Urla Villaları için danıştaydan yıkım kararı!

İzmir’in Urla İlçesi Zeytineli Köyü’nün Hacılar Koyu’nda, AKP iktidarına yakınlığı ile bilinen işadamı Mustafa Latif Topbaş’ın yaptırdığı villalar için Danıştay’dan yıkım kararı çıktı. Danıştay, 17-25 Aralık soruşturmaları sırasında internete sızdırılan ses kayıtlarında sık sık geçen Urla villaları ile ilgili kararını 8 Ekim 20015’te verdi ve kaçak villaların yıkılmasını öngören yerel mahkeme kararını onadı. Danıştay 14’üncü Daire’nin kararı şöyle:

DANIŞTAY’DAN TARİHİ KARAR

“Davacı Ahmet Latif Topbaş, Ebubekir Abidin Topbaş, İbrahim Halit Çizmeci, Mustafa Latif Topbaş ve Hayri Boyacı açısından, temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle,  İzmir  4’üncü İdare Mahkemesi’nin 31.12.2012 günlü kararının Ahmet Latif Topbaş, Ebubekir Abidin Topbaş, İbrahim Halit Çizmeci, Mustafa Latif Topbaş, Hayri Boyacı’ya ilişkin kısmının onanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.”

Danıştay, dava aşamasında vefat eden diğer isim Kadir Boyacı’nın ölümü nedeniyle dava dosyasının da yerel mahkemeye devrine karar verdi.

Zeytinli köyü’ndeki Hacılar Koyu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından, izinsiz çivi bile çakılamayan birinci derece sit alanından, yapılaşmaya izin veren 3’üncü derece sit alanı statüsüne geçirildi.

VATANDAŞ HAREKETE GEÇTİ

Bunun üzerine çevreciler ve bölgedeki hak sahipleri, 200 hektarlık araziye yönelik işlemin iptali için harekete geçti. Kaçak olduğu tespit edilen Urla villaları hakkında İzmir İl Özel İdaresi tarafından 29.02.2012 tarihinde yıkım kararı verildi. Yıkım kararına karşı villaların sahibi Latif Topbaş, dava açtı. Ancak İzmir 4’üncü İdare Mahkemesi, 31.12.2012 tarih E:2012/1027, K:2012/2502 sayılı kararı ile Topbaş’ın davasını reddetmişti. Yerel mahkemede açtığı davaları kaybeden Topbaş Ailesi ve villaların diğer sahipleri, Danıştay’a temyiz başvurusunda bulundular. Ancak Danıştay da bu konuda sözünü söyledi ve Urla villalarının yıkım kararını veren mahkemenin kararını onadı. Şimdi gözler Danıştay’ın ‘yıkılsın’ kararını uygulayacak ‘cesur’ yetkililere çevrildi.

Sözcü / Ali Ekber Ertürk

Haber Vatan Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

İzmir’in Urla İlçesi Zeytineli köyünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da zaman zaman tatilini geçirdiği Hacılar Koyu’nda, işadamı Mustafa Latif Topbaş’ın yaptırdığı villalar için yerel mahkemenin verdiği yıkım kararını Danıştay’ın da Ekim ayında onadığı ortaya çıktı. Ancak verilen bu kararın hayata geçmesinin, Danıştay’daki, bölgeyle ilgili SİT davasının sonucuna bağlı olacağı belirtildi. Danıştay’ın, SİT durumu değişikliğini iptal etmesi durumunda yıkım gündeme gelebilir.

Vatan

Haber Zaman Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...

İzmir'in Urla ilçesi Zeytineli köyünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle birlikte anılan, haklarında yıkım kararı bulunan kaçak villalarla ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

Danıştay 14. Dairesi, İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin 16 adet ruhsatsız yapıyla ilgili verdiği kararı oybirliğiyle onadı. Bu kararla İzmir İl Özel İdaresi'nin yıkım kararı tescillenmiş oldu.

Kapatılan İl Özel İdaresi, 1609 numaralı parselde bulunan konut, depo, sera, kümes ve futbol sahası gibi 16 taşınmazın yıkılmasına karar vermiş, mülk sahipleri itiraz etmişti. İzmir 4. İdare Mahkemesi, İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıkıma ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulmayarak, Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddine oybirliğiyle karar vermişti. Mustafa Latif Topbaş, Ahmet Latif Topbaş, Ebubekir Abidin Topbaş, İbrahim Halit Çizmeci, Kadir Boyacı ve Hayri Boyacı, Danıştay'a başvurarak temyiz talep etmişti. Danıştay, kararın söz konusu altı kişiden beşine ilişkin kısmını onadı, Kadir Boyacı'ya ilişkin kısmını ise bozdu.

Zaman

Haber, Haber Ekspres'te şu şekilde yer aldı;

 İzmir'in Urla İlçesi Zeytindi köyünde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da zaman zaman tatilini geçirdiği Hacılar Koyu'nda, işadamı Mustafa Latif Topbaş'ın yaptırdığı villalar için yerel mahkemenin verdiği yıkım kararım Danıştay'ın da Ekim ayında onadığı ortaya çıktı. Ancak verilen bu kararın hayata geçmesinin, Danıştay'daki, bölgeyle ilgili SİT davasının sonucuna bağlı olacağı belirtildi. Villaların birinci derece SİT alanında bulunduklara gerekçesiyle, yerel mahkeme yıkım karan verdi. Dönemin İzmir Valisi Cahit Kıraç'ın da yıkım karan için zamanında ödenek çıkardı ve ihale yapıldı ancak yıkım gerçekleştirilmedi. 

