03 / 05 / 2024

YEM EKODesign Konferansı sona erdi!

YEM EKODesign Konferansı sona erdi!

Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen EKODesign Konferansı ‘yeşil tasarım’la ilgili önemli isimlerin katılımıyla, YAPI Dergisi’nin bilgi sponsorluğunda 6 Nisan Salı günü YEM’in Fulya’daki merkezinde düzenlendi.



48 yıldır ‘Yapı dünyasının bilgi merkezi’ olma işlevini sürdüren Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından yeni nesil düşünme biçimleriyle “Sürdürülebilir tasarım ve kentleşme” kavramlarının önünü açmak, sürdürülebilir kentleşme politikalarını değerlendirerek yapı sektöründe farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen EKODesign Konferansı Poncebloc sponsorluğunda, YAPI Dergisi bilgi sponsorluğunda ve ÇEDBİK, GYODER, İNDER, ICVB, Türkiye İMSAD ve ULI Türkiye destekleriyle YEM’in Fulya’daki merkezinde düzenlendi.


"Yeni Nesil Bir Yeşil Devrime ve Tarım Yönetimine İhtiyacımız Var"

EKODesign 2016'ya anahtar konuşmacı olarak katılan ve konferansın ilk sunumunu gerçekleştiren İsveçli mimar Jonas Lundberg, uluslar ve disiplinler arası deneyim paylaşımına dayalı Urban Future Organization (UFO) bünyesinde gerçekleştirdikleri sürdürülebilir projeleri aktarırken, ofisin yenilikçi tasarım felsefesi hakkında bilgiler paylaştı.


Shenzhen kentindeki yeni ticaret bölgesi için açılan yarışmada birinci gelen "Cloud Citizen" projesini aktaran Lundberg, Çin'deki yoğun kentleşme karşısında tarım alanlarına duyulan ihtiyaca da çözüm üreten bu önerinin, köy yaşamının modern versiyonu olduğunu belirtti. 2016 itibariyle dünya nüfusunun 7,4 milyara ulaştığını ve kentlerde 50 milyon mültecinin yaşadığını hatırlatan Jonas Lundberg, yeni enerji ve gıda kaynaklarına duyulan ihtiyacın arttığına işaret ederek; "Yeni nesil bir yeşil devrime ve tarım yönetimine ihtiyacımız var. Teknolojiyi kullanmanın yeni yollarını bulmalıyız. Günümüz ve geleceğin şartları ile uzlaşabilmek için teknolojik evrimleri kucaklamalı ve yeni durumumuzu gözden geçirmeliyiz" dedi.


"Geleceği Yeniden Kullanım Kurtaracak"


EKODesign 2016'nın ikinci anahtar konuşmacısı, İtalyan mimarlık kuramcısı Luca Molinari idi. Konferansa, "Yeniden Kullanım Sanatı: Basit Şeylerle Sürdürülebilirliği Sağlamak" başlıklı sunumuyla katılan Molinari, insanlık tarihinin en eski ve sürdürülebilir alışkanlığı olan 'yeniden kullanım'ın mimarlık dünyasındaki yansımalarını paylaştı.


"Dehaya sahip insanlar her zaman egolarını ortaya koymak zorunda değil, bazen gerçeği dinlemek ve bundan bir şeyler öğrenmek gerekir" diyen Molinari, konuşmasında farklı şehirlerinden sosyal konutlar, atıl yapılar ve kamusal alanlar ile ilgili başarılı yeniden kullanım örnekleri de sundu. "Her bina yeni bir şanstır" diyen Luca Molinari, yeniden kullanımın mimarlık için zorlayıcı olduğu kadar müthiş bir deneyim alanı olduğunu belirterek "Geleceğimizi kurtarmanın en iyi yolu, yeniden kullanım sanatıdır" diye konuştu.


"Kamuda Sürdürülebilir Bina Yapmak Maliyetlidir Tabusu Yıkılıyor”


Etkinliğin bir diğer oturumunda ise ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, UNDP Türkiye Binalarda Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi Aslı Karabacak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği Daire Başkanlığı’ndan Makine Mühendisi Korkmaz Gül ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü, Enerji Verimliliği ve Tesisat Dairesi, Enerji Verimliliği Şube Müdürlüğü’nden Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan konuşmacı olarak yer aldı.


