YEM ünlü mimar Takaharu Tezuka'yı ağırladı!
İÇİNDE ağaçlar olan, hatta çocukların ağaçların arasında koşuşturduğu, rahatça hareket etmeleri için tasarlanmış bir yapı hayal edin. Modern olduğu kadar insan doğasına da uygun buna benzer mekanlar bir Japon mima
Yapı Endüstri Merkezi'nin konuğu olarak Kalebodur ana sponsorluğunda konferanslar veren Mimar Tezuka, 'Çatısız Ev' gibi ilginç binaların dışında insan ve teknolojiyi birleştirdiği Nostaljik Gelecek projesiyle de sıradışı tespitler ortaya koyuyor. Tezuka, nostaljik gelecek projesini şöyle tanımlıyor: "20'inci yüzyılda tüm yaşamımızı makineler kontrol ediyordu. Charlie Chaplin'in Modern Zamanlar filmini hatırlarsınız. O filmde insanların yaşamını kontrol eden şey makinelerdi. Ama makineler insanların yaşam tarzını biçimlendirecek düzeyde değildi. Daha sonra makinelerin rolünü bilgisayarlar üstlendi. Matrix filmine bakıldığında da teknoloji vardı, hissediyordunuz ama gözle görülür bir şey değildi. Şimdiki tasarımlar ise daha farklı. İnsanların yaşam tarzlarını destekleyen tekno¬lojik ürünler artık piyasada. Mesela benim yedi yaşındaki kızım İPhone'unumu çok rahat kullanıyor. Fotoğrafların üzerine şekiller çizip bambaşka fotoğraflara dönüştürebiliyor. Artık kullanımı çok kolay bir teknolojiden bahsediyoruz. Son döne min bilgisayar teknolojileri kullanılarak üretilen bu teknolojik cihazlar aynı zamanda insan dokunuşunu da gözardı etmiyor. Benim de Nostaljik Gelecek'ten kastım bu. Tıpkı teknolojik ürünlerde olduğu gibi mimaride de teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanıyoruz ama tasarladığımız evler insan doğasını da gözardı etmiyor. İnsanların rahat etmesini sağlıyor. Sanki hiç teknoloji desteği yokmuş gibi duruyor ama aslında son teknoloji ürünlerle yapılıyor bu binalar. İşte bu nostaljik gelecek."
Sultanahmet Camii çok etkileyici
Tezuka'nın tasarımlarının en önemli iki özelliği, insan doğasına uygun olması ve rahat bir yaşam sunması. Japon mimarın 'Nostaljik Gelecek' teması altında tasarladığı binalarda hiç metal bulunmuyor, tamamen ahşaptan oluşuyor. Bu sayede eski Japon işçiliğine bir gönderme yaptığını belirten Tezuka "Her ne kadar nostaljik bir ev tasarlasam da hesaplamaları yapmam için bilgisayara bağımlıyım. Bir yanda o eski işçilik diğer yanda son teknoloji var. Dolayısıyla teknoloji olmadan tasarım yapmak mümkün değil" diyor.
Tezuka, İstanbul'da iyi yaşam alanına örnek olabilecek tarihi mekanları ise şöyle sıralıyor: "Sultanahmet Camii'nin iç mekanı başarıyla tasarlanmış bir yapı... Bir klima yok ama yazın da kışın da güzel bir ısıya sahip, istanbul'da Çırağan Sarayı'nın ön bahçesi de beni çok etkiledi. Orada beni etkileyen tek bir öğe değil aslında. Çok güzel bir denge kurulmuş. Bir yanda su var diğer yanda bahçe ve bahçenin müthiş tasarımı... İkisinin arasındaki denge ve uyum büyüleyici."