Villa sahipleri, yerel mahkemenin yıkım kararının durdurulmasına yönelik taleplerini reddetmesi üzerine davayı, Danıştay'a götürdü. Danıştay da yerel mahkemenin verdiği karan geçen Ekim ayında onadı. 

Danıştay kararı bekleniyor

Şimdi Danıştay'ın SİT değişikliğine yönelik vereceği kararın, yıkım kararının uygulanıp uygulanmayacağında, tek belirleyici etken durumuna geldi. 

Danıştay'ın, SİT durumu değişikliğini iptal etmesi durumunda, villalar için yıkım kararının hayata geçirilmesi gerektiği çevreciler tarafından ifade edildi. 

Başkanın açıklaması

'Danıştay'ın yıkım kararının uygulanması hakkında ne yapacaksınız?' sorusunu Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar şöyle cevaplandırdı: Bölge daha önce İzmir İl Özel İdaresi yetkisindeydi. Bütünşehir Yasası ile il özel idare lağvedilince yetki belediyemize geçti. 

Danıştay'ın onadığı bu dava 2012'de il özel idare zamanında açılmıştı. Fakat dava sürerken Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca koruma amaçlı imar planı yürürlüğe konuldu. Bunun iptali için açılan ve devam edilen davalar var. 

Aynca bölgeye ilişkin 18. madde uygulaması parselasyon planlan ile ilgili yapı sahibi şahısların talebi şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından değerlendirilme aşamasında... 6360 sayılı kanuna göre 12 binaya (villaya) yapı kullanma izni verildi. Bu alan ile ilgili tüm iş ve işlemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Şu an için Urla Belediyesi'nce yürütülen herhangi bir işlem yok.' Durum böyle olunca Urla Belediyesi'nin mahkeme kararım uygulayıp, uygulamayacağı konusunda soru işaretleri ortaya çıktı. 

Urla Belediyesi'nin yetki alanında

Davanın gerekçeli karan yayınlanmadan kamuoyuna konuyla ilgili sağlıklı bilgi verilemediğini belirten Avukat Arif Ali Cangı, 'Bu alan Urla Belediyesi'nin imar hukuku anlamında yetki alam içinde yer almaktadır. Orasının ruhsatlandırma yetkisi de ruhsatsız binalan teşhis etmek, yıkmak, para cezası kesmek de Urla Belediyesi'ne aittir. En son duruşmada villa sahiplerinin avukatı, 'Urla Belediyesi'nin binaların ruhsatsız olmasından dolayı sürekli kendilerine ceza kestiğini' itiraf etti. Yasal olarak Urla Belediyesi'nin yetki alanındadır. Başka hiçbir kurumun değildir. Belediye orayı yıkmıyorsa, ruhsat vermelidir. Ya yıkacak ya da ruhsat verecek. Ruhsat koşullan olmadığına göre yıkması gerekmektedir. Yıllardır yıkılmaması aynı zamanda ciddi bir hukuksuzluğu da gösteriyor' dedi. 

Kararı bekliyoruz 

Urla'da villaların yapıldığı alanın 1. dereceden SİT alanı olduğunu belirten Arif Ali Cangı, SİT alanı statüsünün düşürülerek sürüdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ilan edilmesine yönelik mahkemeye ağlan davanın da iptali ile villaların yıkılması yönünde hiçbir engelin kalmayacağını söyledi. Urla Villaları diye adlandırılan yapılara dair daha önce yıkım karan ve idari para cezası verildiğini dile getiren Cangı, 'Bu kararların dayanağı yapıların ruhsatsız olmasıydı. Alan birinci derece doğal SİT alanı olduğu için yapılar ruhsatsızdı. 

Ruhsatsız olduğu için de bu kararlar verilmişti. 1995 tarihli 1.derece doğal SİT derecesinin iptali davası reddedildi. 

Red kararı, 25 Şubat 2015'de Danıştay tarafından onaylandı. Şu anda da yıkım kararının iptali davasının reddi karan da onaylanmış durumdadır. Ortada 1.derece doğal SİT kararının iptal istemi ile yıkım kararının iptali istemini reddeden iki ayn kesinleşmiş yargı karan vardır. Bu arada bilindiği gibi 1.derece doğal SİT alanındaki kaçak yapılaşmaya kılıf yaratmak için izmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarım Koruma Bölge Komisyonu tarafından 28.11.2013 tarihinde alan sürüdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak ilan edildi. Bu kararın iptali davası için geçtiğimiz 17 Kasım'da duruşma yapıldı. Davanın kararının açıklanmasını bekliyoruz. Bu dava dosyasından daha önce mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararında belirtildiği gibi; Ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parseller ile çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. 

Parsel bazında yapılan değerlendirmeyle, ekosistemlerin korunması ve çevresel bütünlüğün sürekliliği açısından telafisi mümkün olmayacak ekolojik zararlara yol açacaktır. O yüzden bu kararın da iptalini bekliyoruz' diye konuştu. 

Haber Ekspres