24 / 11 / 2024

Venedik Lagün Canavarı, Yerebatan Sarnıcı'nda sergilenecek!

Venedik Lagün Canavarı, Yerebatan Sarnıcı'nda sergilenecek!

Venedik kanallarında yaşadığı var sayılan ve yerel efsanelerden esinlenilerek tasarlanan, ses ve ışık efektleriyle canlı imajı yaratılan 6,5 metre uzunluğundaki canavar, 3 Mart-6 Nisan tarihleri arasında görülebilecek




Venedik kanallarında yaşadığı var sayılan ve yerel efsanelerden esinlenilerek tasarlanan, ses ve ışık efektleriyle canlı imajı yaratılan 6,5 metre uzunluğundaki "Lagün Canavarı", 3 Mart-6 Nisan tarihleri arasında tarihi Yerebatan Sarnıcı’nda görülebilecek.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’den yapılan açıklamaya göre, su ve camın muhteşem birlikteliğini ortaya koyan ve farklı disiplinlerden onlarca sanatçının bir araya gelerek oluşturduğu "Lagün Canavarı", İtalya’nın Ankara Büyükelçiliği, İstanbul Başkonsolosluğu ve İstanbul-İtalyan Kültür Merkezinin katkılarıyla 3 Mart’ta Yerebatan Sarnıcı’nda sergilenmeye başlanacak.

Açıklamada, "Lagün Canavarı"nın Venedik kanallarından Yerebatan Sarnıcı’nın karanlık sularına uzanan yolculuğu şöyle anlatıldı:

"Her şey bir efsanenin asırlar boyunca kulaktan kulağa, dilden dile aktarılarak bugünlere ulaşmasıyla başladı. Venedik’in en eski ailelerinden birine mensup, tarihçi, gazeteci ve gezgin Alberto Toso Fei, efsaneyi son olarak yayımladığı kitaplarına taşıyınca ’Lagün Canavarı’ yeniden hatırlandı. San Marco Meydanı’ndaki ünlü Dükler Sarayı’nı en güzel açıdan gören Gümrük Burnu olarak bilinen Punta Della Dogana’nın altında bulunan bir mağarada yaşadığı var sayılan bu yaratığın zaman zaman kendini gösterdiği oluyordu. Daha doğrusu, bazıları bu tarz iddialarda bulunuyordu. Canavar, sadece mehtapsız gecelerde, lagünün karanlık sularında, rüzgarın etkisiyle kabaran dalgaların arasında gizlenerek nadiren ortaya çıkıyordu. Onu son olarak 1933 yılında, yeni ayın çıktığı bir gecede, lagünde avlanmak için dolaşan iki balıkçı görmüştü. Canavar, karanlık suların ortasında birden belirerek, içinde henüz avladıkları birkaç kalamarın bulunduğu sepeti kocaman ağzıyla kapmaya çalışmış, sonra yine karanlığın içinde kaybolup gitmişti."

Suyla ilgili projelere gönül veren Gianluca Orazio, efsaneyi bir projeye dönüştürmeye karar verdi. Mimar Simona Marta Favrin, projenin tasarımlarını hazırladı. Anlatılanlara uyan özellikte metal iskeletli cam gövdeli bir canavar yaratıldı, ses ve ışık efektleriyle de canlı olduğu izlenimi oluşturuldu. Giuseppe Somma’nın hazırladığı ana gövdenin yüzeyi, ünlü cam ustası Nicola Moretti’nin hazırladığı 191 parça özel hazırlanmış cam parça ile kaplandı.

6,5 metrelik uzunluğa, 115 santimetrelik ene ve 110 santimetre yüksekliğe sahip canavarın yapımında teknolojinin tüm imkanlarından yararlanıldı. Kullanılan ışıklandırma sistemiyle kalp atışı efekti verilerek yaratığın suyun içinde canlı olduğu izlenimi yaratıldı.

"Lagün Canavarı", ilk olarak geçen yılın Şubat ayında Venedik Cavallino Triporti’deki bir tarım işletmesinde, daha sonra daha sonra Venedik’te 54. Bienal etkinlikleri kapsamında Zattere Tuz Deposu’nun etkileyici atmosferinde ve Uluslararası Çağdaş Mozaik Festivali etkinlikleri kapsamında sergilendi.

AA


Geri Dön