22 / 12 / 2024

Yeşil alanı azalıp betonlaşan şehirler için çözüm çatıda!

Yeşil alanı azalıp betonlaşan şehirler için çözüm çatıda!

Yeşil alanı azalıp betonlaşan şehirler için çözüm çatıda. Onduline Avrasya, hızlı nüfus artışı ve yoğun yapılaşmanın sonucu nefes alamaz halen gelen şehirler için çözümü çatıya taşıdı.



İstanbul’da kişi başına düşen 1,5 m2’lik yeşil alan oranının yükselmesi gerektiğine dikkat çekilirken, uygun çatıların yeşillendirilmesinin büyük yararlar sağlayacağı belirtildi. Yeşil çatılar çatıdan drene edilmesi gereken su miktarında yüzde 90’a kadar tasarruf sağlayarak şehir şebekesine binen yükü de azaltıyor.


Onduline Avrasya Sürdürülebilir Büyüme Koordinatörü Ayşe Miray Şen, aşırı betonlaşmanın şehirlerin eko dengesini bozduğunu ve bugün en önemli sorun olarak görülen iklim değişikliğine davetiye çıkardığını belirterek “Şehirlerin yüzde 75’i asfalt ve beton gibi geçirimsiz yüzeylerle kaplı. Çatılar da bunun önemli bir kısmını oluşturuyor. Bina üzerinde bitki yetiştirmenin genel adı olan yeşil çatılar, betonlaşmanın yok edilemeyeceği sıkışık şehirlerde artık bir alternatif olarak görülmeli” dedi.


Yeşil alanların şehirlerde yaşayanların psikolojik ve beden sağlığı için de temel bir ihtiyaç olduğunu kaydeden Onduline Avrasya Sürdürülebilir Büyüme Koordinatörü Ayşe Miray Şen, çatılarda yeşil alan oluşturmak için Onduline Avrasya A.Ş’nin, yeşil çatılarda uzmanlaşmış Alman ZinCo firması ile işbirliğine gittiğini de belirtti. Onduline Avrasya’nın “Sistem Ondugreen” markasıyla 2003 yılında Türkiye’yi ilk kez yeşil çatı sistemiyle buluşturduğunu sözlerine ekleyen Şen şunları söyledi;


“Özellikle İstanbul gibi yoğun yerleşimin olduğu alanlarda, çatılarda yeşilin içinde bir teras oluşturma fikri şehir yaşamından bunalanlara oldukça cazip geliyor. Yeşil çatılar uygulandığı yere estetik ve ferah bir atmosfer getirirken bir yandan da kentin ekosistemine katkıda bulunuyor. Bu sistem, sel baskınları, hava kirliliği, kentlerin aşırı ısınma sorunu gibi iklimsel değişikliğe neden olan olayların azaltılmasına da yardımcı oluyor. Isıyı yansıtamadan kendi bünyesine hapsedip atmosfere geri veren beton yüzeyler, ısı adası etkisine yol açıyor. Bu etki, şehir mikro kliması ile kırsal bölgeler arasında belirgin sıcaklık farklarıyla kendini gösteriyor.  Bu durum zaman zaman şehirlerde yaşayanların sağlığını da tehdit eder boyutlara varıyor. Bu etkiyi tersine çevirmek veya dengelemek için ise en etkili çözümlerden biri yeşil çatılar. Artık Avrupa’da birçok şehir yönetimi yerel yasalarında yeşil çatıları yeni yapıların inşası için mecbur kılarken, fonlarla da yatırımcıları destekliyor.” 


Yeşil çatılar su tasarrufu da sağlıyor


Yeşil çatıların çeşitli hayvan türleri ve bitkiler için yaşam ortamı sağladığını da kaydeden Şen, yeşil çatıların binaya ve kente getirdiği ekolojik ve ekonomik katkılar için de şöyle konuştu;

“Yeşil çatılar sistem seçimine göre çatıdan drene edilmesi gereken su miktarında yüzde 90’a kadar tasarruf sağlar. Böylece şehir şebekesine binen yükü azaltır. Yeşil çatılar ortamdaki toz partiküllerinin filtre edilmesine yardımcı olur. Özellikle hava kirliliğinin ciddi sorun teşkil ettiği şehirlerde çok iyi bir çözümdür. Yeşillikle kaplanan çatı klasik çatıyla kıyaslandığında ‘yüksek ses emici’ özelliğe sahiptir. Dolayısıyla havalimanı, otoyol gibi alanlarda avantaj sağlar. Bitkilerin nefes alma özellikleri havadaki oksijen miktarının artmasına yol açar. Çatı yüzey sıcaklığını kışın sıcak, yazın serin tuttuğu için istenmeyen ısı kayıp ve kazançlarını engeller. Çatının ısı yalıtım kapasitesinde yüzde 50’ye varan artışlar elde edilir.”





Geri Dön