23 / 12 / 2024

Vergi yapılandırması 2014 tebliği!

Vergi yapılandırması 2014 tebliği!

Bazı alacakların 6552 sayılı kanun kapsamında yeniden yapılandırılmasına dair genel tebliğ 27 Eylül 2014 tarihinde 29132 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. İşte Vergi yapılandırması 2014 tebliği...



Vergi yapılandırması 2014 tebliği!

Bazı alacakların 6552 sayılı kanun kapsamında yeniden yapılandırılmasına dair genel tebliğ 27 Eylül 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı. 


Tebliğ kapsamında hangi vergi borçlarının yapılandırma kapsamında olduğuna ve yapılandırma işlemlerinin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin bilgilere yer veriliyor.


Bazı alacakların 6552 sayılı kanun kapsamında yeniden yapılandırılmasına dair genel tebliğ 

6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun 11/9/2014 tarihli ve Mükerrer 29116 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. 6552 sayılı Kanunun 73 ve 74 üncü maddeleri Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlüğe girmiştir.


Bu Tebliğ ile 6552 sayılı Kanunun 73 ve 74 üncü maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu madde hükümlerinin uygulamasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.


I- KANUNUN 73 ÜNCÜ MADDESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR


Tebliğin bu bölümünde 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesine yönelik açıklamalara yer verilmiştir.


A- MADDE KAPSAMINDAKİ ALACAKLI İDARELER VE ALACAKLAR İLE TANIMLAR


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin bazı alacaklarının yeniden yapılandırılması ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacaklarının terkinine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci, ikinci ve on altıncı fıkralarında "(1) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen;


a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;


1) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2013 takvim yılına ilişkin gelir vergisi ikinci taksiti hariç),


2) 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından (2014 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç),


3) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarından,


b) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu, mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu, mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ve 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezalarından,


c) Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen; adli ve idari para cezaları ile mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi, mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları hariç olmak üzere, asli ve ferî amme alacaklarından (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dâhil),


kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacakların ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece ferî alacaktan ibaret olması hâlinde ferî alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilir.


(2) Birinci fıkra kapsamına giren ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının %50'sinin, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50'sinin tahsilinden vazgeçilir.


 (16) a) Emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları ve emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile buna bağlı gecikme zammından,


b) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,


c) 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacaklarından,


vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde kesinleşmiş olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan alacaklar hakkında bu madde hükmü uygulanır." hükmü yer almaktadır.


Bu madde hükümlerine göre, bir alacağın yapılandırılarak ödenebilmesi için bu alacağın;


- maddede belirtilen tür ve dönemden kaynaklı bir alacak olması,


- "kesinleşmiş alacak" olması,


- Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olması (Maddenin on altıncı fıkrası kapsamında olan alacaklar için vadesi 30/4/2014 tarihi ve öncesi olan),


şarttır.


Buna göre, bir alacağın 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamında yapılandırılarak ödenebilmesi için bu üç şartın bir arada bulunması gerekmektedir.


Madde kapsamında yapılandırılarak ödenebilecek alacakların sahip olması gereken şartlardan "kesinleşmiş alacak" şartı aşağıda açıklanmış olup, diğer şartlara ilişkin açıklamalar, alacaklı idareler itibarıyla izleyen bölümlerde yer almaktadır.


Kesinleşmiş Alacak;


Yapılan düzenlemeye göre, madde kapsamında yapılandırılacak alacakların Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olması gerekmektedir.


Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır.


Alacakların kesinleşmesi, düzenlendikleri veya ilişkili oldukları kanunlardaki hükümler nedeniyle farklı şekilde gerçekleşebilmektedir.


Buna göre, bazı alacakların kesinleşme süreçleri aşağıdaki gibidir.


a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi cezalarının kesinleşmesi;


i) Beyanname ile beyan edilen vergiler beyan edildiği tarihte (ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin dava konusu yapılması halinde bu vergiler kesinleşmemiş alacak olduğu halde, anılan maddenin dördüncü fıkrasına istinaden bu durumdaki vergilerin de madde hükmüne göre yapılandırılması mümkün bulunmaktadır.),


ii) İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergiler ile kesilen vergi cezalarına ilişkin düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine,


- Süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması,


- Uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak uzlaşılması,


hallerinde söz konusu olacaktır.