Türkiye’nin tasarım süreçlerindeki yerini konu alan oturumda, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, mimarlığın ‘yer’le ilişki kurmak olduğunu anlatarak, ekolojik ve sürdürülebilir olmanın mimarlığın doğasında bulunduğuna vurgu yaptı.


Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının farklı uzmanlık alanlarının birikimlerinin, bina inşa sürecinin en başından itibaren bir araya getirilmesini ve etkileşim içinde bulunmasını sağladığını kaydeden Aslı Karabacak, Türkiye’de bu yaklaşımın yaygın olarak benimsenmesini amaçlandıklarını ifade etti.


Enerji Bakanlığı yetkilisi Korkmaz Gül ise sözlerine Türkiye’deki genel enerji durumundan bahsederek başladı. Gül, artan nüfus, şehirleşme ve ekonomik büyüme ile Türkiye’de enerji tüketiminin arttığına dikkat çekerek, yerli enerji kaynakları ile artan talebin karşılanamadığını kaydetti.


Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan da enerji etkin bina tasarımında bütünleşik tasarımının amacının çevreyi korumak, maliyeti düşürmek ve kaliteyi artırmak olduğunu kaydetti. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımında kullanılan aktif teknolojilerden bahseden Kanan, bu yaklaşıma dünya mimarlığından örnekler verdi.


"Tasarımın Yeni Oyunları"


Tasarımın Yeni Oyunları oturumuna Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı (BUG) ve Oyun Tasarımı Yüksek Lisans Programı’nın kurucu direktörü Yrd. Doç. Dr. Güven Çatak ile yüksek mimar Alper Derinboğaz konuşmacı olarak katıldı. İstanbul’un dev bir şantiyeye dönüştüğüne dikkat çeken Derinboğaz, mimarinin objeler, insanlar gibi fiziksel kavramlar üzerine şekillendiğini söyledi. Kentlerin yönetiminde, oluşturulmasında oyunun ciddi rolü olabileceğini belirten Derinboğaz, kentlerin bilgi yönetimi ile idare edilen alanlara dönüştüğünü, oyunun ilkeleri doğrultusunda oluşturulan bilgi organizasyonu ile sürdürülebilirliğin kentliler arasında hayata geçirilebileceğini belirtti.


Güven Çatak ise mimari tasarım ile oyun tasarımının birbirine çok benzediğini ifade ederek “Oyun” kavramının endüstrileştiğinden bahsetti. Oyunun teknolojilerden beslendiğini dile getiren Çatak, oyunun mimaride kullanımına değindi. Mimari tasarımın oyunlardan faydalandığını söyleyen Çatak, oyundaki doğaçlamanın mimaride de var olduğuna vurgu yaptı. Oyunlaştırma ile kullanıcı bilgilerinden oluşan büyük data toplanabileceğini kaydeden Çatak, bu toplanan datanın iyi analiz edilmesinin sürdürülebilirlik ve ekoloji doğrultusunda kullanılarak kente faydalar sağlayabileceğini söyledi


Yeşil Binalar SCOLA Örneği Üzerinden Tartışıldı


Konferansın "YAPI Dergisi Özel Seçkisi" adlı bölümünde “Anatomik Bir Vaka Etüdü: ÖzÜ SCOLA Binası” başlıklı oturum ile Özyeğin Üniversitesi'nin İngilizce Hazırlık Binası masaya yatırıldı. Oturumun moderatörlüğünü YAPI Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Y. Mimar Yasemin Keskin Enginöz yaptı. Enginöz, yeşil bina olarak tasarlanan birçok yapıda sürdürülebilirliğin olmadığını vurgulayarak; "Yeşil binalar enerji verimli olarak doğuyor ama bu verimliliği sürdüremiyor" dedi. Bu anlamda SCOLA binasının bütünleşik bir yapı ve tasarım sunduğunu ifade eden Enginöz, örneklem olarak bu binanın tercih edilmesinin nedenini ise binanın yeşil doğup yeşil olarak yaşamaya devam etmesi olarak açıkladı.


