24 / 12 / 2024

Validebağ Korusu'nda ne oluyor?

Validebağ Korusu'nda ne oluyor?

Validebağ komşularından Mehtap Abla yaz kış demeden hemen her günün iki saatini koruda geçiriyor. Astım hastası olduğu için koruda yürüyüşe doktor tavsiyesiyle başlamış. Zamanla korudaki kedi köpek ve sincaplarla da arkadaş olmuş.



Validebağ komşularından Mehtap Abla durumu şöyle anlatıyor: 'Bu yıkım projesine bugün başlamadılar ki, yavaş yavaş burada bizim buradan ayağımızı kesmeye çalıştılar. Daha önce burada Üsküdar Belediyesine bağlı güvenlik görevlileri olurdu, onları kaldırdılar. Sonra herkesin ağzında bir dedikodu yaydılar. Güya buralarda gezen Validebağ sapığı varmış, kadınlara saldırıyormuş diye yayıldı. Sırf insanların ayaklarını kesmek için. Polise şikayet ettik ama onlar da çok ilgilenmedi. Son birkaç aydır da çimlerin üzerine, çöplerin çevresine bolca bira şişesi atmaya başladılar. İşte bunları gören halk şikayet edecek ve korunun bir bölümünü halka kapatacaklardı, planları bu. Buraya kesinlikle beton döktürmeyeceğiz." Cami diyerek yıkımı meşrulaştırıyorlar! Validebağ komşuları, halkın korudan ayağını çekmesi için Üsküdar Belediyesi'nin bir süredir çalıştığını anlatıyor: Yavaş yavaş bizim buradan ayağımızı kesmeye çalıştılar 


Önder Abay »@onderabay [email protected] 'Ayağımızı buradan kesmeye çalıştılar' 


Koru'nun bir başka komşusu Arzu Hanım belediye personelinin koruyu koruyanları tehdit ettiğini anlatıyor; "Biz yaklaşık bir yıldır bu yıkım durdurulsun diye imza kampanyası yapıyoruz. 


Gördüğümüz açık polis şiddetini bir yıldır belediye personelinden görüyoruz. Burada yaşayan kedi köpek gibi sokak hayvanlarına yaptığımız barınakları yıkıyorlar, suluklarını topluyorlar, koyduğumuz yemekleri çöplere atıyorlar. Son olarak direniş çadırları kurulduğunda gelen insanların gidecek tuvaleti olmadığı için buradaki sitelerde oturanlar evlerini açmıştı. Belediyeden personeller ev ev dolaşıp insanları tehdit etmiş." Osmanlı döneminde yaşayan önemli insanların adıyla anılan ulu çınar ağaçları vardı. Kabataş iskelesi yanında duran ulu çınar ağacı Fatih Sultan Mehmet'in çizmeci başı Mahmut Efendi adına dikildi. Şimdi Anadolu'da yaşayan gelenek sayesinde doğan her çocuk için bir ağaç dikilir, bayramlarda büyükleriyle bayramlaşan çocuk en son bayramlaşmak için kendi ağacıyla da bayramlaşmaya gider. Her fırsatta Osmanlıya öykünen, onların devamcısı olduğunu ve ataların mirasını yaşatacağını iddia eden bir iktidar var. Ama ataları kadar büyük ağaçları kesiyorlar. Orman alanları bilinmedik sebeplerden çıkan yangınlardan sonra imara açılıp otel veya lüks daireler yapılmaya başlanıyor. Mahalleli arasından koru içinin daha güvenli olması gerektiğini düşünenler de var. 


Eylem başladığı andan itibaren koru mutfağı, çay ocağı ve yağmurdan korunmak için çadırlar hazırlanmış. Direnişe ziyarete gelenler ellerinde pasta ve börekleriyle geliyor. Oluşturulan kutuya herkes fazla sigaralarını atıyor. 

Gezi eylemlerinin pratik mirası hemen göze çarpıyor. Bu bölgeleri imara açanlar ne kadar para kazanır bilmiyorum ama Gezi Parkı sayesinde sokaktakiler dayanışmayı kazanmış. 

Komşuları Koruda neler olduğunu anlatıyor. 


'Bu katliamı yapmaya kimsenin hakkı yokr 

¦ Mahallenin en eskilerinden emekli öğretmen Faruk Hoca'yla ise korunun eski halini konuştuk: "Ben 35 yıldır bu mahallede yaşıyorum. Burası koru kurulduğunda 25 bin dönüm alana sahipmiş, şimdi yalnızca 354 dönüm bir parçası kaldı. Eskiden burası leylek göçlerinin bir durağıydı, son 15 yıldır hiç leylek göremiyoruz. Çünkü burada betonlaşma çok arttı burada gördüğün sitelerin hepsi bir zamanlar ağaçlıktı yavaş yavaş kesilip hepsi siteye çevrildi. Aslında şimdi de yapmak istedikleri böyle siteler ama cami yapıyoruz diye bu yıkımı meşru kılmaya çalışıyorlar. 


Bakın bu koruda gezdiğiniz de elinizde bir avuç fındık olursa sincaplar yanınıza kadar gelir. Burası özel olarak yapıldığı için hiçbir yerde göremeceğiniz ağaç çeşitlerine ve hayvanlara rastlarsınız. 


Eskiden koru içerisinden dereler akar, derelerde ki sular içilirdi; şimdi o derelerden çimentolu su akıyor. Bu katliamı yapmaya kimsenin hakkı yok. Buradaki ağaçları kesmek isteyenlerin dedelerinden büyük ağaçlar var." Validebağ Korusu' olunuz düşerse ilk dikkat edeceğiniz şeylerden biri mutlaka polisler olacaktır. Halkın karşı çıkmasına rağmen 'halka hizmet eden' polis, biber gazı kullanmaktan da geri durmuyor. 


'Eylem yapılmasını anlamıyorum' 

Duruma televizyonların verdiği bilgi kadarıyla hâkim olan mahallenin taksicisi Erdal Abi eylem yapılmasını anlamıyor: "Ben neden eylem yaptıklarını anlamıyorum eğer cami yapılmasın diye eylem yapılıyorsa doğru bulmuyorum. Gerçi buranın çevresinde de yeterince cami var. 

Birkaç okul vardı koru içerisinde, bir de hastane, onların yıkılıp tekrar yapılacağını duydum. Eylem yapmadan tarafların oturup anlaşması daha mantıklı olur. 

Sonuçta ağaç kesilmesine gerek yok. Ben Rizeli olarak yeşilin memleketinde doğdum o yüzden doğanın ne olduğunu çok iyi bilirim." 


Birgün


Geri Dön