Yeşilköy'de imar sorunu var!

Bakırköy, yüksek sosyoekonomik seviyesiyle kentin en sorunsuz ilçelerinden biri gibi görünmekle birlikte önemli problemleri var. Örneğin zemin yapısı ve bina stoku açısından belki de şehrin en riskli alanlarından biri. 17 Ağustos depreminde büyük hasar gören binaların sayısı hayli fazla. Ve kentsel dönüşüm de henüz başlamış değil. E tabii bir de Bakırköy deyince son yıllarda akla hemen yeşil alan tartışmaları, protesto gösterileri geliyor. Ataköy’deki yeşil alanların imara açılmaması için yapılan mücadeleler, kriz çıkaran inşaatlar... İçinden çıkılmaz haldeki trafik kaosunu da unutmamak gerek... Uzun lafın kısası Bakırköy’e dair konuşulacak çok şey var. İşte tüm bu konularla ilgili merak edilenleri, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’na sordum. Buyrun...

İlk döneminiz, yaklaşık bir yıldır başkanlık koltuğunda oturuyorsunuz. Göreve gelir gelmez neyi eksik gördünüz?

Bakırköy çok özel bir ilçe. Diğer ilçelere göre biz çok daha şanslıyız. Önemli ölçüde altyapı sorunları çözülmüş. Ekonomik ve sosyo kültürel seviyesi yüksek, çağdaş, modern bir nüfusu var. Bakırköy’deki yurttaşların beklentileri yüksek, memnuniyetleri de az. Bağcılar’da, Esenler’de sokağa iki üç çiçek dikseniz, azıcık kaldırım yapsanız vatandaş memnun olur. Ama burada beklenti oranı da çok yüksek. Bakırköy’de ilk gördüğüm şey, yaşlı bir nüfus, ekonomik seviyesi yüksek. Vatandaş en çok çevreye duyarlı bir belediyecilik istiyor. Hayvanlarla dost belediyecilik bekliyor. Kültür-sanat beklentileri yüksek. 

O zaman en önemli beklentiyi de ben söyleyeyim. Kentsel dönüşüm... Bakırköy yapı stoku açısından yaşlı binalara sahip. 17 Ağustos depreminden beri hasarlı binalar var. Osmaniye’de, Yenimahalle’de... Bunlar ne olacak?

Tabii Bakırköy’deki en temel sorunlardan biri, depreme hazırlıklı kentsel dönüşüm planlaması. 17 Ağustos depreminden sonra İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi iki ayrı çalışma yapmış. Her ikisinin de tespit ettiği oranlar birbirinin aynı. Mevcut yapı stokunun yüzde 78’i orta ve ağır hasarlı olarak tespit edilmiş. Çok ciddi bir rakam. 2003’te İBB deprem master planları yaparken en riskli alan olarak Bakırköy’ü tespit etmiş. Hem zemin hem de yapı stoku riskli. 40-50 yıllık binalardan oluşuyor.

Hâlâ binaların yüzde 78’i çürük mü?

Evet hemen hemen böyle.Yani bunca yıl bir arpa boyu yol alınamadı...

Son 10-12 yıldır kentsel dönüşüm adı altında değil ama vatandaşların münferit olarak bina yenilemeleri olmuş ama bu dönüşüm değil. Kentsel dönüşümden bizim anladığımız şu; yurttaşlara güvenli barınak olanağı sağladığı gibi kenti de değiştirmek. Yollarını genişletmek, yeşil alanı artırmak, ortak bir mimari, estetik yaratabilmektir. Biz bununla ilgili çok ciddi çalışmalar yaptık. Bakırköy Belediye Meclisi’nden, AK Partili üyelerin de destek verdiği oybirliğiyle plan yapma yetkisi aldık. Bakırköy merkezi ve 7 mahallesinde. 1/1000’lik planları yaparken beraberinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 6306 sayılı yasayı da kullanmak amacıyla, Bakanlar Kurulu’nun onayıyla riskli alan ilanı ve beraberinde bu 7 mahallede dönüşüm hedefledik. 12 metrelik sokakları 20 metrelik caddelere, 25 metrelik caddeleri 30 metrelik bulvarlara dönüştürmek, Bakırköy’de bir tane meydan var ki o da dökülüyor, 50 dönümlük iki meydan yapma hedefindeyiz. Bu 7 mahallede kişi başına düşen yeşil alan miktarı metrekare olarak 0.9. Biz bunu 12 metrekareye çıkarma hedefindeyiz. Tüm planlamalarımızı yaptık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurumuzu yaptık. Bakanın önünde imzayı bekliyor. Daha sonra da Bakanlar Kurulu’ndan riskli alan onayı bekliyoruz.

