22 / 12 / 2024

Yeliz Karabulut: Kentsel dönüşüm,sektörde yeni iş kolları açacak!

Yeliz Karabulut: Kentsel dönüşüm,sektörde yeni iş kolları açacak!

İntegral Menkul Değerler Analisti Yeliz Karabulut, kentsel dönüşüm projesinin Türkiye ekonomisine olan etkilerini değerlendirdi. Çıkan sonuçlardan biri sektörde yeni iş kollarının doğması




Kentsel dönüşüm olarak bilinen “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi” Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girmesinin ardından, Kanun kapsamındaki 14 milyon konutun incelenmesi yolunda ilk adımlar atılmaya başlandı. Deprem riskinin ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu, başta İstanbul, Kocaeli, Bursa ve  İzmir  olmak üzere, pek çok ilde, depreme dayanıksız olduğu tahmin edilen 7 milyon konutun yıkılarak yeniden yapılacak olması, hem istihdamı artıracak hem de yeni iş kollarının doğmasına neden olacak.


Kentsel dönüşüm projesinin Türkiye’ye maliyetinin 400 milyar dolar civarında olmasının beklendiğini belirten İntegral Menkul Değerler Analisti Yeliz Karabulut, projenin tamamlanmasının 20 yılı bulabileceğine dikkat çekerek şu bilgileri verdi:


Projenin finansmanı ise, çevre cezalarının yüzde 50'si, 2B'den gelecek gelirin yüzde 90'ı, İller Bankası'nın faaliyetlerinden gelen gelirler ve Kanun kapsamında öngörülen uygulamalar sonucu elde edilecek her türlü gelir-hasılat ile gerektiği durumlarda genel bütçenin devreye girmesi şeklinde gerçekleşecektir.


Kentsel dönüşümün özellikle dört sektör ve iş kolu için önemli fırsatlara kapı açtığına değinen Karabulut, “Çimento ve demir çelik sektörlerinin yanı sıra inşaat firmaları ve müteahhitler kentsel dönüşümün sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirecektir. Binaların yapılmasında müteahhitlik, demir çelik, inşaat yapı malzemeleri, müşavirlik, çimento şirketleri ön plana çıkacak. 7 milyon konutun yıkımı, yeniden yapımı, onarımı, taşınması aşamalarında ciddi bir istihdam talebi oluşacak olması istihdam piyasasında da hareketlenmeye neden olacak. Ciddi bir maliyet oluşturacak olan kentsel dönüşüm, aslında istihdam ve sektörlerin gelişmesinde önemli bir katkıda sağlayacak, bir başka ifade ile ‘kendi içsel dinamiklerini’ oluşturacaktır” diye konuştu.


Yeni iş kolları doğacak


Kentsel dönüşümün yeni iş kollarının da ortaya çıkmasına neden olacağını kaydeden Karabulut,    “Yıkım firmaları, yıkım müteahhitliği, teknik müşavirlik lisans belgeli kurumlar ve yapı denetim gibi iş kolları öne çıkarken, riskli binaların tespitinde önemli bu iş kolları rol oynayacak. Yıkım sırasında yapılardan çıkan malzemelerin geri dönüşümünün yapılması da planlanıyor. Geri dönüşümü yapılan malzemelerin yeni yapılarda kullanılabilecek olması da önemli bir husus” dedi.


Halka arzlarda artış görülecek


Kentsel dönüşümün sermaye ve para piyasalarına da önemli katkı sağlayacağını söyleyen Karabulut, “İnşaat, çimento, demir-çelik sektöründeki firmaların kârlılıkları artacağından, yabancı yatırımlarının bu hisselere yoğunlaşacağını öngörmekteyiz. Özellikle bu sektördeki firmaların kârlılıklarının olumlu etkilenmesiyle şirketlerin temettü verimliliği de yüksek olacaktır. Türkiye’ye direkt yabancı sermaye girişi, ekonomik parametreleri de olumlu etkileyecektir” diye konuştu.


Kentsel dönüşümün bir etkisinin de halka arzlarda görüleceğinin altını çizen Karabulut sözlerini şöyle sürdürdü: 


Özellikle İnşaat, müteahhitlik, çimento sektörlerinde bulunup da halka arz olmayan firmaların sektördeki gelişmeyle birlikte halka arzlarında artış görülecektir.


İnşaat sektörü 2B Yasası ile büyüyecek


2B Yasası’nın yürürlüğe girmesi ile birlikte başlayan arsa satışlarının son bulması sonrasında inşaatların hızlanabileceğine dikkat çeken Karabulut şöyle konuştu:


Bu kanun, en çok gayrimenkul yatırım ortaklıkları, inşaat firmaları, müteahhitlik, çimento, demir çelik, inşaat yapı malzemeleri firmalarına, hatta daha geniş bir açı ile bakarsak, beyaz eşya firmalarına dahi büyüme konusunda fayda sağlayabilir. Tapularını alan vatandaşların arsa, arazilerini değerlendirecek olmaları sayesinde, inşaat sektöründe 2011 yılında yaşanan büyümenin bir benzeri de 2013 yılında yaşanabilir.


Mütekabiliyet Yasası’nın sektörlere olası etkileri


Mütekabiliyet Yasası olarak da bilinen “Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişik Yapılmasına İlişkin Kanun” ile birlikte Türkiye’nin başta Körfez ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler için yatırım açısından cazip bir ülke haline geldiğini kaydeden Karabulut, yasanın beklenen ekonomik katkılarını şöyle sıraladı: 


Türkiye’ye doğrudan yatırımlar kolaylaşacak ve lüks konut satışları ile birlikte emlak piyasasında hareketlilik yaşanacak. 20 milyar dolar civarında gelir getirmesi beklenen yasa, pek çok sektöre de önemli katkı sağlayacak.


Üç yasa tüm sektörleri etkileyecek


"Yaptığımız detaylı çalışmaya göre önümüzdeki 5 yıl içerisinde kentsel dönüşüm, 2B Yasası ve Mütekabiliyet Yasası ile hemen hemen bütün sektörlerin etkileneceğini düşünüyoruz" diyen Karabulut, “İlk etapta inşaat, çimento, demir-çelik, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, müteahhitlik, inşaat yapı malzemeleri şirketlerinin pastadan en büyük payı alacaklarını düşünüyoruz. Sonrasında ise beyaz eşya, ev eşyaları, turizm ve havayolu firmaları da bu yasalardan etkilenecektir” diye konuştu.


 


Geri Dön