213 sayılı Kanunun "Tahakkuk" başlıklı 22 nci maddesinde "Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir." hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, "verginin ödenebilir hale gelmesi" verginin tahakkuku olarak tanımlanmıştır.


"Tahakkuk" vergi hukukunun bir kavramı olduğu halde, "kesinleşme" yargılama hukukunun kavramıdır.


Vergi alacağının tahakkuku ile kesinleşmesi genellikle aynı zamanlarda gerçekleşmekle birlikte farklı olan durumlar da mevcuttur.


Örneğin, ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi ve kesilen cezalar vergi/ceza ihbarnamesiyle mükelleflere tebliğ edilmekte, mükelleflerce ilk derece mahkemesi olan vergi mahkemesinde dava konusu yapılabilmekte ve vergi mahkemesince de bu cezalı tarhiyatların onanması (davayı reddetmesi) halinde bir üst yargı merciine itirazen veya temyizen başvurulabilmektedir.


İtiraz/temyiz incelemesi Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay'da devam eden vergi ve cezalara ilişkin tarhiyatlar, vergi mahkemesi kararının vergi dairesine tebliği üzerine tebliğ tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine göre gecikme faizi hesaplanarak "tahakkuk" ettirildiği halde, bir üst yargı merciinde yargılamanın devam etmesi nedeniyle bu alacakların "kesinleşmiş alacak" olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.


Dolayısıyla, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, ilk derece yargı kararı üzerine tahakkuk ettiği halde yargılaması devam etmesi nedeniyle kesinleşmemiş olan alacaklar madde kapsamına girmemektedir.


b) İdari para cezalarının kesinleşmiş alacak olabilmesi için idari yaptırım kararlarına karşı süresi içerisinde dava açılmaması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.


Ancak, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun ve 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları hakkında dava yolu bulunmadığından, bu idari para cezaları verildikleri tarih itibarıyla kesinleşmektedir.


c) Ecrimisillerin kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için ecrimisil ihbarnamesi/ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği üzerine süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.


ç) Yukarıda yer verilen alacakların dışında kalan ancak madde kapsamına giren diğer alacakların kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için söz konusu alacakların varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmaması gerekmektedir.


Diğer taraftan, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda feragat hakkında özel bir düzenleme yapılmadığı halde Kanunun 31 inci maddesinde, feragat konusunda 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesi ile 1086 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ve 6100 sayılı Kanunun 447 nci maddesinde, 1086 sayılı Kanuna yapılan atıfların 6100 sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir. 


6100 sayılı Kanunun 307 nci maddesinde feragat, "davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi" şeklinde tanımlanmıştır. Anılan Kanunun, 309 uncu maddesinde feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği; 311 inci maddesinde ise feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, yargılamanın her aşamasında davacının feragatte bulunması mümkündür. 


Buna göre, açılmış bulunan davadan davacının feragati ile davacı dava dilekçesindeki talep sonucunun tamamından vazgeçmiş sayılmakta olup, davadan feragat, davacının tek taraflı bir irade beyanı ile yapılıp tamamlandığından, feragatin geçerliliği için, feragatin davalı tarafından kabul edilmesine gerek bulunmamaktadır.


Öte yandan, dava konusu uyuşmazlığın feragat nedeniyle son bulduğunu tespit etme görevi mahkemeye aittir. Mahkemenin, davacının beyanının gerçekten feragat olduğunu ve kanunun öngördüğü şekilde yapıldığını tespit etmesi durumunda, davadan feragat nedeniyle uyuşmazlığın son bulduğuna karar vermesi gerekmektedir.