Oturumun ilk konuşmacısı olan Özyeğin Üniversitesi Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Pınar Mengüç, SCOLA binasını oluştururken gezegendeki kaynakların yetmeyeceği ve birtakım şeylerin değişmesi gerektiği fikrinden yola çıktıklarını anlatarak; "Biz SCOLA'da tabiat ve iklim merkezinde, insan ve toplum çerçevesinde bir proje tasarladık. Burada 'bina kullanım amaçları', 'bina kullanıcılarının istekleri', 'termal ve görsel konfor", 'işletme maliyetleri', 'entegre mimarlık-mühendislik', 'sürdürülebilir finans/risk' başlıklarını dikkate aldık" dedi.


Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Kıdemli Araştırmacı Yasemin Somuncu, SCOLA projesinin "European Commission through the Seventh Framework Programme" çerçevesinde geliştirilen NEED4B projesi kapsamında oluşturulduğunu ifade etti. Türkiye dışında İspanya, Belçika, İsveç ve İtalya'da da benzer projeler yürütüldüğünü anlatan Somuncu, "Bu sayede farklı inşaat kültürleri olan, farklı coğrafyalardan gelen deneyimlerle ortak bir metodoloji oluşturmaya çalışıyoruz" dedi.


B Design Mimarlık Yönetici Ortağı Emre Gürsoy ise SCOLA binası için yapılan enerji verimliliği çalışmalarına değinerek, projenin yeşil bina olmasını sağlayan detayları dile getirdi. Özyeğin Üniversitesi Teknik Hizmetler Müdürü Saadet Özkan da projedeki enerji dağıtım merkezini ele aldı. Isıtma, soğutma, havalandırma, temiz su, yangın söndürme gibi birçok durumu buradan kontrol ettiklerini vurgulayan Özkan, "Yeşile uygun olarak, doğal kaynakları en verimli şekilde koruyarak bu kontrolleri yapmaya çalışıyoruz" dedi. Özyeğin Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Direktörü Nergis Uyan Akbay ise binanın 7/24 yaşadığına dikkat çekerek; "Biz derslerimizde bahsedilen sürdürülebilirlik konusunu burada somut olarak örnekliyoruz" diye konuştu.


Yeni Nesil Yeşil Üzerine Serbest Kürsü


"Marx'ın 'Doğa insanın inorganik bedenidir' sözü reddediliyor"


Konferansa "Doğal-Yapılı Çevre Sürekliliği" başlıklı sunumuyla katılan Aboutblank Kurucu Ortağı Mimar Erhan Vural, sunumunda ekolojiye yönelik farklı bakış açılarını nostaljik, kozmetik ve analitik ekoloji başlıkları altında toplayarak dile getirdi. 


"Aklın Yolu Bir(0) Değil"


Super Eight Kurucu Ortağı Mimar Bilge Kobaş ise konuşmasına, "Akıllı Binayı Nasıl Tanımlarız?" sorusuyla başladı. "Bir binanın akıllı olup olmaması hangi araçları kullandığıyla ilgili değildir" diyen Kobaş, yeni dünyanın akıllı bina algısından bahsetti.


"Sürdürülebilirlik geleneksel kalıplardan sıyrılmalı"


EPITOME Collaborative Network Kurucu Ortakları Cemal Koray Bingöl, Deniz Tümerdem ve Gamze Gündüz, "Ölçekler Arası Sürdürülebilirlik" başlıklı sunumlarında, 11 farklı proje üzerinden sürdürülebilirliğin geleneksel olmadığını ve kalıplardan sıyrılabildiğini anlattı.


"Binayı sürdürülebilir kılan, insanlar tarafından benimsenmesidir"


ATÖLYE Labs Kurucu Ortağı ve Tasarım Yöneticisi Engin Ayaz da serbest kürsüde, Konteyner Park projesinin hikayesini aktardı. Eski bir yapının kalıntıları üzerine projelendirilen Konteyner Park'ın kullanıma açıldıktan sonraki yaşamından da görüntüler sunan Ayaz, "Önemli olan kullanıcı deneyimidir. Binayı sürdürülebilir kılan güzel fotoğraflar değil, insanlar tarafından benimsemesidir." dedi.


Konferans sonunda #ekodesign2016 hashtagi ile yürütülen sosyal medya yarışmasının sonuçları ve kazananları twitter üzerinden duyuruldu. “Yeni Nesil Yeşil Nedir?” sorusuna yanıt veren kullanıcılar arasından seçilen isimler, YAPI Dergisi aboneliği ve YEM Yayın’dan çeşitli hediye kitaplar kazandılar. 10. yılına yaklaşırken izleyicilerden yoğun ilgi gören EKODesign Konferansı, sürdürülebilirlik konusunda gündem oluşturmaya devam edecek.





