda sert yükselişe neden oluyor. ABD Borsası 6 bin 500 seviyesinden 9 bin puan üzerine çıkarken, İMKB 22 bin puandan 42 bin puan seviyesine geldi. Batacak denilen ABD bankaları kısa sürede kara geçmeyi başardı, Avrupa bankaları da beklentilerin aksine sürpriz bilançolarla herkesi şaşırttı. Dünya devi General Motors, iflas sürecinden çıktı. Sıkıntıda olan otomotiv şirketleri ise birleşme ve satın alma yoluyla yaralarını sarıyor. Diğer taraftan merkez bankalarının sert faiz indirimlerinin ekonomi üzerindeki etkisi yavaş da olsa hissediliyor.

Ancak tüm bu gelişmeler bir yılı aşkın süredir krizin faturasını ağır ödeyen toplumları rahatlatmaya yetmiyor. Göstergelerdeki pozitif değişime rağmen `Geçici bir iyimser hava olabilir, daha büyük bir krizin eşiğinde de olabiliriz' endişesi sürüyor. Krizden çıkıyor muyuz, tünelin ucu gerçekten göründü mü? İş dünyası ve ekonomiye yön veren isimlere sorduk, farklı yaklaşımlar şöyle:

Uğur Dumankaya - Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi
Nisan ayından bu yana satışlar açıldı
Satışlarımız geçen seneye göre yüzde 20 arttı. Lehman Brothers'ın batışıyla Krizin psikolojik boyutu ağırlaşmıştı ve konut ve otomotiv tüketiminde ciddi düşüş yaşanmıştı. Nisan ayından bu yana psikolojik etmen azaldı, özellikle yatırım amaçlı ev alan müşteri portföyünde hareketlenme var. İhracat dünyaya bağlı olduğu için bizdeki kadar hızlı toparlayamayabilir ama konut sektöründe Nisan ayından bu yana yukarı hareket olduğunu söyleyebilirim.

Ahmet Nazif Zorlu - Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Yılbaşından önce dünya ekonomisinde esmeye devam eden sert rüzgarlar, karakış yerini iyimser bir havaya bıraktı. Bahar geldi diyemem ama az kaldı diyebiliriz. Dipten dönüş başladı ancak toparlanma ne kadar sürer bilemem.Benim beklentim bu kriz birçok dengeyi alt üst etti. Artık dünya eski dünya olmayacak. Bunun bilincinde olan sanayici de artık tedbirlerini buna göre alıyor. Benim görüşüm iyiye doğru bir gidiş başladı. Merkez Bankası'nın açıklamaları son sanayi rakamları, kapasite kullanım oranları ve işsizlik verileri bu görüşü destekliyor. Bu noktada hükümetlerin ekonomiye olan katkılarını sürdürmesi gerekir. İyimserlik artıyor ama yine de temkinli olunmalı.

Ergun Özen - Garanti Bankası Genel Müdürü
Dibi gördük, Türkiye'ye has yeniden bozulma olmaz
Bir takım göstergelere bakarsak olumlu gelişmeler var açıkçası. Dibi gördüğümüze inanıyorum. Türkiye'ye has bir yeniden bozulma olmayacağı kanaatindeyim ama yurtdışında ciddi bir bozulma olursa, Türkiye de etkilenir tabii. İhracat rakamlarını çok önemsiyorum ve ihracat rakamlarını artırarak çıkacağımızı düşünüyorum. Krizden tam olarak çıkmamız için yurtdışının bir an önce düzelmesi şart. 

Abdurrahman Yıldırım - Gazete Habertürk Yazarı
Krizden çıkıyoruz ama yeni bir krize yaklaşıyoruz
Krizden çıkıyoruz ama yeni bir krizin de tohumlarını ekiyoruz. 2007'de başlayan, 2008'de şiddetlenen, 2009'da da dibe vuran küresel krizden çıkıyoruz ama yeni bir krizin de tohumlarını ekiyoruz. O tohumlar da küresel piyasalara merkez bankaları tarafından saçılan bol likidite, sıfır düzeyine indirilen faizler, bozulan mali disiplin ve artan kamu borçları. Bu, aynı zamanda bugünkü krizden çıkışın reçetesi. Sonuçta kriz başka bir role dönüşmüş olacak Krizden çıkıyoruz ama yeni bir krize yaklaşıyoruz. Şu anki durum iyi fakat bıçak sırtı gidişten dolayı tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.
Bunun yanında günün sunduğu fırsatlardan da yararlanmak hayatın başarısını getiriyor. Fay hattında henüz yeni bir patlama için yeterli enerji birikimi oluşmuş değil. Bu oluş tamamlandığında, yeni bir patlama ve yeni bir krizle karşılaşabiliriz. Bu kriz erken olursa bugünkü krizi W biçimine dönüştürür. Bütün bu açılardan, temkinli davranmayı elden bırakmamak gerekiyor.

Bekir Boydak - Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi
Krizden çıktık demek için çok erken
Para piyasalarında yaşanan iyimserlik sanayi cephesine tam olarak yansımıyor. Mobilya üreticisi olarak KDV indiriminden dolayı iş hacmimiz yüzde 30 arttı. Ancak kablo fabrikamızda aynı durum söz konusu değil. Evet bir iyileşme var ama halkın cebine giren parada önemli bir artış olmadı. İşsizlik konusunda sıkıntı sürüyor. Bu yüzden son gelişmeleri dipten dönüş
olarak değerlendirmenin erken olduğunu düşünüyorum. Dünya ekonomilerine paralel bir toparlanma yaşanacağını düşünüyorum. Tünelin sonundaki ışık göründü, ancak ışığa ulaşmamız zaman alacak. Enflasyon ve faiz cephesinde olumlu gelişmeler yaşanıyor. Yıl sonunda ekonominin yaklaşık yüzde 5 oranında daralacağını öngörüyoruz, enflasyon da yüzde 6 seviyesinde kalır
diye tahmin ediyoruz.

Ekonomide toparlanmanın başladığını görmek için inşaat, otomotiv ve tekstil sektörüne bakmak lazım. Bunlar lokomotif sektörler ve bu iş kollarında önemli bir canlanma gözlenmiyor. Hükümetin sağladığı desteklerin ekonomiye katkısı çok büyük, ancak krizden çıktık demek için de çok erken.
Gülin YILDIRIMKAYA/Gazete Habertürk