Yukarıda açıklandığı gibi feragat, davacının talep sonucundan vazgeçmesi olup, feragat ile davacı, dava dilekçesinde belirttiği talepten tamamen veya kısmen vazgeçmiş olmaktadır. Davadan feragat ile davacı, sadece davasından feragat etmiş olmaz, aynı zamanda o dava ile istemiş olduğu haktan da tamamen vazgeçmiş olacaktır. Feragat eden davacı artık bu konuda yeniden dava açamayacağı gibi, feragatin her türlü sonucuna da katlanmak zorunda olup, davadan feragat edilmekle dava sona ermekte ve kesin hükmün sonuçları doğmaktadır.


Bu itibarla, 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamına tür ve dönem olarak girdiği halde varlığına ilişkin dava açılmış olan alacaklardan; anılan Kanunun yayımlandığı tarihten önce davadan tamamen feragat edilmesi ve feragata ilişkin mahkeme kararının tebliğ edilmiş olması üzerine kesinleşmiş olanlar, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş alacak olması şartıyla, madde hükmünden yararlanabilecektir.


Bu durumda, feragat edilen davaya konu olan ve kapsama giren alacakların tamamı esas alınarak madde hükümlerinin tatbiki gerekecektir.


Diğer taraftan, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun "Vazgeçme ve kabul" başlıklı 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında "(1) Kanun yoluna başvuran kişi, bu konuda karar verilinceye kadar başvurusundan vazgeçebilir. Vazgeçme halinde bir daha aynı konuda başvuruda bulunulamaz." hükmü yer almaktadır.


Buna göre, madde kapsamına giren idari para cezalarından, dava konusu yapılmış olanlar hakkında, davacıların davalarından vazgeçmeleri halinde de "feragate" ilişkin olarak yukarıda yapılan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.


1. MALİYE BAKANLIĞINA BAĞLI TAHSİL DAİRELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI


Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan hangilerinin 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamında yapılandırılacağı maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde düzenlenmiştir.


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamına giren kesinleşmiş alacaklar, tür ve dönemler itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.


1.1. Alacağın Türü ve Dönemi;


1.1.1. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu açısından;


1.1.1.1. Alacağın türü;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamına, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergiler ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer'i alacaklar girmektedir.


Maddenin üçüncü fıkrasında vergi tabirinin, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı ile eğitime katkı payını ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Bu nedenle madde kapsamına vergi tabirine dahil olan tüm alacaklar girmekte olup, bu Tebliğde de kapsama giren bu alacaklar vergi tabiri ile ifade edilmiştir.


1.1.1.2. Alacağın dönemleri;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamına giren vergiler, vergilendirme dönemleri itibarıyla aşağıda açıklanmıştır.


1.1.1.2.1. 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları madde kapsamındadır.


Konuya ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.


- Vergilendirme dönemi 15 gün olan mükellefiyetler;


Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname/bildirim verme süresinin son günü Nisan/2014 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Nisan/2014 ayına rastlamakla beraber beyanname/bildirim verme süresinin son günü Mayıs/2014 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir.


Örneğin, 1-15 Nisan 2014 vergilendirme dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisinin vergilendirme döneminin bitim tarihi ile beyanname verme süresinin son günü Nisan/2014 ayına rastladığından kapsama girmekte, aynı vergiye ilişkin 16-30 Nisan 2014 vergilendirme dönemi ise dönemin bitim tarihi Nisan/2014 ayında olmakla birlikte beyanname verme süresi Mayıs/2014 ayına sirayet ettiğinden kapsama girmemektedir.


Aynı şekilde, 1-15 Nisan 2014 tarihleri arasında noterler tarafından tahsil edilen ve dönemi izleyen 7 nci iş günü mesai saati bitimine kadar ilgili vergi dairesine yatırılması gereken noter harçları kapsama girmekte, buna karşılık 16-30 Nisan 2014 dönemine ilişkin olanlar ise kapsama girmemektedir.


- Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen mükellefiyetler;


Mart/2014 vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Nisan/2014 vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.


- Vergilendirme dönemi 3 aylık olarak belirlenen mükellefiyetler;


Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Nisan/2014 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, Nisan/2014 ayından sonraya rastlayanlar kapsama girmemektedir.