Riskli alan ilan edilecek bu 7 mahalle hangileri?

Osmaniye, Zuhuratbaba, Yenimahalle, Kartaltepe ve demiryolunun güneyinde kalan Zeytinlik, Cevizlik ve Sakızağacı. Bu 7 mahallede toplam 358 hektar, 150 bin yurttaşı ilgilendiren ada bazlı bir proje. Bu 7 mahallede 1100 küçük ada var.

Kaç bina var dönüştürülecek 7 mahallede?

Yaklaşık 40 bin bağımsız birim var. 8 bin bina var. 150 bin kişi ve 358 hektarda değişim, dönüşüm yapmayı amaçlıyoruz. Hedefimiz önce bizim yaptığımız planlar, ardından da en kısa sürede Bakanlar Kurulu’ndan onay çıkararak 6306 sayılı yasanın avantajlarından yararlanmak istiyoruz.

Böyle deprem riski yüksek bir yerde depreme hazırlığınız var mı?

AFAD’la birlikte yaptığımız çalışmalar var. Arama kurtarma senaryolu tatbikatlar yapıyoruz. İstanbul Üniversitesi’nden uzmanlarla paneller düzenliyoruz.

Bir toplanma yeriniz var mı?

Veliefendi Hipodromu, Fildamı alanı ve Ataköy’de Ayamama Deresi’nin etrafını bu amaç için kullanacağız.

Madem Ayamama dedik, ne oldu ıslah çalışması?

İSKİ ıslah çalışmasını yürütüyor., Önemli ölçüde ıslahı yapıldı ama tamamlanmadı. Derenin etrafında rekreasyon alanı yaratmak, botanik vadi oluşturma planımız var. Mülkiyetin önemli bir kısmı Milli Emlak’a, İBB’ye ait. Bir bölümü de bize ait. Bir mutabakat sağlayarak TOKİ’nin desteğiyle rekreasyon alanı oluşturmayı amaçlıyoruz. Yapılaşma değil, yeşil ve spor alanları olan botanik vadi yapma arzusundayız.Bakırköy merkezde kişi başına düşen yeşil alan sayısı az dediniz. Bakırköy, aynı zamanda en çok yeşil alan kavgasının yaşandığı yer. Örneğin Ataköy. Yıllardır yeşil alan mücadelesi yapıldı ama hep de kaybedildi... Şimdi bir de sahildeki inşaatla ilgili tartışma var...Ataköy sahilindeki yapılaşmalarla ilgili olarak yurttaşların çevreye ve doğaya sahip çıkan tavrını destekliyorum. Eylemlere katıldım.

Sizden önceki başkan da o eylemlere katılmıştı ama sonuçta ruhsatlar da verildi...

1991 yılında o zamanki adıyla Bayandırlık Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı sahille ilgili bir imar planı yapılmış, sahil imara açılmış. Daha sonra 94 yılında revize edilmiş. En son 2012’de 72 metrelik inşaat yüksekliği 70 metreye indirilmiş. Planları yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik, Turizm Bakanlığı ve İBB’de. Bunlar planları yapmışlar. Bakırköy Belediyesi de ne yazık ki ruhsat vermiş. Ruhsat vermese de zaten 2 ay sonra müteahhit Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan otomatik olarak alıyor.

Siz olsaydınız ruhsat verir miydiniz?

Ruhsat vermeyi düşünmezdim. Çünkü ben de Ataköy sahilindeki inşaatlarla kıyı kenar çizgisinin ihlal edildiği, yurttaşların denizle olan bağının kesildiğini düşünüyorum. Denizden gelen rüzgâr da kesildi. Orada bir kale gibi, duvar gibi duruyor. Güneşin doğuşunu da engelledi. Kayan bir zeminde, alüvyonlu bir zeminde bu kadar yüksek yapılaşmaya olanak vermek doğru değil.

Mahkemeden yürütmeyi durdurma çıkmış ve mühürlenmişti inşaat, şimdi durum ne? 

Mühürlendikten sonra müteahhit firma aynı bölge idare mahkemesinin başka bir dairesine itirazda bulundu, yürütmeyi durdurma kararının iptali yönünde karar çıktı ve maalesef inşaat devam ediyor. Yapacak bir şey yok. Ataköy sahilinin tamamında inşaatların doğru olmadığını düşünüyorum.

‘Yeşilköy’de imar sorunu var’

Florya ve Yeşilköy de deprem konusunda en riskli alanlardan. Hem zemin, hem de riskli bina stoku açısından. Dönüşüm olmayacak mı?

