Yassı çelik üretiminin yüzde 40'ını çelik boru sektörü tüketiyor!

Boru sanayinin yıllık 4 milyon ton civarında yassı çelik tükettiğini dile getiren DÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, "2013 yılında yassı çelik üretiminin 9.75 milyon ton civarında gerçekleştiği dikkate alındığında, boru sektörünün yassı çelik sektörünün üretiminin yüzde 40 civarındaki bölümünü tükettiği ortaya çıkıyor" diye konuştu.

Çelik boru sanayinin yılda yaklaşık olarak 4 milyon tonluk üretim yaptığım ifade eden Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, "Bu üretimde yine 4 milyon ton civarında yassı çelik kullanılıyor. Söz konusu miktarın 2.4 milyon tonu yurtiçinden, 1.6 milyon tonluk kısmı ise yurtdışından temin ediliyor. 2013 yılında yassı çelik üretiminin 9.75 müyon ton civarında gerçekleştiği dikkate alındığında, boru sektörünün, yassı çelik üretiminin yalnızca yüzde 40 civarındaki bölümünü tükettiği ortaya çıkıyor" dedi. Boru sektörünün, yassı çelik ürünlerinin en büyük tüketicisi konumunda bulunduğuna dikkat çeken Yayan, Türk çelik boru sektörünün de dünya genelinde son derece önemli bir yere sahip olduğunu anımsattı. Yayan, "Türkiye, dikişli boru sektöründe Avrupa'da birinci, dünyada beşinci konumda bulunuyor. İhracatta da şu an dünya beşincisi olan sektör, yüda yaklaşık 2 milyon ton civarında ihracat gerçekleştiriyor" ifadesini kullandı. 

Çelik sektörünün 2013 yüı itibarıyla 16 milyon ton kapasiteyle 14 milyon ton civarında bulunan tüketiminin üzerinde üretim gerçekleştirebilme potansiyeline ulaştığını kaydeden Veysel Yayan, kapasitedeki bu artışa rağmen, yassı çeliğin en büyük ithalat kalemi konumunu sürdürdüğünü ifade etti. Sektörün çelik ürünleri ihracatının 2014 yılında ise yüzde 10 civarında bir artışla 17.5 milyar dolar düzeyine ulaşacağım tahmin ettiklerini bildiren Yayan, 'Yassı çelik ithalatı her geçen yü artış eğilimini sürdürüyor. Yassı çelik üretim kapasitesinin atıl durumda kalmasında ithalatı özendiren uygulamalar yanında, bu tür uygulamaların suiistimale açık olması ve dampingli yassı çelik ithalatına karşı önlemlerin alınmaması ile kalitesiz ürün ithalatına karşı kontrollerin yapılmaması etkili olmuştur" dedi. 

Çelik sektörünün rekabet gücündeki gerilemenin dış ticaret verilerine yansıdığını üeten Veysel Yayan, ocak-ekim döneminde ihracatın miktar yönünden yüzde 7 oranında gerilediğini, ithalatın ise yüzde 24 oranmda artış gösterdiğini kaydetti. Yayan, bu durumun bir önceki yü yüzde 154 olan ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 125 seviyelerine düşürdüğünü dile getirdi. İhracattaki gerileme eğiliminin'yılın son aylarında da derinleşerek devam ettiğinden yalanan Yayan, "Ağırlıklı şekilde hurda fiyatlarındaki artış ve dünya çelik kapasitelerindeki fazlalıktan kaynaklanan bu durum, sektörün rekabet gücünü artıracak, başta enerji olmak üzere, girdi maliyetlerini düşürecek tedbirlerle, hurda ve kömür ithalatında çevre katkı payı kesintisine son verilmesi tedbirinin süratle uygulamaya aktarılmasını gerektirmektedir" açıklamasını yaptı. 

Dünya Çelik Demeği (VVorldsteel) tarafından açıklanan 2012 yüı verilerine göre, Türkiye'nin dünya çelik üretiminin yaklaşık yüzde 2.2'sini gerçekleştirdiğini aktaran Veysel Yayan, Türkiye'nin miktar açısmdan dünyanın en büyük 7'inci çelik ihracatçısı, en büyük 9'uncu çelik ithalatçısı ve inşaat demirinde ise dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda olduğunu belirtti. 

Çelik tüketimi %9.4 arttı üretim ise %3.8 azaldı Türkiye'nin çelik tüketiminin, yüzde 9.4 gibi dünyada rekor sayılabilecek bir oranda arttığı yılın ilk 10 aylık döneminde, ham çelik üretiminin yüzde 3.8 oranında gerilediğini, çelik ürünleri ithalatının ise yüzde 24 oranında yükselmesinin yurtiçi tüketimde ithal ürün ağırlığının hızla artmasına neden olduğunu anlatan Yayan, milyarlarca dolar tutarında kaynak tahsisi Ue oluşturulan kapasitelerin atıl durumda kalmasını önlemek ve sektörün ekonomiye katkısını artırabilmek amacıyla bu çarpık durumun giderilmesine imkan sağlayacak tedbirlerin bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğinin altım çizdi. 

"Anti-damping uygulamaları rahatsızlık verici" Veysel Yayan, "Mısır tarafından inşaat demiri ihracatına karşı geçen yılın kasım ayında başlatılan ve 200 gün süre üe yürürlükte kalan koruma önlemi sonrasında petrol borularında, Türkiye'ye karşı hem anti-damping, hem de telafi edici vergi soruşturması başlatmış bulunan ABD'nin, Türkiye menşeli inşaat demirine karşı da antidamping ve telafi edici vergi soruşturması başlatmış olması, Türkiye adma rahatsızlık yaratmakta" diye konuştu. Ayrıca Fas'ın sıcak haddelenmiş sac ithalatına, Kolombiya, Ürdün ve Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelerin de inşaat demiri ithalatına karşı almış olduğu geçici korunma önlemi kararlarının sektörde huzursuzluk yarattığım söyleyen Yayan, son zamanlarda korunma tedbirlerinin sorgusuz sualsiz bir şeküde uygulamaya aktarılması sorununun sektörün uluslararası piyasadaki konumunu olumsuz yönde etküediğini belirtti. Türk çelik sektörünün kapasite kullanım oranının slab üretiminde yüzde 53 olduğunu, yassı mamul üretiminde ise yüzde "İthalatı özendiren uygulamalar üretim kapasitesini etkisiz kılıyor" Yassı çelik ithalatının her geçen yıl artış eğilimini sürdürdüğünü söyleyen Veysel Yayan, "Yassı çelik üretim kapasitesinin atıl durumda kalmasında, ithalatı özendiren uygulamalar yanında, dampingli yassı çelik ithalatına karşı kontrollerin yapılmaması etkili oldu" diye konuştu. 

60 seviyesinde seyrettiğini ifade eden Yayan, "Çelik sektörü, tüketiminin tamamını yerli üretim ile karşılayabilecek durumdayken, tüketimin yüzde 50 oranındaki kısmı ithal edilmektedir. Sektör değeri 2013 yılında 6 milyar doların üzerine çıktı. 

7 müyon tondan daha yüksek bir düzeyde gerçekleşmesi beklenen ithalat baskısı nedeniyle 7.5 milyon tonluk slab kapasitesini ve 6.4 milyon tonluk nihai mamul kapasitesini kullanamamaktadır. Özellikle Rusya, Ukrayna, Fransa ve Slovakya'dan yüksek oranlı ithalat artışları gözlemlenmektedir" dedi. 

Dünya Sektörel Ek