Örneğin; 2014 takvim yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben ödenmesi gereken geçici vergiler kapsama girmemektedir.


Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflere ilişkin geçici vergilerde ise geçici vergi dönemi ve beyanname verme süresi 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce olan dönemler kapsama girmektedir.


1-2-3/2014 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmekte, 4-5-6/2014 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisinin dönemi içinde Nisan/2014 ayı bulunmakla birlikte beyanname verme süreleri 30 Nisan 2014 tarihinden sonra olduğundan kapsama girmemektedir.


- Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetleri;


Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde, 2013 takvim yılı ve önceki yıllara ilişkin vergilendirme dönemleri kapsama girmekte, 2014 takvim yılına ilişkin vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.


Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler bakımından, özel hesap döneminin kapandığı tarih ve beyanname verme süresinin son günü 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce olanlar kapsama girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise kapsama girmemektedir.


Ancak, maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi hükmü nedeniyle 2013 takvim yılına ilişkin olarak yıllık beyanname ile beyan edilen gelir vergisinin ikinci taksiti madde kapsamına girmemektedir.


2014 yılı kıst dönemlerine ilişkin olup vergi mevzuatı gereği 2014 yılı içerisinde verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinden, beyanname verme süresinin son günü 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce olanlar kapsama girmektedir. Aynı şekilde, tasfiye dönemine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerden kanuni beyanname verme süresi 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce olanlar kapsama girmektedir.


- Veraset ve intikal vergisi mükellefiyetleri;


Bu vergi türünde, beyanname verme süresinin son günü 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce olanlar kapsama girmektedir.


- Harç mükellefiyetleri;


2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlar genel olarak işlem anında beyanname alınmaksızın tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir. Bununla birlikte, harçlar da 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tarhiyata konu olabilmektedir.


492 sayılı Kanuna göre genellikle gayrimenkullerin devir ve iktisap işlemleri nedeniyle ödenmesi gereken harç tutarı ile ilgili olarak devir ve iktisap tarihinden sonra tarhiyat yapılabilmektedir. Bu çerçevede, 30/4/2014 tarihi ve bu tarihten önce gerçekleştirilen devir ve iktisap işlemleri nedeniyle, tarh edilip 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş bulunan harçlar madde kapsamına girmektedir.


492 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca tahsili gereken karar ve ilam harçları ile aynı Kanunun (8) sayılı tarifesi uyarınca tahsil edilen yıllık harçlardan, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir.


1.1.1.2.2. 2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları madde kapsamındadır.


2014 yılına ilişkin olarak 30/4/2014 tarihinden önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi, yıllık harçlar gibi alacaklar Kanun kapsamına girmektedir.


18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince, yıl içinde ilk defa kayıt ve tescil edilen taşıtlara ilişkin olup, kayıt ve tescilin yapıldığı tarih 30/4/2014 tarihi veya bu tarihten önce olanlar Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra olanlar ise girmemektedir.


2014 yılına ilişkin olarak yıllık tahakkuk etmesi gereken motorlu taşıtlar vergisi için yapılan tarhiyatlardan 30/4/2014 tarihi itibarıyla (bu tarih dahil) tahakkuk eden ve 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup, anılan Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunanlar kapsama girmektedir.


Ancak, maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi gereğince, 2014 yılına ilişkin olarak tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisinin Temmuz/2014 ayında ödenmesi gereken ikinci taksitinin madde kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.


1.1.1.2.3. 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları madde kapsamındadır.


Vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarında 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak kesilen ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup, vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar kapsamdadır.


Örneğin; Mart/2014 dönemine ait olup 30/4/2014 tarihi saat 00:00'a kadar elektronik ortamda verilmesi gereken mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu (Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim formunun (Form Bs) bu tarihte verilmemesine ilişkin tespitler en erken bu tarihin bittiği 00:00 saatinden sonra dolayısıyla 1/5/2014 tarihinde yapılabileceğinden, bu tespitlere ilişkin vergi aslına bağlı olmayan vergi cezaları madde kapsamına girmemektedir. Mart/2014 döneminden önceki dönemlere ait söz konusu bildirimler nedeniyle kesilen cezalar ise Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç)  kesinleşmiş olması şartıyla Kanun kapsamına girmektedir.