Haber Cumhuriyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...



Birleşmiş Milletler yetkilisi Aslı Karabacak’a göre Türkiye’de herkesin yeni nesil yeşil binalarda oturması uzak bir hayal değil çünkü bu binaların geri ödeme süreleri 4,5 yıl gibi kısa olabiliyor.


Mimar Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; “Enerjiyi de böyle büyük formüllere sıkışmış şekilde anlatmaya gerek yok. Örneğin; ‘Gerçekten bu yapıya ihtiyacım var mı, bu kadar büyük olmasına ihtiyacım var mı?’ sorusu ile değişime başlayabiliriz.”


48 yıldır ‘Yapı dünyasının bilgi merkezi’ olma işlevini sürdüren Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından yeni nesil düşünme biçimleriyle “Sürdürülebilir tasarım ve kentleşme”  kavramlarının önünü açmak, sürdürülebilir kentleşme politikalarını değerlendirerek yapı sektöründe farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen EKODesign Konferansı Poncebloc sponsorluğunda, YAPI Dergisi bilgi sponsorluğunda ve ÇEDBİK, GYODER, İNDER,  ICVB, Türkiye İMSAD ve ULI Türkiye destekleriyle YEM’in Fulya’daki merkezinde düzenlendi. 


Bu yıl 9’uncusu düzenlenen EKODesign Konferansı’na Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Jonas Lundberg, Luca Molinari, Prof. Dr. Pınar Mengüç, Emre Gürsoy, Alper Derinboğaz, Aslı Karabacak ve Nilay Özeler Kanan gibi ‘yeşil tasarım’la ilgili önemli isimler dışında Enerji ve Çevre bakanlıklarından yetkililer katıldı.


ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI, YENİLEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ DAİRE BAŞKANLIĞI - KORKMAZ GÜL; 


“Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının Türkiye Ortam ve Koşullarına Uyarlama Süreci” başlıklı oturumda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Enerji Verimliliği Daire Başkanlığı’ndan Makine Mühendisi Korkmaz Gül; binalara yönelik enerji performans sözleşmelerini hayata geçirmek için kanun tasarısı hazırlayıp meclise gönderdiklerini belirtti. Gül, bakanlıktaki teknik çalışmaların yanı sıra bünyesinde kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları gibi konu ile ilgili tüm paydaşların bulunduğu Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu çalışmalarına da düzenlemelerde yer verildiğini söyledi.


Gül; “Öncelik temel standartları sağlamaya yönelik. Kentsel dönüşüm kapsamında yalıtımı iyileştirmeye yönelik çalışmalar yapılması bizim için çok önemli. Biz doğadan ilham aldık. Sürdürülebilir kalkınma düşüncesi böyle doğdu. Bu düşüncenin 3 sacayağı var; ekonomik, çevresel, sosyal. İşte ‘Bütünleşik Bina Tasarımı Yaklaşımı’ bunları bir araya getiriyor” dedi.


[Haber görseli]ODTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ - PROF. DR. CELAL ABDİ GÜZER;

Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının Türkiye’ye uyarlanması konusunda geniş kapsamlı çalışmalar yapan Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, bu yaklaşımın yaygın bir kültür olarak yerleşmesinin hayati derecede önemli olduğunu belirtti. Güzer; “Üç beş tane ayrıcalıklı yapıyı herkes yapar, dünyanın en geri kalmış yerlerinde bile böyle yapılar var. Bunun yaygın kabul görmesi, genel kültür olarak özümsenmesi, bilincin yayılması gerekiyor. Bunda da rol model olan kamu sektörünün öncülük yapması gerekiyor. Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımı ile inşa edilecek yeni nesil yeşil binalar bu açıdan çok önemli” dedi. Prof. Dr. Güzer, söz konusu yaklaşımın mevcut sistemde daha iyi, çevreye duyarlı binaların yapılabileceğini ve katılımcı süreçlerin işleyebilir olduğunu gösterdiğini belirtti.


