Uzman isimler peş peşe açıkladı! Maraş depremlerindeki yıkımlarda ihmal var mı? 

Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre; TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç konu ile ilgili yaptığı açıklamasında, "12-15 milyon insanı etkileyen çok büyük bir afet yaşadık. Ancak biz gerekli hazırlıkları yapsaydık yıkım bu oranda olmayabilirdi. Yaşananların tek nedeni depremin büyüklüğü ve yıkıcılığı değil. Bir bina ayakta, yanındaki yıkılıyorsa buna kader denilemez" ifadelerine yer verdi. 

İnşaatların projelendirilmesi ve yapım süreçlerinde sorunlar olduğuna dikkat çeken Taner Yüzgeç, yeni binalarında yıkıldığını belirterek, "Bu yapılara iskân, yani kullanım izni verildi. Yerel yönetim ya da ilgili kurum bu izni verirken der ki; “Ben zeminden inşasına, çatıdaki son kiremite kadar kefilim, oturabilirsin.” Eğer bu belgeden sonra yurttaş kolon kesmediyse, uygunsuz tadilat yapmadıysa sorumluluk devletindir" şeklinde konuştu.

Denetlemenin de devletin görevi olduğunu söyleyen Yüzgeç, "Bugüne kadar yapı inşa süreçleri müteahhit ve kâr odaklı ilerledi, yapı güvenliği ve kamu sağlığı ön planda olmadı. Bir örnek vermek gerekirse; bir şantiye şefi beş binadan sorumluydu, mevzuat buna izin verdi. Yürüyen bir inşaat düşünün, beş şantiye var ama bir yetkili" dedi. Bu durumda betonun, demirin uygunluğuna bakmasının mümkün olmadığını aktaran Yüzgeç, açıklamasında riskli yapılara da değindi. 

Ülke genelinde 6-6.5 milyon riskli yapı var dendiğine dikkat çeken Taner Yüzgeç, bunların nerede ve hangi koşulda olduğunun bilinmediğini belirtti. 

"2011-2012 yıllarında ulusal deprem strateji eylem planı hazırlandı. 2023’te Türkiye’yi depreme hazır hale getirmek hedeflendi. Yıl 2023 ve manzara karşımızda... Kaynak yetersiz olabilir, tüm binalar yenilenmemiş olabilir ama biz riskli evlerin nerede ve hangi derece sorunlu olduğu biliyor olmalıydık" diye konuşan Yüzgeç, bu yaşananların önlem alınmaması halinde İstanbul depreminde nelerle karşılaşılacağını gösterdiğini de dile getirdi. 

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Başkanı Yavuz Işık da depremlerde yaşanan yıkımlarla ilgili konuştu ve "Deprem kader değil, deprem değil binalar insanları öldürüyor. 1999 yılında çıkan deprem yönetmeliği ve yapı denetim kanunu milat oldu. Sonrasında gerekli revizyonlar da yapıldı. 10 ilimizde yıkılan binaları yüzde 90-95’i 2000 yılı öncesinde inşa edilenler. Ama yeni bina da var" ifadelerini kullandı. 

Bir binada önce zemin etüdü ve raporu hazırlanarak buna göre nasıl uygulama yapılacağının belirlendiğini dile getiren Yavuz Işık, proje çizileceğini ve imar durumuna göre kat ile tekniğinin tespit edileceğini dile getiren Işık, "Daha sonra statik hesaplarla malzeme cinsi seçilir. Daha sonra projenin doğru uygulanıp uygulanmadığı denetlenir, uygunsa yapı kullanım izni yani iskanı verilir. Yıkılan yeni binalar gösteriyor ki; zeminde sıkıntı olabilir, malzeme hatalı olabilir ya da proje uygulaması kâğıt üzerinde kalmıştır" açıklamasında bulundu. 

Yapılması gerekenin numune alarak incelenmesi olduğunu aktaran Yavuz Işık, "Hem inşaat, hem ruhsat hem de denetleyenler mercek altına alınacak.Müteahhit yaptığı binadan sorumludur" diyerek ihmali olanların hukuk önünde hesap vereceğini dile getirdi. 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi ve inşaat mühendisi Şeref Alpago ise yaptığı son dakika açıklamasında, binaların yıkılış pozisyonlarını değerlendirerek, "Binalar zemin katta patlıyor, üstü dağılmadan zemine çöküyor. Bu durum binanın zemin katı ile oynandığını gösteriyor. Konut olan zemin katın ticarethaneye çevrildiğini ortaya koyuyor. Orada olması gereken taşıyıcılığa destek olan duvarların kaldırıldığını anlıyoruz" ifadelerine yer verdi. 

Şeref Alpago, zemin katlarda kolon kesildiğini tahmin ettiğini de dile getirerek, "Deprem, ilk geldiğinde bu yerde onu durduracak, yapı elemanı kalmıyor bu durumda. Birinci tip çöken yapılar böyle” dedi. İkinci tip yapıların ise devrilen binalar olduğunu belirten Alpago, “Bu ‘temel-zemin’ ilişkisinin iyi çözülmediği ya da iyi uygulanmadığını ortaya koyuyor, ya projede ya uygulamada sıkıntıdan kaynaklanıyor" dedi ve 30 senelik tecrübesine dayanarak uygulama hatası olduğunu söylebileceğini belirtti. 

Maraş depreminde yıkılan binaların yarısı 2001’den sonra yapıldı! 

Yaşananlar kader mi, akılsızlık ve fırsatçılık mı? Erdoğan, ‘kader’ dedi, Nihat Hatipoğlu çok farkı konuştu!

Şapka çıkarılacak destek! Afetzedelere yardım için 10 bin çalışanının hesaplarına 10’ar bin TL yatırdı!