1.1.2. Kapsama giren idari para cezaları;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince madde kapsamına;


- 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu,


- Mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun,


- 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,


- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu,


- 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,


- 23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun,


- Mülga 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun,


- 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,


- 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu,


- 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,


- 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun,


hükümlerine göre 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce verilen idari para cezaları girmektedir.


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi hükmüne göre, söz konusu idari para cezalarından, idari yaptırım karar tutanağının düzenlenme tarihi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce olan ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar kapsam dahilindedir.


Ancak, 30/4/2014 tarihinden önce verilmekle birlikte 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmemiş olan idari para cezaları madde kapsamına girmemektedir.


1.1.3. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen alacaklar;


Bu Tebliğin I/A-1.1.1. ve I/A-1.1.2. bölümlerinde yer alan alacakların dışında olup 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş bulunan diğer asli ve fer'i amme alacakları da (28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dahil) madde kapsamındadır.


Ancak, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen;


- Adli ve idari para cezaları (6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan idari para cezaları hariç),


- Mülga 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı,


- Mülga 22/6/1956 tarihli ve 6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı,


- Mülga 10/9/1960 tarihli ve 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı,


- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu,


- Mülga 10/8/1993 tarihli ve 491 sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ve 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payları,


- 30/5/2013 tarihli ve 6491 sayılı Türk Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi,


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi kapsamı dışında tutulmuştur.


2. BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin on altıncı fıkrasında, belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin madde kapsamında yapılandırılarak ödenecek alacakları sayılmıştır. Fıkrada yer almayan alacakların madde kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.


Fıkra kapsamında olup madde çerçevesinde yapılandırılacak alacaklara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.


2.1. Emlak ve Çevre Temizlik Vergisi ile Emlak Vergisi Üzerinden Hesaplanan Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin on altıncı fıkrasının (a) bendine göre, emlak vergisi ile çevre temizlik vergisi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları ve emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zamlarının madde kapsamında yapılandırılması mümkündür.


Bu kapsamda, söz konusu alacaklardan vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup ödenmemiş bulunanların madde kapsamında yapılandırılması mümkün olacaktır.


Buna göre, 2014 yılına ilişkin emlak vergisi, emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesinden karşılamayan konutlarla iş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ilişkin çevre temizlik vergisinin birinci taksit ödeme süresinin son gününün 30/4/2014 tarihinden sonraya rastlaması nedeniyle bu taksite konu alacakların madde kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.


Ancak, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesinden karşılayan konutlara ilişkin olup su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisi, ilişkili olduğu su tüketim faturasının son ödeme tarihinin 30/4/2014 tarihinden önceye (bu tarih dahil) rastlaması durumunda, maddenin on altıncı fıkrasının (b) ve (c) bentleri kapsamındaki alacaklarla birlikte yapılandırılabilecektir.


2.2. Belediyelerin Su Alacakları;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin on altıncı fıkrasının (b) bendine göre, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden olan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı fer'i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil) alacakların madde kapsamında yapılandırılması mümkündür.


Bu kapsamda, söz konusu alacaklardan vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup ödenmemiş bulunanların madde kapsamında yapılandırılması mümkün olacaktır.


Örneğin, su kullanım dönemi 15 Mart 2014 ila 15 Nisan 2014 olan su alacağının faturada yer alan son ödeme tarihi Nisan/2014 ayı içerisine rastladığı takdirde bu alacak madde kapsamına girmekte, Mayıs/2014 ayına rastlaması halinde madde kapsamına girmemektedir.


2.3. Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Bedeli Alacakları;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin on altıncı fıkrasının (c) bendine göre, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin abonelerinden olan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dahil) alacaklarının madde kapsamında yapılandırılması mümkündür.


Bu kapsamda, söz konusu alacaklardan vadesi 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde, 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup ödenmemiş bulunanların madde kapsamında yapılandırılması mümkün olacaktır.