Son yılların gündemden düşmeyen konularında olan kentsel dönüşüme vurgu yapan Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; “Türkiye’de ciddi bir yapı stoğu var. Sıfır noktasından başlamıyoruz. Yeni yeşil binaları yaparken var olanı da iyileştirmemiz gerekiyor. Kentsel dönüşüm müthiş bir şans. Ancak bunu iyi kullanmadığımız yönünde endişelerim var. Kentsel dönüşüm yerinde yeniden yapmaya dönüştüğü zaman amacının dışına çıkıyor. Böyle yaparak faydalanılabilecek birçok şeyden faydalanmamış oluyoruz. Kentsel dönüşüm doğru uygulanırsa bünyesine enerji meselesi ve başka şeyler rahatlıkla katılabilir. Enerjiyi de böyle büyük formüllere sıkışmış şekilde anlatmaya gerek yok. Örneğin; ‘Gerçekten bu yapıya ihtiyacım var mı, bu kadar büyük olmasına ihtiyacım var mı?’ sorusu ile değişime başlayabiliriz” dedi.

 

“HERKES YENİ NESİL YEŞİL BİNALARDA OTURABİLİR, MALİ SIKINTI YOK”

Enerji verimliliği yüksek yeni nesil yeşil binaların inşasında finansman ile ilgili bir sıkıntı olduğunu düşünmediğini söyleyen Prof. Dr. Güzer; Türkiye’de enerjiye müthiş miktarda para harcandığını, maliyetin azalacağına inandığı zaman vatandaşların bununla ilgili yatırım yapacağını söyledi.  Yüksek enerji maliyetinin kültürel önlemlerle ve alternatif enerjilere geçerek düşürmenin mümkün olduğunu belirten Güzer, bu bağlamda güneş enerjisinin iyi bir örnek olacağını vurguladı. Güzer; “Güneş enerjisi ile ilgili yasal düzenlemeler yapılır ve insanlara da imkân verilirse dönüşümü Türkiye’de cep telefonları modellerinin değişimi kadar hızlı olur. Yeter ki sağlam bir altyapısı ve teşvik sistemi olsun. Başarmak için mali yükten ziyade bürokratik kolaylık ve teşvik sistemi çok önemli. Almanya gibi uluslararası başarı öykülerine baktığımızda iyi planlanmış teşvik sistemlerinin etkili olduğunu görüyoruz” dedi.

 

“KAYNAKLARI DOĞRU KULLANMAZSAK GÜNEŞ BİLE İŞE YARAMAYACAK”

Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, “Dünyada tüketim kültürü pompalanıyorken, kimlikler yarışmalarla belirleniyorken bunu söylemek kolay değil ama insanların daha minimal tüketimlerle yaşamaları mümkün. Atık dönüşüm meselesi de bir zorunluluk olarak gündeme gelecek çünkü kaynaklar bitiyor. Önlem almazsak pil yapamıyor olacağız mesela, bir süre sonra güneş enerjisi bile işe yaramayacak hale gelecek” dedi.


ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Celal Abdi Güzer sözlerine şöyle son verdi: “İnsanlar bu dönüşümün kendisi ile ilgili olduğunu, kendisine dokunduğunu, bir lüks ve dışarıdan bakılan bir şey olmadığını, üç beş romantik akademisyenin meselesi olmadığını anlamalı, hissetmeli. Şu an bebek adımları ile gidiyor ama bir anda çok sahiplenilebilir.”


UNDP TÜRKİYE BİNALARDA VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ YÖNETİCİSİ - ASLI KARABACAK;

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP Türkiye Binalarda Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi ve Yüksek Çevre Mühendisi Aslı Karabacak’a göre Türkiye’de herkesin yeni nesil yeşil binalarda oturması uzak bir hayal değil. Türkiye’de özel sektörün bu zorunluluğun farkına vardığını ve üretim tesisleri dâhil binaların enerji verimli sürdürülebilir yeşil binalara dönüşmeye başladığını belirten Karabacak, yeşil binaların geri ödeme sürelerinin de sanılanın aksine çok uzun olmadığını kaydetti.


Aslı Karabacak; “Türkiye’de özel sektör bu konuya ilgi duyuyor ancak kamu ayağı eksikti.. Projemizin doldurduğu yer tam da burası oldu. Kamuda yeşil dönüşümün kısa sürede yapılabileceğini gösterdik. Güzel olan şu ki projemize Enerji, Çevre ve Milli Eğitim bakanlıkları büyük destek verdi” dedi. İnşaatı devam etmekte olan demo binalardan birinin 4,5 yılda kendini ödemesi inanılmaz bir sonuç. Bakanlıkların istekleri değerlendirildi Ankara’daki 5 demo binada yerel koşulları da göz önünde bulundurarak bakanlıkların isteklerini de yerine getirdik. Bu konu çok olumlu ve önü açık bir konu” dedi. 