O bölgede geçmişten gelen kaçak yapılaşma ve imar fazlası var. Şu anda bina yıkıldığında yeniden eskisi gibi yapma hakkı da alamıyor yurttaş. Örneğin arsaya 1000 metrekare inşaat yapılması gerekirken 2000 metrekare inşaat yapılmış. Bugün yıkıp depreme dayanıklı yeni bina yapması gerektiğinde 1000 metrekare yapması gerekecek. 10 daire varsa 5 daire yapacak. Bu da mülkiyet sorunu doğuruyor. Bu sorunu çözmeden orada yeni bir yapılaşmaya gitmek zor görünüyor.

İmar ve emsal yoğunlaşması artırımıyla çözülecek. Kat artırımıyla değil ama ada bazlı emsal artışıyla çözeceğiz. Yeşilköy’de de kentsel dönüşüm planlaması yapma arzusundayız. Ataköy dışında diğer mahallelerde de. Ama öncelik bu 7 mahallede. Ataköy yapıldığı dönem itibarıyla halihazırda da yüz akı bir proje. Ataköy’ün depremle ilgili bir sorunu yok.

Sosyete pazarının altına otopark

Yeşilköy deyince malum bir pazar var, sosyete pazarı. Fakat yollara park edilen kamyonlar yüzünden trafiği altüst ediyor. Yıllardır da çözülemiyor... Ciddi bir otopark sorunu var. Sokaklar otopark olarak kullanılıyor. Otopark sorununu çözebilirsek trafiği de rahatlatacağız. Pazarın altı otoparka dönüştürülecek. 1000 araçlık otopark olacak. Bakırköy’ün belki de en büyük sorunu otopark. 

Ruh ve Sinir taşınacak mı?

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’yle ilgili söylentiler var. Şehir efsanesi gibi, taşınacağına dair... Hastane, nereden nereye geldi... Eskiden bahçesinde ceylanlar, tavus kuşları varmış. Her geçen gün daraltıldı, küçültüldü. Bugün de buradan taşınacağı söyleniyor. Peki bu alan ne olacak? Belli değil. Önüme gelen somut bir şey yok ama böyle duyumlar var. Böyle bir endişe taşıyoruz.‘Havaalanı şehir parkı olmalı’“Eğer 3. havaalanı yapıldıktan sonra Atatürk Havalimanı kullanılmayacaksa orası şehir parkı olmalı. 10 kilometrekarelik bir alan. Tamamını İstanbulluların kullanabileceği bir yer oluşturulsun. İmara açılmasına şiddetle karşıyım. İçinde göletlerin olduğu, hayvanların doğal yaşam alanları haline geldiği bir alan oluşturulmalı. Böyle bir proje gelse kendim kazma kürek alır yaparım.”

İncirli trafiğe kapanacak

Meydanda otopark olmadığı için bir trafik sıkışıklığı, kaos yaşanıyor. Bunun için ne yapacaksınız? 5 dönümlük Bakırköy Meydanı’nı büyütmek amacıyla bir taslak proje sunduk İBB’ye. Emniyet, kaymakamlık, milli eğitim müdürlüğü ve belediye binasını yıkarak, otobüs ve dolmuş duraklarını taşıyarak yaklaşık 30 dönümlük bir alan yaratmak istiyoruz. Bu alanın içinde sosyal donatılar, yeşil alanlar, kent müzesi, arşiv müzesi de kurmak istiyoruz. Meydanın altına da 2 bin araçlık otopark inşa etmek istiyoruz. Taslak hazırlıklarımızı İBB’ye sunduk. Çünkü meydanın mülkiyet hakkı onlarda. Burası bir meydan haline dönüşüp altı da otopark olursa ulaşımı E-5’ten meydana hafif raylı sistemle sağlayacağız. Vatandaş metrobüsten indiğinde İncirli’den geçen hafif raylı sisteme binip meydana inecek. İncirli Caddesi araç trafiğine kapanacak. Yayalaştırılacak. İBB’den destek ve onların bu konudaki çalışmalarının sonuçlanmasını bekliyoruz.

Peki ne aşamada?

Partiler üstü bir anlayışla destek vereceklerini Kadir Topbaş ifade etti. Ulaştırma ve Çevre Şehircilik Bakanlığı da olumlu baktı. Hatta Sayın Başbakan’la da konuştum. Eski bir Bakırköylü olması nedeniyle sorunları bildiğini, hizmetleri parti ayrımı gözetmeksizin yapacaklarını söylediler.

Habertürk - Esra Boğazlıyan