3. TANIMLAR


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında "(3) Bu maddede geçen, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, vergi tabiri; 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı ile eğitime katkı payını, beyanname tabiri; vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri ifade eder. Bu madde hükümlerine göre ödenecek alacaklara bu Kanunun yayımlandığı ay için uygulanması gereken Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki ay için belirlenen Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınır." hükmü yer almaktadır.


Bu Tebliğde yer alan tabirler, 6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde geçen tanımlarıyla kullanılmıştır.


B- ALACAKLARIN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ile belediyelere ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine ait kesinleşmiş bazı alacakların yapılandırılarak ödenmesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.


1. BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında "(8) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddede öngörülen şartların yanı sıra bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarları, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter."  hükmü yer almaktadır.


Bu hükme göre, maddeden yararlanmak isteyen borçluların 6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar başvuruda bulunmaları gerekmektedir.


Bu itibarla, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine olan ve Kanunun 73 üncü maddesi kapsamına giren borçlarını bu madde kapsamında yapılandırarak ödemek isteyen borçluların (Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın son günü 30 Kasım 2014 olduğu halde bu günün tatile rastlaması nedeniyle bu tarihi izleyen ilk iş günü olan) 1 Aralık 2014 tarihi mesai saati bitimine kadar borçlu bulundukları idarelere (tahsil dairelerine) yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.


Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Başkanlığımız internet adresi (http://www.gib.gov.tr/) üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.


Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (http://www.gib.gov.tr/) internet adresi üzerinden doğrudan, e-posta yoluyla veya taahhütlü posta yolu ile verilebilecektir.


Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçesi (EK: 1/A, 1/B, 1/C) Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerince takip edilen kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup, alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.


Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için maddeden yararlanma talebinde bulunmaları halinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.


Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi sadece talep ettikleri dönem ve türler açısından da maddeden yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.


Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına niyabeten takip edilen alacaklar için maddeden yararlanmak amacıyla vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmamaktadır.


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin altıncı fıkrası gereğince, madde hükmünden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için maddeden yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dahil) vazgeçmeleri gerekmektedir.


Diğer taraftan, Başkanlığımız internet adresi (http://www.gib.gov.tr/) üzerinden maddeden yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması halinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.


2. ALACAK TUTARININ TESPİTİ


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılarak ödenecek alacakların tespitinde aşağıda yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.


2.1. Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanması;


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinde, alacakların yapılandırılmasında bu alacaklara ilişkin faiz, cezai faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının esas alınacağı düzenlenmiştir.


Bu itibarla, Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak Yİ-ÜFE tutarı, fer'i alacaklar için esas alınan hesaplama yöntemleri kullanılarak tespit edilecektir.


Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, 213 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme faizi ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının hesaplama yöntemi ve hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece aylık gecikme faizi/gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılacaktır.


Yİ-ÜFE tutarı, gecikme faizi veya gecikme zammı dışında madde kapsamına giren diğer fer'i alacaklar yerine de hesaplanabilmektedir. Bu durumda da ilgili fer'i alacağın hesaplama yöntemi kullanılarak ödenecek Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.


Yİ-ÜFE aylık değişim oranları olarak, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranları, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranları, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınacaktır.


Bu hesaplamalarda ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan oran olacaktır. Alacağın vade tarihinin ayın son günü olması halinde de hesaplamalarda başlangıç oranı olarak kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, vade tarihinin rastladığı ay için belirlenmiş olan orandır.


6552 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, Kanunun yayımlandığı Eylül/2014 ayı için esas alınması gereken oran, bir önceki ay olan Ağustos/2014 ayına ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olacaktır.


Türkiye İstatistik Kurumunca Ocak/1980 ayından Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki aya ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranı dahil açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ekli tabloda (EK:2) yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer'iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.


Örnek 1- 26/6/2013 vadeli bir verginin Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olması halinde bu vergiye %20,3005 oranında hesaplanması gereken gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları toplamı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

 


Vergi yapılandırma affı 2014!



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com




Geri Dön