“İCADA GEREK YOK, CEPHE DEĞİŞİKLİĞİ BİLE TASARRUF SAĞLAR”

Aslı Karabacak; “Binayı küçük çözümlerle bile enerji verimli hale getirebilirsiniz. Örneğin binayı tasarlarken beş derece döndürdüğünüzde ya da pasif sistemler kullandığınızda enerji kazancınız oluyor. İşte tam da bu noktada bütünleşik bina tasarımı yaklaşımı devreye giriyor. Bazı teknolojiler tabii ki maliyetli ancak bütünleşik bina tasarımı yaklaşımı ile azami fayda sağlanabilir” dedi.


“4,5 YILDA KENDİNİ ÖDÜYOR”

Bütünleşik Bina Tasarımı Yaklaşımı ile tasarlanan binaların 4,5 yılda kendini ödemesinin muazzam bir sonuç olduğunu vurgulayan Karabacak, bakanlıklarla yaptıkları projelerin belgeselini çekerek kamuoyunu bilgilendirmede kullanılacak eğlenceli dokümanlar elde edileceğini söyledi.


Türkiye’de enerji verimliliğinin kamuoyu nezdinde şimdiye kadar sadece mantolama olarak görüldüğünü ifade eden Karabacak; bu konuda her ne kadar geride olunsa da Türkiye’nin gelişmiş ülkelere nazaran hala konut üretmeye devam etmesinin Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının yerleşmesi açısından önemli olduğunu belirtti. Karabacak; ”Avrupa’da konutlar değişmiyor fakat biz her yıl büyük miktarda bina inşa etmeye devam ediyoruz. Henüz üretme aşamasındayken; bütünleşik bina tasarımı yaklaşımının Türkiye’de oturtulmasının tam zamanı. Bakanlıkların büyük desteği bu yaklaşımın kısa sürede kabullenileceği anlamına geliyor” dedi. 


ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI, MESLEKİ HİZMETLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TESİSAT DAİRESİ, ENERJİ VERİMLİLİĞİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÜKSEK MİMAR NİLAY ÖZELER KANAN; 

Çevre Bakanlığı uzmanı Yüksek Mimar Nilay Özeler Kanan ise enerji etkin bina tasarımında bütünleşik tasarımının amacının çevreyi korumak, maliyeti düşürmek ve kaliteyi artırmak olduğunu kaydetti. Bütünleşik bina tasarımı yaklaşımında kullanılan aktif teknolojilerden bahseden Kanan, söz konusu yaklaşımın ekonomik, sosyal ve çevresel avantajlarının bulunduğuna dikkat çekerek, tasarım, malzeme ve işçilik maliyetlerinin yüksek olmasının sistemin dezavantajı olduğunu belirtti.




Cumhuriyet



Haber Taraf Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


EKODesign Konferansı Poncebloc sponsorluğunda, YAPI Dergisi bilgi sponsorluğunda ve ÇEDBİK, GYODER, İNDER, ICVB, Türkiye İMSAD ve ULI Türkiye destekleriyle YEM'in Fulya'daki merkezinde düzenlendi. Bu yıl 91 uncusu düzenlenen EKODesign Konferansı'na Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Jonas Lundberg, Luca Molinari, Prof. Dr. Pınar Mengüç, Emre Gürsoy, Alper Derinboğaz, Aslı Karabacak ve Nilay Özeler Kanan gibi 'yeşil tasarım'la ilgili önemli isimler dışında Enerji ve Çevre bakanlıklarından yetkililer katıldı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP Türkiye Binalarda Verimliliğinin Artırılması Projesi Yöneticisi ve Yüksek Çevre Mühendisi Aslı Karabacak yaptığı açıklamada, yeni nesil yeşil binaların kendini 4,5 yılda ödediğini belirtti. Karabacak; bu konuda her ne kadar geride olunsa da Türkiye'nin gelişmiş ülkelere nazaran hala konut üretmeye devam etmesinin Bütünleşik Bina Tasarım Yaklaşımının yerleşmesi açısından önemli olduğunu da söyledi. 


Taraf


Geri Dön